Dolar (USD)
34.46
Euro (EUR)
36.16
Gram Altın
2999.67
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
31 Aralık 2016

Nokta ABD nokta!

JOHN. H. Herz, "Uluslararası politika lisanını yeni düşüncelerle yeniden tanımlamayı gerektirmektedir" diyor. Amerika ise bütün yaşadıklarına rağmen bu "lisanı" yine eski düşüncelerle tanımlayama devam ediyor.

1989-90 yıllarının tek kutuplu dünya düzenini 2016'ya girerken geride bıraktık. SSCB sonrasında 27 yılı ezik geçiren Rusya, son yıllardaki kazanımlarıyla yerini yeniden Süper devlet Rusya olarak kabul ettirdi.

Hatırlarsınız, Batı ve Doğu olarak Almanya'yı ikiye bölen Berlin Duvarı'nın yıkılmasını müteakip Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya'dan müteşekkil üç eski Varşova Paktı üyesi ülke ABD'nin talebi üzerine NATO'ya üye oldu. Rusya'ya vurulan bu ikinci ağır darbeden sonra asıl öldürücü darbe 2004'te geldi. Çünkü 1999'daki NATO darbesinin ardından, SSCB'nin kurduğu çoğu eski VARŞOVA PAKTI üyesi olan Bulgaristan, Estonya, Letontya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya da ABD sayesinde NATO'ya katıldı.

Bunun anlamı, Güney'de Türkiye üzerinden kuşatılan Rusya, yeni NATO konsepti ile Güneybatı ve Kuzeybatı'dan (Baltık) da kuşatılacaktı. Ama Ukrayna ve Suriye süreçleri Rusya'yı yeniden Avrasya'nın süper gücü olarak sahneye çıkardı.

Amerika bölgeyi kaybediyor

Rusya "yeni düşünce, yeni lisan" ile yeni ittifaklar kurarken, ABD terör örgütleri ile iş tutarak müttefiklerini kaybetti. Amerika son yıllardaki yanlışlıkları yüzünden bölgeyi de kaybediyor. Türkiye'yi Suriye masasından uzak tutmak için her dalavereye başvuran ABD bugün itibariyle Suriye denkleminde yok gibi. Bu, artık Amerika Suriye ile ilgili görüşmelerde olmayacak anlamına gelmese de ABD Suriye denkleminde özne olmaktan çıkmış bulunuyor.

Aslında Amerika'yı kısa sürede bu hale getiren Türkiye ile ilişkilerindeki yanlış tercihi oldu. CIA'ya özür diletecek kadar iftiralarla "Türkiye terör örgütlerine yardım ediyor" kampanyasını yine ABD'li yetkililer bozdu. Zira gün yoktur ki bir ABD'li "DAEŞ'i biz kurduk" ya da "Amerika DAEŞ'e yardım ediyor" demesin. Bölgede ne kadar terör örgütü var ise hepsini besleyen Amerika, bazen havadan yanlışlıkla! silah atıyorken bilahare "silah değil, mühimmat" gönderiyordu.

Ateşkes başladı

Suriye'de ateşkes başladı

Suriye'de Perşembe gecesi itibariyle ateşkes başladı. Suriye'nin meşru muhalefeti Rusya ile Türkiye'de resmen anlaştı. Akabinde Suriye ile muhalifler de ateşkes için imzaları attılar. Yani Türkiye'yi yalnızlaştırma için çalışan ABD'nin desteği olmadan Türkiye Suriye'de tarihi bir anlaşmaya öncülük etti. Türkiye'ye duyulan güven neticesinde 7 çatı organizasyonun altında yer alan ve 55 bin savaşçısı bulunan 200 civarında muhalif grup, Türkiye'nin Rusya ile vardığı uzlaşmanın altına imza attı. Önümüzdeki ay Astana'da Suriye ile muhalefet siyasi konuları müzakere ederek Suriye'nin geleceğini beraberce üstlenecekler.

Elbette bundan rahatsızlık duyan İngiliz-ABD ittifakı rahat durmayacak, ateşkesin itibarsızlaştırılması ve sabote edilmesi için içerdeki elemanlarını mobilize ederek tarafları kışkırtacak. Ne var ki Türkiye-Rusya garantörlüğü bu oyunu da bozmaya yetecek kadar sağlam.

Liderlik ve Erdoğan

Rusya Devlet Başkanı Putin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yenidünya düzeninin mimarları olarak anılacak. Karizmatik liderliğin milenyumlara meydan okuyarak kendilerine duyulan ihtiyacın bilinciyle hareket etmeleri bilhassa bölgemizde sömürge güçlerinin sonunu getirecek.

Dünya, Japon akademisyen ve yazar Prof. Yoshiaki Sasaki'nin, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Akdeniz'in süper starıdır" tespitini yadırgamadı. Öyle ki "Türkiye Suriye'den uzak dursun diye" sergilenen Made in USA oyunlarını Erdoğan ile Putin'in stratejik hamleleri bozdu, yani masaya kapının deliğinden bakmak Amerika'ya kar kaldı.

Amerika bile bile yanlış yaptı ve yanlışlarını yeni yanlışlarla düzeltme gayretlerinde başarısız oluyor. Ama yine de ABD boş durmayacak, çizilen karizmasını düzeltmek için saldırganlığının boyutlarını genişletecek. Nasıl mı?

ABD Kara Kuvvetlerinin eski komutanı Raymond Odierno, "Amerika'nın Orta Doğu'da liderliği Rusya'ya kaptırdı" dedi ve ekledi;

"Biz, her nedense, şimdiki yönetim altında geriden liderlik yapmayı seçtik. Şimdi önden liderlik yapmanın, ulusları bir araya getirmede, kendi politikalarımızda ve hükümetimizin kabiliyetlerini bir araya getirmede agresif olma zamanıdır."

Bu yeni durumu çekemeyen ABD agresif pozisyonunu saldırgan konuma aldı. Trump'ın görevi devralmasına daha çok var, bu süre içinde ABD çılgınlık yapacak kadar öfkeli olduğunu 35 Rus diplomatı sınır dışı etmekle göstermeye başladı. Bu adım soğuk savaş sonrası en ağır kararlardan biri olarak görülüyor. Kim bilir, belki derin Amerika Trump'ı başkanlık koltuğuna oturtmayacak.

Bakınız, son haftalarda suikast, cinayet ve tuhaf kazalar Rusya'nın peşini bırakmıyor. Ankara Büyükelçisi Andrey Karlovsuikasti, Rus enerji devi Rosneft'in ikinci adamıOleg Erovinkin'in ölümü, hayati öneme sahip operasyonların adamı NATO Denetçisi Yves Chandelon'un başından vurulması, Rus Dışişleri'nde çalışan diplomat Petri Polşikov'un evinde ölü bulunması ve Kızıl Ordu Korosu'nu taşıyan uçağın düşmesini tesadüflere bırakmak akıl tutulmasıdır.

Sonuca doğru

Rusya bu olayların arkasında CIA'nın olduğunu iddia ediyor, eğer Moskova bu iddiasında samimi ve ısrarcı ise yaklaşmaktadır yaklaşmakta olan. NOKTA