Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Ocak 2012

Normalleşiyoruz!


[email protected]

Hani Silivri süreci sulandırılmıştı?
"Ergenekon", "Balyoz", "İnternet andıcı."
"12 Eylül", "Danıştay saldırısı", "Odatv."
Hepsi devam ediyor.
Farkındalıkları azalmıştı sadece.
Bakın Başbuğ da tutuklandı.
Üzülüyor kimileri.
Ulusolcunun biri TV'de haykırıyordu:
"Aman hassas davranılsın!"
***
Eski GK Başkanı ne ki?
Bu ülke başbakanını astı.
Kendi insanını meçhule kurban etti.
İşkence etti, köyünü yaktı.
Seçilmiş vekili, ülkeden attı.
Örtülü kızlarının hayatını kararttı.
"Darbe şartları olgunlaşsın" diye.
Çorum'da, Maraş'ta katliamlar yaptırdı.
Asıl üzücü olan darbeciliktir.
Darbecinin tevkifi değil!
Demokrasilerde darbecilik suçtur.
Ve kimse şaşırmaz tutuklamalara.
Çünkü normali budur!
Aslında bu hukuki bir süreçtir.
Aklanmak için şanstır!
Hiç olmazsa kurgu'yla asılmıyor kimse!
Suçsuz olan mahkemede aklanır.
Bir de diyorlar ki:
'Suç yok, darbe fiili işlenmemiş.'
60, 70, 80, 97, 2007.
Bu yıllarda "dost" ve "post" darbeler yapıldı!
Darbeden sonra kimi yargılayabildiler ki?
Önemli olan suçun işlenmeden önlenmesi!
***
Millet de darbeciliğin suç olduğunu yeni anlıyor.
Millet anladıkça, "devam" dedikçe!
Darbe seviciler şoka giriyor.
Şaşırdıkça şaşırıyor.
Halbuki normalleşiyoruz.
Prangalarımız düşüyor ayaklarımızdan.
Tanzimat'tan bu yana.
Bürokratik çetelerimiz var.
Batıcı cuntalarımız.
Darbe planlarken tedirgin olabilmeli.
"Sonu iyi bitmiyormuş!" diyebilmeliler.
Bu kültür kazınmalı bilinçlerine.
Suç işlerken düşünmeli, şaşırmamalı!
Yoksa daha çok şaşıracaklaru2026

Daha kan yerde dururkenu2026
Önce "Şike yasası" tartışmalarında gördük.
"Hükümete yakın" medya ikiye bölündü.
Herkes şaşırdı.
Tam da Başbakan'ın hastalığına denk gelmişti.
Hükümet de kamplaştı.
Medyada bazı isimler.
O güne kadar "destek" derken.
Tam siper "köstek" demeye başladı.
Gül'ün "veto"sunu destekleyenler.
Bayrak açtılar adeta.
Kimse bir şey anlamadı.
Öyle ki Bahçeli dayanamadı:
"Yahu yapmayın, kaos çıkar" diye.
Sonra Kısıklı'dan çıkınca Başbakan.
O kutuplaşma sadece "Fitne" değilmiş.
Stratejik arka planı da varmış.
"Uludere faciası"nda tekrar hortladı.
Yazarlar, gazeteler ve kurumlaru2026
Haşin bir hesaplaşmaya gitti.
Evet, Kaçakçı "şehitler"den.
ilk gün ilk dakika "özür" dilenmeliydi.
Örgüte "yem" yapılmamalıydılar.
Puslu havadaki kurtların.
Kursaklarında kalmalıydı hesapları.
Mesela E. Özkök'ün şu minvaldeki yazısı;
"Sen askere sahip çık arkandayız Başbakanım"
Nasıl olur da ABD, İsrail, PKK ve "bazıları!"
Bir "isme" karşı birleşebiliyor?
Açık bir "operasyon" değil mi bu?
***
Oslo görüşmelerinin sızan kayıtları vardı.
Aynı merkezin işi.
Ters mantığa sahip cambazların da.
PKK'nın ve "sivil örgüt"lerin de çizgisi aynı:
Erdoğan'ı yok etmek!
Halbuki kan yerde duruyor daha.
80 yıl boyunca yapılmayan yapıldı.
'Açılım'ın ve TRT Şeş'in samimiyeti pekiştirilmeli.
Müminler kardeştir denilmeli.
Ümmetin yetimi Kürtler.
"Ateş"in ve "Su"yun kucağına itilmemeli!
Merhameti hissetmeli.
Gayrısı ayrılıktır.
Gönüllerin bölünmesidir.