Netanyahu Fena Hâlde Sıkıştı
Uluslararası tüm medya kaynakları,
İsrail’li yetkililere dayandırılarak İsrail ve Lübnan ateşkes anlaşmasına yakın
göründüğünü yazıyor. Bu tür haberler, Netenyahu ve şebekesinin bir oyalama
taktiği mi yoksa gerçekten bir ateşkes sağlanacak mı? bekleyip göreceğiz.
Ancak ister bir taktik olsun ister
olmasın kesin bir şey var ki o da, bu defa Netanyahu ve şebekesi, fena hâlde
sıkıştı. Zira Netenyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi, kendisi ve Yoav Gallant
hakkında tutuklama kararı çıkartabileceğini beklemiyordu. Üstelik Mahkeme, tutuklama
gerekçesini, savaş ve insanlık karşıtı suçları ile ilgili olduğunu açıkladı. Bu
kapsamda ‘’cezai sorumluluk’’ taşıdığına dair ‘’makul gerekçeler’’ olduğunu
belirtti.
Netanyahu, her zamanki pişkinlikle karar
için ‘’Yahudi kartşıtı’’ olduğunu iddia etse de kimse ciddiye almadı. Çünkü ortada
‘’Yahudi karşıtlığı’’ yok tam aksine Netanyahu ve şebekesinin insanlığa Karşı
işlediği suç var. Mahkemenin verdiği karar bu suçun işlendiğini teyit etti.
Netanyahu ve şebekesinin insanlığa
karşı işlediği suçlar, uluslararası kamuoyonda gerilimin daha da artmasına
neden oldu. Her koşullda İsrail’in arkasında duran Amerika için de artık işler
kolay olmayacaktır. Zira Amerika’nın mevcut tutumu dünyada güven ve prestij
kaybına neden oldu. Bu da elbette Çin’in işine yarayacaktır. Bu gerçeği aklı
başında Amerikalı dış politika uzmanları da görüyor.
Hasılı Netanyahu, Uluslararası Ceza
Mahkemesi’nin kararından sonra, işlediği barbarlığın hesabını er ya da geç
ödeyeceğini anladı. Zira işlediği cinayetlerin yarattığı öfke dalga, dalga büyüyerek
tüm dünyayı sarıyor.
Mevcut durumdan en zararlı çıkan
ülke, Amerika’dır. Çünkü Amerika’nın hem kendi içinde hem de dünyadaki
görünümü, bir avuç Netanyahu yanlısı lobinin karşısında çaresiz kaldı. Bu da vicdan
krizine yol açtı.
Basma-kalıp düşüncelerle her koşulda
İsrail’in arkasında durmanın Amerikan dış politikasına faturasının ağır olacağını
Amerikalılar da görüyor. Bütün bunların yarattığı baskı, Netanyahu ve şebekesini
fena hâlde sıkıştırıyor. Netanyahu’nun içinde bulunduğu zor durumun nedenlerini
dört başlık altında özetleyebiliriz:
Bunlardan birincisi, 4 Ekim’den
bu yana Netanyahu, işlediği tüm barbarlığa rağmen, Filistin ve Lübnan Halkının
direnişini kıramadı. İkincisi, Netanyahu ve şebekesi, insanlığa karşı
suç işlediğini, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce de tescillenmiştir. Üçüncüsü,
İsrail’e verilen desteğin, Amerikan dış politikasını zor durumua düşürdüğünün yarattığı
bir baskı var. Bu baskının her geçen gün artarak derinleşmesi, Netanyahu ve
şebekesini endişelendirmektedir. Dördüncüsü, İsrail’de ciddi bir
ekonomik ve güvenlik krizi yaşanmaktadır. Bazı haber kaynaklarına göre, son bir
yılda İsrail’i derkeden Yahudi nüfusu, 400 binin üzerinde olduğu yönündedir.
Dolayısıyla Lübnanla bir ateşkes
sağlanır mı sağlanmaz mı bilinmez ama Netanyahu ve şebekesinin fena hâlde
sıkıştığı kesin biliniyor.