Normalleşmeye doğru
Ülkemiz sıkıntılı günlerden geçti, geçiyor. Suriye’deki iç savaş, Türkiye’ye göçen milyonlarca mazlum kişi, pandeminin ağır baskısı, dıştan ve içten gelen FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere tehlike ve ihanetler, derken dolar ve avronun karşısında paramızın alım gücünün düşmesi ve benzeri birçok faktör insanlarımızı tedirginliğe ve karamsarlığa sürüklemiş durumda.
Ayakkabı
sektöründe belirgin yeri olan bir iş adamı dostumuzla piyasaların halini
konuştum. Söylediklerinden bazı satır başlarını aktarmak istiyorum:
*Yenilerde
ayakkabı üzerine fuar olmuş, bayağı ilgi varmış. Makedonya, Cezayir, İran gibi
pek çok ülkeden gelenlerle yoğun bir katılım olmuş. Bu da yüzleri güldürmüş, normalleşmeye giden yol olarak
değerlendirilmiş.
*Yurt
dışından gelen ham madde fiyatları artmış. Bir de döviz artınca maliyet
girdileri yükselmiş.
*Malı
getirmek ve göndermek için gerekli olan kargo ücretlerinde de aşırı zamlar
olmuş. Bu da üretim fiyatlarını artırmış.
*Üretilen
ürünün fiyatlarının zamlanması AK Parti’ye zarar veriyormuş.
*Ancak
taşıma ücretlerinin artması Çin mallarının maliyetini yükselttiğinden Avrupa
ülkeleri için cazibe olmaktan çıkmaya, dolayısıyla Türk mallarına rağbetin
artmasına yol açmış. Bu kadar olumsuzluk yanında bu gelişme bizim için artı bir
puan sayılırmış.
Bunları
anlatan dostumuzun teklifi ise gerek üretimi gerekse ihracatı artırmak için KDV
oranlarının düşürülmesi. ‘Böyle olursa
Türkiye kazanacaktır’ diyor.
Dostumuz son
olarak iki gerçeğin bilinmesini istedi. Önemle hatırlattığı iki gerçek şunlar:
*Eğitime
önem verilmeli. Sadece üniversite eğitimi verilmekle kalınmamalı ara eleman
yetiştirilmeli.
*Bir diğer
ebedi hakikat ise rızık varsa geleceği, herkes rızkını yer.
İnşallah
ülkemizin önü açılır, ilk on ekonomi arasına girmeyi başarmamız dua ve
temennisiyle…