Dolar (USD)
32.44
Euro (EUR)
34.44
Gram Altın
2473.38
BIST 100
9574.84
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

21 Mart 2013

Nev-ru00fbz'un ateşle imtihanı

"Yeni gün anlamına gelen "Nevr-ru00fbz ya da Nevru00f4z" Kuzey yarım kürede bütün halkların ortak bayramı olarak kutlanır. Kimi halklar zamanla bu geleneği unutmuş, kimileri de bu geleneğe yeni kültür unsurları ekleyerek tarih sahnesindeki yerini korumuşlardır.

Bir dönem Türkiye'deki Kürtler, bu bayramı kutluyor diye yasaklanan Nev-ru00fbz ne hikmetse 1992'de Azerbaycan, Sovyetler Birliğinden bağımsızlığını kazanmasıyla elli yıldır kutlanamayan milli bayramı "Nev-ru00fbz"u kutlamaya başlar. Bunu gören bizim rical, alelacele Nev-ru00fbz'u milli bayram ilan eder. Ve devlet dairelerinin bahçelerinde ateş üzerinde atlama seremonileriyle bu bayram idrak edilir oldu.

Peki Nev-ru00fbz'un ateşle imtihanı ne ola. Türk söylencesine göre Nev-ru00fbz, Türklerin Asena adlı dişi bir Bozkurt rehberliğinde Ergenekon'dan çıktıkları gündür. Demir ve ateşin birleştiği bugün Türklerce kutsal kabul edilerek bayram ilan edilir. Ayrıca Orta -Asya'da göçebe ve çoban Türkler'in İslam öncesinde sürülerini kışlaklardan çıkarıp, yaylalarda obalar kurarak şölen vererek bahar törenleri düzenlenmesi, coğrafi olarak hep aynı mevsimde ve 21 Mart'a gelmesi dolayısıyla; Türkler bu günü Bahar bayramı olarak kabul etmişlerdir.

Kürtlerin zaviyesinden Nev-ru00fbz'a bakıldığında ise başka bir kültür ortaya çıkar. Kürt söylencesine göre Nev-ru00fbz; Demirci Kava'nın, zalim hükümdar Dahhak tarafından her gün öldürülen iki Kürt Çocuğu kanı yerde kalmasın ve analar ağlamasın uğruna Dahhak'ın sarayına gizlice girer ve onu öldürür. Dahakk'ı öldüren Kava, dışarıdakiler haberi vermek adına sarayda ateş yakar. Bu mitoloji İranlılar tarafından da sahiplenir. Hatta Divan şiirinden epeyce işlenen bir mitolojik unsurdur bu. (A. Talat Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar)

Peki asırlardır Nev-ru00fbz'un hiç inkıtaya uğramadığı İran'da Nev-ru00fbz, nasıl kutlanıyor. Rivayetlere göre İran Hükümdarı Cemşid bir dünya gezisinden dönerken Azebeycan'da 21 Mart'a Otağ kurar. Cemşid'in mücevherlerle süslü tahtına güneş vurdukça renga-renk ışıklar seçer ve çevreyi ışık hüzmeleri kaplar, verilen şölen ve yapılan şenliklerle halk neşelenir, O gün den sonra her yıl bugün bayram olarak kutlanır.

Bu coğrafyaya İslamiyet geldikten sonra Müslümanlar Nev-ru00fbz'u tamamen yasaklamadılar. Buna bazı İslami motifleri yükleyerek yaşattılar. Peygamber efendimiz zamanında İranlıların kutladığı iki bayram vardı. Bunlar Nev-ru00fbz (21 mart) ve Mihrican (21 Eylül) bayramıydı.

Zira Resu00fblüllah (s.a.v.) Efendimiz, "Allah Teala size, o İki bayram günlerine (Nev-ru00fbz ve Mihrican'a) karşılık, onlardan daha hayırlı İki bayram gününü (Ramazan ve Kurban bayramlarını) ihsan etti." Buyurmuşlardır. (İ. Rabbani k.s., Mektu00fbbat 1/266)

Hz. Ömer döneminde İran'a yapılan fetihler sonucunda buralara İslamiyet yerleşince karşılaşılan iki Bayram ile ilgili şu uygulamalar yapılmıştır. Bu bayramlarda İran halkı şaha ve yöneticilere hediyeler vermek zorundaydı. Bu hediyeler giderek vergi durumuna geliyor ve hediyesini vermeyen halk cezalandırıyordu. Bu Nev-ru00fbz ve Mihrican bayramlarında Hz. Ömer hediyeleşmeyi kaldırmıştı.

Daha sonra Müslümanlar özellikle Nev-ru00fbz'la ilgili bazı İslamu00ee öğeler de oluşturmuşlardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

-Dünya kuruluşunu bugünde tamamlar.
- Hz. Muhammed'e (a.s) nübüvvet bugün ihsan edilir.
- Hz. Ali, bugün doğmuştur.
- Hz. Muhammed (a.s), Beytullah'ın içinde ilk kez doğan amcası oğlunu kucağına alarak, Ali adını verir.
-Hz. Muhammed (a.s) bu günü kutlu gün olarak ilan eder.
- Bugün Hz. Ali ile Hz. Muhammed'in kızı Hz. Fatma'nın evlendiği gündür.
- Bugün Hz. Ali'nin hilafeti elde ettiği gündür.
-Bugün Hacı Bektaş Veli'nin Anadolu'ya gelişinin ilk günüdür. Rum Erenlerinin Şah-ı Velayeti karşıladıkları gündür. - Bugüne Gaip Erenleri "Kırklar'ın" toplandığı gün olarak inanılır. Bu nedenle bugün "Kırklar Bayramı" olarak da bilinir. - Hz. Adem Peygamber bu gün dünyaya teşrif etmiştir.

Nev-ru00fbz" bayramı edebiyat tarihimizde de göz ardı ettiğimiz bir öneme sahiptir. Klasik Osmanlı Döneminde şairler, padişaha yılın başında "Nevruziyeler" sunar ve iaşelerini alırlardı. Osmanlı Sarayı'nda da büyük şölenlerle Nev-ru00fbz Bayramı kutlanırdı. Nev-ru00fbz günü Hekimbaşı özel macun kaynatır. Başta padişah olmak üzere yakınlarına ve devlet ricaline ikram ederdi. 1826 yılında Yeniçeri Ocağı kaldırılmasından sonra II. Mahmut, Nev-ru00fbz Bayramını ve Bektaşiliği yasaklamıştır. Bektaşi babalarından Hüseyin Hüsnü Erdikul bir deyişinde;

Gönüller şad oldu, ilkbahar geldi,
Nevruz bayramına eriştik ya Hu.
Çemen-zar şevk ile nura bezendi,
Nevruz bayramına eriştik ya Hu.


Şah İsmail Hatayı, Fuzu00fblu00ee gibi Azeri şairlerinin bahar ve Nev-ru00fbz ile ilgili şiirleri ve nefesleri vardır. İslamiyet'ten önce Zerdüşt olan Azeriler Nevruzun simgelerinden biri olan "Yasemen" çiçeğine özel önem veriyorlardı. Bu çiçek ile ilgili türküler, atasözleri vardır. Baharı müjdeleyen bir başka çiçek ise "kar çiçeği" Kardelen'dir. Doğu Anadolu'da Nevruz çiçeği denen bir başka çiçek de vardır. Çiğdem' de bu mevsimde yetişir.

Fuzu00fblu00ee'nin meşhur Leyla vü Mecnun mesnevisinde, Mecnu00fbn yani Kays, Leyla ile bir Nev-ru00fbz bayramında karşılaşır.(Daha önce mekteb-i aşk'ta buluşmaları sonucu ailesi Leyla'yı okuldan almıştı) Leyla'yı bu Nev-ru00fbz eğlencesinde gören Mecnun bayılır. Bu olay, Leyla vü Mecnun kitabında (bkz. Leyla vü Mecnun Hz. Muhammet Nur Doğan) bir münyatürle süslenir:

O döneme ait, doğa, bir tepe, tepenin ortasında bir söğüt, söğütün dibinden çıkıp kıvrılarak akan dere, üzeri çiçek ve bitkilerle kaplı zeminle tasvir edilmiştir. Bitki öbekleri ile bezeli mavi tepenin arkasında biri şaşkınlıkla parmağını ısıran iki erkek bulunur. Dere, Mecnu00fbn'un gövdesine sarıldığı bahar açmış bir ağacın önünden geçerek son bulur. Resmin sağında bağdaş kurmuş oturan, kırmızı elbiseli, beyaz başörtülü Leyla, Mecnu00fbn'a bakar. Leyla'nın arkasındaki nedimesi sağ elinde bir "gül-abdan" tutar. Ön düzlemdeki iki kadın da Mecnu00fbn'a doğru bakmaktadır. Metinde, Mecnu00fbn ve Leyla'nın karşılaşmalarının ardından kendilerinden geçerek bayıldıkları ve Leyla'nın üzerine gül suyu dökülerek ayıltıldığı anlatılır.

Bir gün ki bahar-ı alem-efru00fbz
Vermişdi cihana feyz-i nevruz
(Leyla vü Mecnun'dan)

Mem u Zu00een Mesnevisinde de özellikle Ahmed-i Hanu00ee'ye ait eserde Mem ile Zin, bir Nev-ru00fbz eğlencesinde karşılaşmışlardır. Botan Halkı Nev-ru00fbz bayramı dolayısıyla kırlara çıkar eğlence tertip edilir. Bu eğlencede birbirlerini gören aşıklar da aynen Leyla ve Mecnu00fbn gibi bayılırlar. Sonra ayıldıklarında bir birlerine yüzüklerini verirler. Yalnız Mem ile Zin'in aşklarını pekiştirmek adına bir aşk-ı beşeriyi temsilen Tacdin ile Sıtti vardır. Bu da aşk-ı ilahiye giden yolda okuyucuya aşk-ı beşeriyi anlatmaktır.

Son söz olarak şunu söylemek lazım. İslam tarihinde peygamber efendimiz Hz. Muhammed'in doğumu esnasında bir mucizesi sadır olur. İran'lı mecu00fbsilerin ana tapınaklarında bin yıldır söndürülmeden yakılan kutsal ateşleri aniden sönmüştür. Bu ateş işte o ateştir. Bu yüzden Nev-ru00fbz bayramında Mem, nasıl Zu00een'e bir bahar bayramında aşık olmuşsa ve Botan Halkı kırlarda eğlenceler düzenlenmişse biz de böyle eğlenelim. Ya da Mecnun ile Leyla'nın bir Nev-ru00fbz bayramında karşılaşması gibi karşılaşalım. Ateş'ten uzak duralım ve bu ateşi söndürelim.