Nush ile uslanmayanın hakkı\u2026..
Uber-taksici muhabbetine bende dahil olmak istiyorum. Ne de olsa yazıp çizdiğimiz için kulaklarımızı açarak etraf dinlemesine pür dikkat takılıyoruz. Takıldıkça bazı gerçekleri daha net görmek mümkün oluyor.
İstanbul trafiğinden çok çeken bir vatandaş olarak toplu taşıma ile işime gidip geliyorum. Allah bu günleri gösterdi şükür. Evimle işim arası yakın tarihte işletmeye açılan Üsküdar- Ümraniye Metrosu sayesinde oldukça kolaylaştı. Gecikmişte olsa sebep olanlardan Allah razı olsun.
Üstat Mehmet Şevket Eygi beyin teşviki ile arada taksiye de binerim. Çünkü onların sizde hakkı var der. Bende taksi şoförlerinin azizliğine uğrayanlardan olduğum için son günlerin tartışma konusu olan Uber u2013taksici muhabbetinde maalesef Uber tarafına doğru duruyorum.
Maalesef diyorum. Çünkü taksici esnafının ciddi kimlik ve kişilik sorunları var. Plaka ayrı bir dert. Plaka sahipleri ayrı bir dert. Taksi şoförlüğü ise daha ayrı ve başlı başına bir sorun.. Daha başka meselelerde var. Devletimiz nasıl her türlü mafya ile mücadele ederek çökertmeye gayret ediyorsa buradaki mafyayla da mücadele ederek çökertmek zorunda.
En kısa zamanda çözüm bulunması temenni ediyorum. Vatandaşa, taksi dedin mi tüyleri diken diken oluyor. Geçenlerde Kadıköy'den Altunizade'ye gideceğim. Taksi şoförü kardeşimiz başladı konuşmayau2026 sonunda yol yoğun gidemem dedi. Akıllı telefonumdaki navigasyonu göstererek açık ve 11 dakikada varacağımızı belirtiyor deyince mırıldanarak ve lütfederek bindirdi. Keşke bindirmeseydi. 10 dakika boyunca başımın beynimin etini yedi. Mesafe kısaymış. Benzin parasını çıkartamamış vs.. Araç tüplü diye hatırlatınca da saçma sapan cümlelerle bindiğime bineceğime pişman etti beni.
Geçen yılda Rahmetli babam ile Üsküdar'dan taksiye binmek için takla üstüne takla atmış bir daha binersem ile başlayan bir cümleyi yarıda kesmiştim.
Öyle efelenerek derebeylik taslayarak veya tehditlerle bir yere varamazsınız. Aklınızı başınızın içinde tutun. Ellerinizi de iki şakak üzerine koyarak iyi düşünün diyorum. Yoksa bu millet sizden hiç memnun değil ve bu şartlarda da sizden başka kim olsa onu tercih edecek. Bugün uber yarın careem öbür gün başkası. Hiç fark etmez.
Bu kafa değişmediği sürece müşterileriniz size güvenmiyor. Size alternatif olabilecek her yola da sağlıklı mı sağlıksız mı diye bakmadan bodoslama atlamaya razı. Çünkü siz çok çektirdiniz ve hala da çektirmeye devam ediyorsunuz.
Kanaat fakirliği
Fakirlik edebiyatında mahiriz desem ne kadar kabul görür bilemem. Kime sorsan yokluk kıtlık, öldük bittik ile başlayan klişe laflar. Herkes kanaat fakirliğine doğru giden bir yolun yolcusu durumunda. Telefonuna bakıyorsun, kıyafetine bakıyorsun, arabasına, evine velhasıl söylemle uyuşmayan varlıklılık durumu var. Varlık içinde yüzüyoruz desem abartı olmaz. Peki sorun nerede?
Bu sorunun cevabını kestirmeden vererek varlık fakirliği içerisinde kanaat fakirliği çekiyoruz ile vermek ne kadar doğru olur ki?
Elbette çok zor durumda olan gerçekten yokluk çeken insanlarımız var tabi. Devletimiz eskisi gibi duyarsız da değil. Fakiri fukarayı gözetliyor onlara sosyal destek anlamında imkanlarını zorlayarak yardımcı olmaya gayret ediyor.
Özellikle sağlık alanında bu hizmetler o kadar ileri ki, beş kuruş harcamadan ileri teknolojinin tüm imkanlarını kullanmak mümkün. Özellikle batı ülkelerinde sosyal devlet namına tüm imkanlar kısıtlanırken bizim cömertçe davranışımız bir çok ülkede şaşkınlık yaratıyor.
Halkımız da alicenap bir halk ve zor durumda olan eş dost akrabaya yardımda gizli açık birçok güzelliğe imza atıyor. Fakirlik imtihanını başarı ile veren gerçek fakirler birçok konuda fakirlik edebiyatçılarına göre daha şanslı. Bu şans sadece bu dünyada değil öbür dünyada da işlerine yarar inşallah.
Rabbimiz miskinlikten, fakirlikten, görünür görünmez kazalardan korusun ve zorluklarla imtihan etmesin duamıza amin diyorum. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.