Nüfusumuz Yaşlanıyor
Başbakanımız her aileye 3 çocuk derken çok haklı olduğunu önceki yazılarımızda ifade etmiştik. Son yayınlanan bir rapor bu gerçeği tekrar su yüzüne çıkardı. İnsanlar aile kurdukça, en az 3 çocuğa sahip olmalılar ki toplumdaki denge bozulmasın. Giderek ailelerin bir veya iki çocuk sahibi olmalarının birçok probleme yol açtığı biliniyor:
u00d8 Üremenin azalmasıyla toplum giderek yaşlanır. Sözgelimi Avrupa nüfusunun yüzde 20'sinin 65 yaş ve üstü yaşlı nüfustan oluşması, üretim alanında çalışacak kişi sayısının azalmasına ve buna bağlı olarak da tüketimin düşmesiyle birlikte kıtanın ekonomik durgunluğa girmesine yol açmıştır. Ülkemizde de 65 yaş ve üstü nüfus oranının 2023'de nüfusun yüzde 9'una yükseleceği hesaplanmaktadır.
u00d8 Türkiye İstatistik Kurumu'na göre bir kadının doğurgan olduğu dönemde, yani 15-49 yaş dönemi boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısı 2008'de 2.14 iken bu rakam 2009 yılında 2.06 çocuğa düşmüştür. Yani belirgin bir azalma sözkonusudur.
u00d8 Az çocuk eğiliminin bir başka riskli sonucu da varlıklı ve yoksul aileler arasındaki dengesizliğin artmasına sebep olmasıdır. Çocuk yetiştirebilecek, maddi durumu iyi ve tahsilli aileler az çocuk yapmakta, yoksul aileler ise daha çok çocuğa sahip olmaktadır. Bu da fakir ve zengin kesim arasında uçurumu büyütmektedir. Üstelik daha iyi eğitim alabilecek, daha iyi şartlarda yetişecek çocukların olmayışına sebebiyet vermektedir.
u00d8 Bir başka problem bölgeler arasındaki dengesizliğin artmasıdır. İstatistik sonuçlarına göre ülkemizde en yaşlı nüfus Sinop'tadır. En genç şehir ise Şırnak'tır. Doğuda ortalama çocuk sayısı fazla iken, bu rakam batıya doğru gittikçe düşmektedir. Bir kadının doğurabileceği çocuk sayısı İstanbul'da 1.73, Ege Bölgesi'nde 1,66 iken Doğu ve Güney Doğu'da ortalama çocuk sayısı 3.46'yı bulmaktadır. Bu büyük fark ise bölgeler arasında dengesizliğe yol açmaktadır. Türkiye'nin en yaşlı 5 ilinin Sinop, Kastamonu, Çankırı, Giresun ve Artvin olduğu görülürken nüfusu en genç 5 şehir ise Şırnak, Şanlıurfa, Ağrı, Siirt ve Muş'tur. Doğu illerinde ortanca yaş 18.5 ile 21.7 arasında bulunurken batı illerinde 34.5 ile 37,5 yaş arasında olduğu tespit edilmiştir. Kısacası az çocuk akımı böyle bir dengesizliği sebep olmaktadır.
u00d8 Yine üremenin durmasıyla iş gücü olan nüfus azalır, emekliler ve tüketici kesim yani sosyal güvenlik kurumlarından maaş alarak geçinenlerin sayısı artar. Bu da toplum için önemli bir yüktür ve ülkenin gelişmesini engelleyen bir unsurdur.
Yapılması gereken, gelir ve kültür düzeyi yüksek ailelerin mümkün olduğunca fazla çocuk yetiştirerek, gelecekteki üretici nüfusun artmasına katkıda bulunmalarıdır.
Başbakanımız "En az üç çocuk yetiştirin" derken öncelikle bu kesime seslenmektedir. Zira varlıklı ailelerin ya çocukları yoktur veya tek çocukları olmuştur.
Nüfusun üretici yönünü geliştirmek için nüfusumuzun düşmemesi gerekir. Bu yüzden başbakanımız Erdoğan'ın sık olarak " Üç çocuk yapın" tavsiyesi son derece haklıdır. Ve bir gerçeğe işaret etmektedir.