Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

NUREDDİN YILDIZ HOCAMIZLA

15 mayıs Pazar günü Fatih Ali Emiri Konferans Salonu'nda Nureddin Yıldız hocamızla "Bir İmtihan Algısı Olarak Hastalık" Algısının Değişimi konulu ortak konferansımız oldu. Sohbeti İlim Yayma Cemiyeti Üniversite Öğrencileri Sağlık Komisyonu düzenlemişti. Hocamı eskiden beri tanırdım ama ilk defa bizzat dinledim.

Geçenlerde Nureddin hocamızın Sinop'ta yapacağı sohbet bazı kişilerce engellendi bilindiği gibi. Ama hocamız onlara kızmıyor aksine acıyor. Keşke o sohbet olsaydı ve protestocular da Nureddin hocamızı dinleselerdi. Çok şey kazanacaklardı muhakkak.

İzlenimlerim şöyle: İslamu00ee ilimler yanında dünyevu00ee bilgisi de güçlü. Derin bilgisi olduğu hissediliyor. Gür ve tok sesi ile mevzuları tane tane, anlaşılır tarzda ve yerine göre esprilerle de süsleyerek anlatıyor. Merakla dinliyorsunuz. Akıcı hitabete sahip. Başkalarına çatarak prim yapma yolunu seçmiyor, bize gerekli olanları ve doğruları söylüyor.

Hele konuşmasına girişi var ki çok hoşuma gitti:

"Biz Allah'ın mülkünde yaşıyoruz. Bizi yoktan var etti ve yaşattı, yaşatıyor. Ona karşı iddialı olmak ancak delilik olabilir. Allah'ın mülkünde yaşadığımıza, O'nun kulu olduğumuza göre iman etmemiz gerekiyor.

Esas hastalık iman ve itikat bozukluğudur.

Geçirdiğimiz hastalık yüzde 100 O'ndan gelmektedir. Uyku nasıl uyanıklığın kıymetini bilmemiz için gerekli ise hastalık da sağlığımızın ve ölümlü olduğumuzu anlayabilmemiz için gereklidir."

Bir saatlik sohbetini tıp öğrencileri dikkatle dinlediler ve sonrasında güzel sorular yönelttiler.

Daha sonra kendi sunumumu yaptım. Hastalık algısının yıllar içinde nasıl değiştiğini, Genom Projesi ile hastalıkların biteceği iddiasının gündeme geldiğini, aksine hastalıkların azalmayıp günümüzde daha da arttığını anlattım. Bazı hastalıkların kökü kazınmış veya azaltılmış olsa da yeni yeni hastalıkları ortaya çıktığını ekledim. "Kıyamete kadar da hastalıklar olacak ve insanlara aciz ve ölümlü olduklarını, imtihanda bulunduklarını hatırlatacaklar" diyerek konuşmamı sürdürdüm.

Hastalık ve şifa kavramlarından söz ettim.

Özellikle şifanın karmaşık, kompleks ve sırlarla dolu muamma olduğunu söyledim. İnceleyince görülüyor ki dedim: "Şifa ancak Allah'tandır. Sağlığı da şifayı da veren O'dur."

Böyle istekli ve dinamik gençleri bir arada görmek gerçekten güzeldi.