Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.79
Gram Altın
2497.27
BIST 100
9453.71
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

24 Aralık 2013

Numan Kurtulmuş'a düşen görev!

Şu an okuyacağınız satırları yazmak için 48 saatten fazla bekledim. Kızgınlığımla Gayretullah'a dokunacak cümleler ederim korkusuyla okuyacağınız satırları Pazartesi öğle saatlerinde kaleme aldım, hem de defalarca okuyarak. Neden bahsedeceğimizi söylemeye bile gerek yok, tabi ki konumuz Hocaefendi'nin bedduaları.

AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, "Hocaefendi'nin sözlerini üzerimize alınmıyoruz" dedi ama ben üzerime alındım açıkçası. Hem de "yolsuzluk ve rüşvet operasyonu" ile gözaltına alınan hiç kimseyi tanımadığım ve de hiçbir ticari veya sosyal ilişkim olmamasına rağmen.

Bir anlık kabul edelim, Başbakan Tayyip Erdoğan art niyetli ve hizmet hareketini bitirmek için dershaneleri kapatmak istiyor. Yine bir anlık kabul edelim, emniyet teşkilatındaki atamaların tek hedefinde hizmet hareketini bitirme duygusu hakim. Peki 28 Şubat sürecinde Kur'an Kursları ve İmam-Hatipler başka bir duygu ile mi kapatıldı. Yine bu dönemde binlerce öğretmen, asker ve devlet memuru sırf kendisi veya eşi başörtülü olduğu için bırakın görev yerlerinin değiştirilmesini, mesleklerinden ihraç edilerek açlığa terk edilmedi mi?

O halde Sayın Hocam, bu beddua eden diliniz, 28 Şubat sürecinde "lal"miydi. Tayyip Erdoğan'a meydan okuyan cesaretiniz, Çevik Bir'e karşı neredeydi! Alnı secdeye değen insanlar arasında size gönül verenler önemli de bir cemaate bağlı değil veya başka cemaatten olunca "böcek" kadar değeri yok mu? Bu soruları sayfalar dolusu arttırabiliriz. Açıkçası bu işin şirazesi kaçtı. Bir Müslüman başka bir Müslüman'a nasıl bu derece beddua edebilir? Yeter artık hocam, Allah için fitneyi siz bitirin!

Geçtiğimiz cumartesi gününe kadar, Hocaefendi'nin etrafındaki insanların etkisinde kalarak, tartışmalara duygusal olarak baktığını düşünüyordum. Ama Cumartesi'den itibaren bu düşüncem sarsılmaya başladı. Hem de kendisine samimi olarak bir hürmet ve sevgim olmasına rağmen. Dün Hocaefendi'yi Allah için seviyordum, ama bugün Allah için kırgınım. Toplumun bir kesiminde; "Hocaefendi, etrafındakiler tarafından kandırılıyor" düşüncesi hakim. Ama ben artık buna da inanamıyorum. Eğer bu derece büyük bir harekete hakimsen ve bu gücü elinde bulunduracak kadar bir zekaya sahipsen, art niyetli insanların oyununa gelmeyecek kadar da uyanık olmak gerekmiyor mu?

Sayın Hocam, sitemlerimi daha ağır dile getirecektim ama size gönül verenlerin kırılmasından çekindiğim için yazımı defalarca okuyarak hafiflettim. Hiçbir zaman "hizmet eri" olmayı başaramama rağmen, memleketim Balıkesir Dursunbey'deki İsmail Ağabey'in kırılmasını istemediğim için, Anafen'de öğretmen olan Halit Hoca'nın hatırı için, samimi bir Müslüman olduğuna acizane şahitlik edeceğim Aksiyon Dergisi Yayın Yönetmeni Bülent Korucu ve hicret ruhuyla ana-baba ve memleketinden koparak haritada bile yerini bulmakta zorlanacağımız ülkelere hizmet aşkıyla giden samimi Müslümanların kırılmasından korktuğum için içimdeki kırgınlığı yazıya dökemiyorum. Bedduaya beddua ile cevap verme meselesine gelince; yukarıda saydığım insanlara beddua etmeyi düşünecek aklım yerinden çıksın, dilim lal olsun. Samimi Müslümanların hizmet aşkına zarar getirmeye çalışacak bedenim toprak olsun!

ŞİMDİ TAM ZAMANI NUMAN HOCAM!

Yine yazmak için üzerinden biraz zaman geçmesini beklediğim bir diğer konu Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'a yönelik aşağılık kaset tezgahı. Biraz da "şuyuu vukuundan beter" düşüncesiyle gazetemizde konuyu pek fazla ele almadık. Ancak ilk duyduğum andan itibaren inanmadım, inanmadık. Numan Hoca'yı yakından tanırım, kendisi bir iffet abidesidir. Saygın kişiliği, Müslüman karakteri ile böylesi "aşağılık" bir komploya malzeme olmayı asla hak etmeyen bir insandır. Zaten aşağılık ve de şerefsiz oyun, kısa süre içerisinde bozuldu.

Numan Bey'e bu noktada çok büyük bir görev düşüyor. Numan Hoca, Saadet Partisi Genel Başkanı iken hizmet hareketini eleştirdiği için Zaman Gazetesi'nde bir dönem ambargolu isimler arasında yer alıyordu. HAS Parti'yi kurduğunda ise, "hareket"in gazete ve televizyonlarında,"Tayyip Erdoğan'ın alternatifi bulundu" düşüncesiyle öksürse haber konusu ediliyordu. Bu malumun ilanı.

Ancak toplumda bilinmeyen bir durum var. Hocaefendi, Numan Bey'i defalarca Amerika'ya davet etti. Fakat Numan Bey her seferinde "nazik" bir üslupla ret etti bu davetleri. İşte Numan Bey, bu davetleri ve de o dönemde kendisine nasıl yaklaşıldığını sarih bir üslupla topluma anlatırsa, "hareket"e yüklenmek istenen siyaset mühendisliği de çok net şekilde ortaya çıkacaktır.

Hizmet hareketi içerisinde yer aldığını iddia eden bazı art niyetli kişiler, dershane tartışmaları sırasında, "Numan Kurtulmuş AK Parti'ye geçerek hata yaptı. Şimdi Has Parti olsaydı, Meclis'te grup kurardı" şeklinde cümleler sarf ediyordu. Ama bilmedikleri bir şey vardı bu art niyetli isimlerin; Numan Bey, ayak oyunlarıyla siyaset sahnesinde yükselmeyi kabul edecek bir isim değildir. Nitekim AK Parti'ye geçmesiyle de bu oyun son derece güzel bir şekilde bozulmadı mı?

Saygılarımlau2026