Dolar (USD)
34.65
Euro (EUR)
36.31
Gram Altın
2941.28
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Kasım 2024

​Netanyahu Fena Hâlde Sıkıştı

Uluslararası tüm medya kaynakları, İsrail’li yetkililere dayandırılarak İsrail ve Lübnan ateşkes anlaşmasına yakın göründüğünü yazıyor. Bu tür haberler, Netenyahu ve şebekesinin bir oyalama taktiği mi yoksa gerçekten bir ateşkes sağlanacak mı? bekleyip göreceğiz.

Ancak ister bir taktik olsun ister olmasın kesin bir şey var ki o da, bu defa Netanyahu ve şebekesi, fena hâlde sıkıştı. Zira Netenyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi, kendisi ve Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı çıkartabileceğini beklemiyordu. Üstelik Mahkeme, tutuklama gerekçesini, savaş ve insanlık karşıtı suçları ile ilgili olduğunu açıkladı. Bu kapsamda ‘’cezai sorumluluk’’ taşıdığına dair ‘’makul gerekçeler’’ olduğunu belirtti.

Netanyahu, her zamanki pişkinlikle karar için ‘’Yahudi kartşıtı’’ olduğunu iddia etse de kimse ciddiye almadı. Çünkü ortada ‘’Yahudi karşıtlığı’’ yok tam aksine Netanyahu ve şebekesinin insanlığa Karşı işlediği suç var. Mahkemenin verdiği karar bu suçun işlendiğini teyit etti.

Netanyahu ve şebekesinin insanlığa karşı işlediği suçlar, uluslararası kamuoyonda gerilimin daha da artmasına neden oldu. Her koşullda İsrail’in arkasında duran Amerika için de artık işler kolay olmayacaktır. Zira Amerika’nın mevcut tutumu dünyada güven ve prestij kaybına neden oldu. Bu da elbette Çin’in işine yarayacaktır. Bu gerçeği aklı başında Amerikalı dış politika uzmanları da görüyor.

Hasılı Netanyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararından sonra, işlediği barbarlığın hesabını er ya da geç ödeyeceğini anladı. Zira işlediği cinayetlerin yarattığı öfke dalga, dalga büyüyerek tüm dünyayı sarıyor.

Mevcut durumdan en zararlı çıkan ülke, Amerika’dır. Çünkü Amerika’nın hem kendi içinde hem de dünyadaki görünümü, bir avuç Netanyahu yanlısı lobinin karşısında çaresiz kaldı. Bu da vicdan krizine yol açtı.

Basma-kalıp düşüncelerle her koşulda İsrail’in arkasında durmanın Amerikan dış politikasına faturasının ağır olacağını Amerikalılar da görüyor. Bütün bunların yarattığı baskı, Netanyahu ve şebekesini fena hâlde sıkıştırıyor. Netanyahu’nun içinde bulunduğu zor durumun nedenlerini dört başlık altında özetleyebiliriz:

Bunlardan birincisi, 4 Ekim’den bu yana Netanyahu, işlediği tüm barbarlığa rağmen, Filistin ve Lübnan Halkının direnişini kıramadı. İkincisi, Netanyahu ve şebekesi, insanlığa karşı suç işlediğini, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce de tescillenmiştir. Üçüncüsü, İsrail’e verilen desteğin, Amerikan dış politikasını zor durumua düşürdüğünün yarattığı bir baskı var. Bu baskının her geçen gün artarak derinleşmesi, Netanyahu ve şebekesini endişelendirmektedir. Dördüncüsü, İsrail’de ciddi bir ekonomik ve güvenlik krizi yaşanmaktadır. Bazı haber kaynaklarına göre, son bir yılda İsrail’i derkeden Yahudi nüfusu, 400 binin üzerinde olduğu yönündedir.

Dolayısıyla Lübnanla bir ateşkes sağlanır mı sağlanmaz mı bilinmez ama Netanyahu ve şebekesinin fena hâlde sıkıştığı kesin biliniyor.