Niye üzülsünler ki?..
Küresel
bir intifada olmalı…
İnsanlık
adına intifada…
Çağdaş
Firavunlara, Nemrutlara, Ebrehelere ve Neronlara karşı intifada…
Gazze, Suriye, Yemen,
bombalarla yerle bir ediliyor.
Doğu Türkistan ( Türkiye’nin iki
katı yüzölçümüne sahip vatan toprağı, ata yurdu) bir temerküz kampı… Seksen
yıldır Çin işkencesi altında…
Türkiye
de işgal girişimlerine maruz kalıyor.
En
son 15 Temmuz’da saldırdılar.
Gazze’nin acılarına aşinayız. Çünkü aynı odağın,
aynı ifrit planlarının hedefindeyiz.
Cunta
ve terör yandaşlarının suskunluğu da milletin / devletin makamlarını teröristlere peşkeş çekme girişimleri de bu
ifrit planlarının bir parçasıdır.
Malum,
‘barışçıl’ akademisyenler, tabipler, barolar suskunlar.
İttifaken büyük keyif
alıyorlar, azgınlaştıkça
azgınlaşıyorlar.
İnsanlığın akıl sağlığı tehdit altında.
Siyonizmin kölesi ‘Beş Put’, soykırımı kınamıyor bile;
susarak onaylıyor.
Beş Put’un
müntesiplerinden insani bir davranış, bekleniyor…
Ne
hazin bir bekleyiştir, bu?..
AB,
ABD, terör örgütleri ve legal
görünümlü yandaşları, niye üzülsünler
ki?..
Dünya
savaşlarını çıkartanlar, atom bombası atanlar, Avrupa’nın göbeğinde Boşnakları
soykırıma tabii tutanlar, Ruanda’da,
Cezayir’de, Libya’da, Afganistan’da,
Irak’ta, Suriye’de milyonlarca insanı katledenler, Türkiye’de anarşi ve terörü destekleyenler, kurup yönetenler,
milletin mukaddesatına hakareti kendine
görev bilenler, yıllarca
inançlarından, kılık kıyafetinden hazzetmediklerini insandan saymayanlar, başörtülü çocukları okul önlerinden
kaçırıp şehrin uzak ve ıssız bir yerlerine bırakanlar, halkın üzerine kurşun ve
bomba yağdıranları, “Çaycı, çorbacı;
masumlar içerde.” diyerek koruma ve kollamaya alanlar, muhacirlere suyu, ekmeği vermemeyi politik söylem haline getirmiş kara ağızlar, Gazze’ye, Suriye’ye, niye üzülsünler ki?..
15
Temmuz’da katliamı seyretmediler mi?
İsrail Terör Örgütü’nün elebaşı
Binyamin Netanyahu’yu önder kabul
edenlerin, mazlumlara kucak açan, milletinin hakkını hukukunu her türlü şart
altında savunan, “ Dünya Beş’ten
Büyüktür.” diyerek Beş Put’un
boynuna baltayı asan Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nı tahkir etmeye kalkışmaları cibilliyetlerinin
sonucu değil mi?
Bunların
ciğerini biliriz.
İnsanlık
beklenmez bunlardan…
Acımazlar…
Acımadılar…
Astılar…
Sürgün
ettiler.
Okullardan, iş yerlerinden, hastanelerden, adliyelerden, Meclis’ten kovdular…
Merhamet
ve vicdan tutsak…
“Yaltaklık ve ihanet silahını yağladı.”
Acıları
kutladılar.
Kan
ve gözyaşından saltanat kurup ‘çağdaşlaşma’ adına nutuklar çektiler.
Niye üzülsünler ki?..
Önderleri:
Beşar Esedler, Siyonistler,
Faşistler…
Siyonizm, terörün anasıdır.
İsrail,
uluslararası terörün merkezidir.
Niye üzülsünler ki?..
Öldürmeyi
inanç edinmişler…
“Seni ben öldürüyorum, sen ne kadar
şanslısın?” diyenler, niye
üzülsünler ki?
Çocukları
kaçırıp onları birer seri katile dönüştürenler ve terör örgütlerine yalakalıkta
yarışanlar niye üzülsünler ki?..
Peygamberleri
yalanlayanlar, kitabı tahrif edenler, niye
üzülsünler ki?
Üzülmelerini
beklemek, onlara değer vermektir.
Niye
değer verilsin ki?
Siyonistler
ve Biden’dan makam bekleyen kifayetsiz muhterisler, niye üzülmesinler ki?..
Karabağ ve Ayasofya hürriyetine kavuştu…
Türkiye, salgını en az
hasarla atlatıyor, terör devleti planlarını paramparça etti.
Evlat
nöbetindeki anneler, terör yandaşlarının, hainlerin – göbekteki görünür olmayanlar
da dahil- maskelerini indiriyor.
Ülke
kalkınıyor, terör örgütleri çökertiliyor, Türkiye Cumhuriyeti, devletliğini yapıyor.
Niye üzülmesinler ki?..
Çok üzgünler, çok!..