Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.23
Gram Altın
2959.93
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Ağustos 2016

'Nokta' değil 'virgül', Uyuma Türkiye!

Milletimiz, 15 Temmuz FETÖ'cü hain darbe girişiminden itibaren önceki akşama kadar meydanları terk etmedi. Başkomutan Erdoğan'ın önceki akşam "Vatan nöbetlerine ara veriyoruz" sözlerini söylemesinden birkaç saat önce ise bu defa terör örgütü PKK saldırdı.

200 yıllık bir uykudan uyanan millet, FETÖ, PKK, DAİŞ veya DHKP-C fark etmez, küresel güçlerin terör örgütleri eliyle Ümmetin ileri sancağı Türkiye'yi diz çöktürme planlarından vaz geçmediğini biliyor.

Batılı siyasetçilerden ve batı medyasından Türkiye'ye destek gelmemesi, darbe mekaniğinin arkasında durmaktan vaz geçmediklerini gösteriyor.

PKK saldırılarının artması boşuna değil. Başkomutan Erdoğan da "Nöbetlere noktayı koyuyoruz" demedi, "Virgül koyuyor ve ara veriyoruz" dedi.

Yani evlerden vatan için nöbete devam.

Artık mesaj grupları mı oluştururuz, telefonlarımızın sesini açık tutarak mı uyuruz, bunları ayarlamalıyız. Uyusak bile bir kulağımız minarelerden yükselecek Ezan-ı Muhammedi'lerde ve Selalarda olmalıu2026

***

Esed'in Guta'da kimyasal silah kullandığı ortaya çıkınca kırmızı çizgilerini yalayıp yutan Obama anında "DAİŞ bahanesi" ile Putin'le anlaşıp onu da Suriye'de sahaya davet etmişti.

Rusya Türkmendağı'nı vurdu, Halep'i vurdu, Esed'in önünü açtı ama en sonunda batağa saplandı.

Ne ileri gidiyor ne geri dönebiliyor.

Zaten önceden Suriye'de iki tane limanı vardı, üsleri vardı. Ancak Rusya askerlerini sahadan çekerek de kurtulamadı.

Daha geçen hafta BBC yayınladı. İngiliz Özel Kuvvetleri'ne bağlı askerler de Suriye'de savaşıyor.

Rusya PYD'ye karşı mesafeli. Kullanmak istediği bu örgüte ABD'nin "müttefikim" dediğini unutmuyor.

ABD ise 'müttefikim' dediği Suriye PKK'sı PYD ile omuz omuza ilerliyor Suriye'de.

Rusya, PYD'ye Moskova'de ofis açtı filan ama hiç sorun değil anında PYD'yi silebilir.

***

Suriye'de ABD, Rusya, İran, İngiltere hep sahada. Sözde biz de koalisyondayız ama Türkiye sahada askeri olmayan tek ülke. Ne yaparlarsa yapsınlar bizi Suriye'ye çekemeyince "Türkiye DAİŞ'i destekliyor" yalanını pompalamaya başladılar.

ABD PKK'ya Suriye'de kanton devleti kurdurmayı hedefliyor olabilir ama Türkiye'nin buna şiddetle karşı çıktığını da biliyor.

DAİŞ bahanesine de dünya bir tarafıyla gülüyor artık. Dolayısıyla Rusya başta olmak üzere onun dümen suyuna giren İran da, ABD de Türkiye'siz Suriye'den çıkamayacaklarını iyi biliyorlar.

***

15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı Türkiye bir işgal ve iç savaş sürecine sürüklenecekti.

Aynı gece İran, darbecilerin iktidar olacağı bir Türkiye'nin İran'a savaş açacağını düşünerek Türkiye sınırlarını kapattı.

Darbe başarılı olsaydı belki de Suriye'deki 'Kantoncu' PKK, Türkiye'de de bazı illerde 'kanton' ilan edecekti.

Ankara'ya sıkışmış bir darbeci hükümetle Türkiye'nin yeni sınırlarının uluslararası toplantılarda masaya yatırıldığını görecektik hafazanallah.

Türkiye'ye karşı oluşturulan koalisyon güçlerinin ülkemize müdahale senaryolarını anlatan haberleri izleyecektik.

***

25 gündür dut yemiş bülbüle dönen NATO, Başkomutan Erdoğan'ın Putin'le bir araya gelmesinin hemen ardından "Türkiye NATO'ya güvenebilir" açıklaması yaptı.

Darbe gecesiyle ilgili iki sorunun muhakkak cevaplanması gerekiyor.

Birincisi, darbe akşamı darbecilerin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın cep telefonundan o esnada Afganistan'da olan ABD Genelkurmay Başkanı Dunford'u niye aradı ve ne konuştular?

İkincisi de, İncirlik Üssü'nden kalkan iki tanker uçak darbeci F16'lara havada yakıt ikmali yaparken ABD'nin nasıl bundan haberi olmaz?

Yalancıda bile biraz ahlak olur. ABD, insanı ahmak yerine koyarak 'Bilgimiz yok' açıklaması yapmaya utanmıyor mu?

***

Esed'in başta kalması ve Suriye'nin bölünmesi noktasında "pastadan ne kaparsam kardır" diyerek Suriye'ye üşüşen ve ABD ile birlikte hareket eden Rusya bazı şeyleri görmeye başladı.

ABD'nin de Rusya'nın da Suriye kumarından kazançlı çıkması mümkün değil.

Daha da balçığa saplanacakları günlere doğru hızla ilerliyoruz.

Putin bunu gördü ve ABD ile kol kola bu işin gitmeyeceğini anlamaya başladı.

Darısı "stratejik müttefikimiz" ve "model ortağımız" ABD'nin başına!

AB'yi ise hiç söylemiyorum bile darbenin başladığı ilk günden itibaren bütün 'ilkelerini', 'değerlerini', helvadan put gibi çatır çatır yediler.

***

Türkiye Suriye krizinde durduğu yeri tüm dünyaya gösterdi ve 3 milyon sığınmacıyı kabul etti. Kendi askerini Suriye'ye sokmak yerine Suriyelileri Türkiye'ye aldı.

Böylelikle ümmetin bu derin yarasını 'kaşıyan' değil 'pansuman' etmek isteyen tarafta oluğunu gösterdi.

"Türkiye'nin ekseni kayıyor mu?" sorusu, Türkiye'yi müstemleke gibi gören Batı dünyasının oryantalist bilinçaltının dışavurumudur.

Türkiye, 'Batılı emperyalistlerin' yanından kovulup da soluğu 'Doğulu emperyalistlerin' yanında alacak kadar tarihsel hafızadan yoksun bir devlet değildir.

***

ABD'de oturan ve "Üst Aklın" talimatıyla kanlı darbe girişimine kalkışan terör örgütü elebaşı Feto'yu Türkiye'ye teslim etmemekte ısrar etmek ABD'ye kaybettirir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'ye açıkça tercih sundu: Ya Feto'yu seç Ya Türkiye'yi

Birisinin Batı'ya şunları söylemesi gerekiyor: Erdoğanfobinizi bir kenara atın da adam olun! Türkiye'nin "bölünmesi" kimsenin hayrına değil!