Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2494.90
BIST 100
9630.9
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 Ekim 2013

Nevzat Kösoğlu

Sedat Umran, Servet Somuncuoğlu, Mustafa Miyasoğlu, Nurettin Uzunoğlu ve Nevzat Kösoğlu. Son bir iki ay içinde ardarda ebediyete uğurladığımız fikir, kültür ve sanat adamları. Eylül'de başlayan yaprak dökümü ekimde de devam ediyor. Ecele itiraz edilmez. Vakti saati gelen, dostlarıyla, sevenleriyle vedalaşıp gidiyor. Türkiye'nin tanınmış fikir ve siyaset adamı, yayıncı - yazar Nevzat Kösoğlu da 10 Ekim 2013 tarihinde Ankara'da vefat etti. 72 yaşında hayata veda eden yazar, Kocatepe Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Gölbaşı Mezarlığı'ndan defnedildi.

Ötüken Neşriyat'ın ve Söğüt Yayıncılık'ın kurucularından olan Nevzat Kösoğlu, 7 Ekim 1941'de Erzurum İspir'de doğdu. Liseyi Erzurum ve Karabük`te okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini ve İ.Ü. İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsünü bitirdi. 1964'te gazeteciliğe başladı. Babıali`de Sabah gazetesinin Ankara temsilciliğini yaptı. Ötüken Neşriyat`ı kuranlar arasında yer aldı ve yönetti. 1970 yılında MHP'nin Genel Sekreter Yardımcılığına seçildi. 1977 genel seçimlerinde aynı partiden Erzurum milletvekili oldu. 12 Eylül 1980 İhtilali'nden sonra bir buçuk yıl hapis yattı. 14 ciltlik Büyük Türk Klasikleri'ni yayınladı. Kültür Bakanlığı adına 30 ciltlik Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları projesini yürüttü. Kösoğlu, Türk Tarihini ve Felsefesini günümüz şartları içerisinde yeniden ele almış; kültür ve medeniyet kavramları ile alakalı orijinal fikirler ortaya koymuştur. Gelenekle gelecek arasındaki bağın nasıl kurulması gerektiğini, ele aldığı güncel meseleler çerçevesinde izah etmiştir. Kimlik çalışmalarına yeni bir boyut getirerek yeni Türk Kimliği'nin inşa yollarını göstermiş, kafa karıştıran soruları izah etmiştir.

Yayımlanan eserleri arasında Kitap Şuuru, Tarihe Konuşmalar, Türk Dünyasında Yeni Bir Medeniyet Tasarımı, Türk Dünyası Tarihi ve Türk Medeniyeti, Milli Kültür ve Kimlik, Türk Kimliği ve Türk Dünyası, Eski Türkler'de İslam'da ve Osmanlı'da Devlet, Osmanlı ve Türk Milliyetçiliği, Said Nursi, Galip Erdem, Peyami Safa, Dündar Taşer, Şehit Enver Bey, Geçmiş Zaman Peşinde yahut Vaizin Söyledikleri, Küreselleşme ve Milli Hayat da bulunuyor. Yazarın eserleri Ötüken Neşriyat'tan çıkıyor.

Nevzat Kösoğlu çok farklı şahsiyetlerin hayatını yazdı. Onlardan biri de Said Nursi'dir. Bu eserinde Bediüzzaman'ı, "Türklerin imanını kurtaran" ve "tarihi yapan bir müceddid-i iman." diye tarif ediyor. Kösoğlu'na göre, milliyetçiliğin iki fonksiyonu vardı. Biri birleştiriyor, diğeri ayrıştırıyordu. Ulusalcılık ikinci kategoride yer alıyordu. Nitekim Bediüzzaman da bunu "müspet" ve "menfi" milliyetçilik şeklinde izah ediyor.

Vefatının ardından Hasan Celal Güzel, Mehmet Doğan, Himmet Uç, Mehmet Şeker, Arslan Tekin, Yaşar Kaplan, Şaban Abak ve Mümtazer Türköne güzel yazılar yazdılar. Tekin'in yazısından öğreniyoruz ki merhum, "Huma Kuşu" türküsünü çok severmiş, hasta yatağında arkadaşı Kubilay Kemertaş yanık sesiyle "Huma Kuşu"nu okumuş. Mustafa Çalık, Arslan Tekin'e gönderdiği mektupta Köseoğlu'nu şöyle anlatıyor:

"Türk ve İslam alemi, son yarım asrın en büyük ve en değerli adamını kaybetti. Nevzat Kösoğlu artık yok... İlim ve fikir dünyasının bazı cihetlerinde O'nu geçebilecek kıymetlerimiz elbette vardır; tıpkı O'nun da bazı cihetlerden hepsini geçtiği gibi... Tarihu00ee ve medenu00ee tecrübemizi maneviyatımızla mezcederek millu00ee istikametimizin inşasına hizmet eden çok değerli alimler, mütefekkirler, san'atkarlar geldi geçti son yarım asrımızda; ne var ki, yaşadığımız devirde millu00ee ve manevi fikriyatımızın sırat-ı müstakimini gösteren asıl O'dur! Yalnız büyük bir fikir adamı değildi, bir millet adamıydı, maneviyat büyüğü idi; millu00ee ve manevu00ee bir mürşitti; mürşitlik iddiası olmayan bir mürşit.
Neden böyledir? Düşünmelidir ki, Bediüzzaman'la Enver Paşa'yı aynı mizan ve miyar ile değerlendirip idrak ve irfan dünyamızda yan yana koyabilmek sadece O'nun başarabildiği bir iş olmuştur."

Mehmed Niyazi'nin yazısında şu sözler dikkat çekici: "Nevzat'la aramızdaki ilişki arkadaşlığın çok ötesindeydi. Hastalığı zuhur edince yanına gittim, geçmiş günleri beraber yad ettik. Laftan lafa konuşurken bana dedi ki; 'Mevlana, Yunus, Said Nursi Hazretleri'nin imanını tekellüm ediyorduk. Sonra baktık ki biz de imanlı olduk."

Vefalıydı. Bir gün Edebiyat Fakültesi'nde Faruk Kadri Timurtaş'ın anma programına gelmişti. Ayaküstü biraz konuştuk. Bir gün bir toplantıda bir sohbetini dinlemek ve istifade etmek istediğimi söylemiştim. Memnuniyetle karşılamış, "inşallah" demişti. Kısmet olmadı. Mütefekkir, idealist, siyaset adamı, yazar ve yayıncı. Bu sıfatların önünde ve üstünde bir gönül insanıydı. ESKADER, merhum hakkında İstanbul'da ilk toplantıyı yapıyor. Nevzat Kösoğlu'nu yakınları, dava arkadaşları, yazarlar, aydınlar, kültür ve sanat adamları anlatacak. Timaş Kitapkahve'de 31 Ekim Perşembe günü saat 18.00'de başlayacak Babıali Sohbeti'nde, hatırasını yad edeceğiz. Rahmet olsun.