Niçin böyle olduk?
Biz Anadolu Türkleri güzel hasletlerimizle tanınırdık. Bütün dünya atalarımızı “doğru sözlü”, “mert”,“kahpelik ve aldatma bilmeyen”, “yiğit”, “arkadan vurmayan” insanlar olarak bilirdi. Sözümüz sözdü. Yoksulun, aç ve muhtacın, zorda olanın imdadına yetişirdik.
Ne yazık ki bu imaj bugün alt üst olmuş durumda. Artık aldatma, yalan, kısa yoldan köşeyi dönme sıradan hale geldi.
Dürüstlüğüyle tanınan, sözü senet kabul edilen iş adamlarımızla sohbet ettiğimde morallerinin bozuk olduğunu görüyorum.Geçenlerde iş adamı ve yüksek bürokratlardan oluşan bir grup ile beraberdim. Sohbet bu konuya geldi ve herkes aynı düşüncede buluştu maalesef.Benzer sahtekârlık olaylarının çok yaygınlaştığını söylediler.
Bir dostumuz, “Beni asıl üzen bazılarının borçlarını ödememeyi kul borcu saymayışıdır. Kendilerine göre bir mekanizma geliştiriyorlar ve paranın üstüne utanmadan yatıyorlar” dedi.Pişkin pişkin sırıtarak, “Beni de aldatanlar oldu, neyapalım? Onlara say.” diyenden tut, “Müsait olunca ödeyeceğim patlama” diye tepki gösterenlere kadar inanılmaz yüzsüzlüklerden söz ettiler.
Bir de paraya sıkıştığını söyleyerek borç isteyen dost görüntülü kişiler var. Sonra aldıkları borcu ödemiyorlar. Yılların tanışıklığını hiçe sayıyorlar. Şaşırıp kalıyorsunuz.
Sohbetteki dostlar buna benzer çok sayıda olaylar anlattılar.
Ödenmeyen çek sayısı 542 bine dayanmış durumdadır. 2019 yılının Mart ayında karşılıksız çek mağduru esnaf sayısı 126 bin iken, bu sayı 2019 yılı Haziran ayında 180 bin, 2019 Kasım ayında ise 200 bine ulaşmış. Hem aldığı çeki karşılıksız çıkanlar hem de kendi alacağını tahsil edemediği için yazdığı çek karşılıksız çıkanlar hapis cezası ile karşı kaşıya kalmaktadır. Yani yazdığı çeki ödemeyen başka kişileri de yakmaktadır.
Kısacası artık yalan söylemek, insanları aldatmak, sırlarını ve özel hayatını araştırıp açıklamak, ikiyüzlü olmak sıradan bir hale geldi. Üstelik bunları yapanlar arasında maalesef dindar insanlar da var. Ahirete inandığını söyleyen bu kişiler ticaret yaptıkları insanları nasıl aldatabiliyorlar anlamak mümkün değil.
Evet, insan imajımız giderek bozuluyor. Nasıl toparlayacağız, niye ve nasıl böyle oldu? Bu sorulara millet olarak kafa yormamız gerekiyor. Hem de acilen.