Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 Ocak 2017

NEREDEYSE AĞIT YAKACAKLAR!..

Reina'yı kana bulayan terörist "sağ" yakalandı diyeu2026

NEREDEYSE AĞIT YAKACAKLAR!..

Yılbaşı gecesi Reina'ya saldıran teröristin kıskıvrak yakalanmasına ülkesini, milletini seven her vatan evladı gibi çok sevindik.

O kadar ki, sosyal medya "HelalSanaKahramanPolis" kampanyası başlattık.

Gece boyunca bağlandığımız canlı yayınlarda, polisimizi bu büyük başarısından dolayı tebrik ederken, "gerisinin çorap söküğü gibi geleceği" yönündeki tahmin ve ümitlerimizi dile getirdik.

Ancaku2026

Bazı kesimlerde, son zamanlarda "şiddeti katlayan" malu00fbm kesimlerde neredeyse bir "ağıt" havası vardı.

Moskova Büyükelçisi bir hain tarafından katledildiğinde, o hainin içinden çıktığı polis camiasını suçlamakla kalmayıp hükümeti "istifaya" davet edenu2026

Bununla da yetinmeyip "Teröristin sağ olarak ele geçmemesine" dikkat çektikten sonra, lafı adeta "İz kaybetmek istediler!"e getiren malu00fbm zihniyet, Reina teröristinin sağ olarak yakalanmasını tebrik ve takdirde çok "cimri" davrandı nedense!..

Bunlar, her durumda ülkemin karşısında, her durumda ihanet halinde, her durumda "ülke düşmanlarıyla" el ele, gönül gönüleu2026

Kişi ismi vermiyorum, bir "zihniyet"ten bahsediyorum.

Yüce Allah memleketimi bunların şerrinden muhafaza eylesin.

Amin.

FETÖ'NÜN "MUHALEFET LİDERİ'NE SUİKAST" İŞARETİNE DİKKAT!..

Yurt dışına kaçan "FETÖ yazarı" işaret fişeğini çaktı, "FETÖBAŞI" devamını getirdi.

Diyorlar ki özetle;

"Bugünlerde bir muhalefet lideri öldürülecek. Bunu da bizim üzerimize atacaklar!"

Bunların verdikleri işaretlerin ardından menfur eylemlerin gerçekleştiğini biliyoruz.

Devleti yönetenler, güvenlik birimlerimiz, biliyorum ki bu konularda çok dikkatliler...

Biz de çok dikkatli olalım aman; özellikle muhalefet liderlerinin etraflarında dolaşma imkanı olan vatandaşlarımız, böylesine menfur girişimlere karşı son derece uyanık olmalılar.

Giden gelene, giren çıkana, oturan kalkana iyice bakıp, şüpheli bir durum gördüklerinde derhal devletin güvenlik birimlerine ihbar etmeliler.

Nisan ortasına kadar çok kritik bir süreçten geçeceğiz.

Ondan sonra dertlerimiz bitmeyecek elbet ama güzel yarınlara doğru çok büyük bir adım daha atmış olacağız.

Dikkatleri katlamak şart!

Prof.Dr. Mehmet Barca:

"Başkanlık Sistemi Bize En Uygun Sistemu2026 Çünkü..."

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mehmet Barca ile "tefekküre davet eden" söyleşimizin üçüncü ve son bölümünü bugün verelim. İlk iki bölümde, "Niçin az okuyor, az düşünüyor, daha doğrusu az tefekkür ediyor ve niçin belli kaplarda tek tipleşiyoruz?" sorularına cevap aramış, beynini bir "psikopat"a teslim eden FETÖ'cülerin psikolojik ve sosyolojik analizinden hareketle "önemli uyarıları" gündeme taşımıştık.

Bugün de güncel mevzuu2026

Malu00fbm, Cumhurbaşkanlığı Sistemi için kritik "ikinci tur" oylamaları bugün başlıyor.

Konumuz, Cumhurbaşkanlığı Sistemi..

Ankara Temsilcimiz Bayram Zilan'la birlikte sorduk, Prof.Dr. Mehmet Barca konuya ilişkin düşüncelerini dile getirdi.

-Cumhurbaşkanı Erdoğan çok dinamik bir lider. Bir teklif Cumhurbaşkanımızın kafasına yattığı zaman çok çabuk sonuç alınıyor. Liderlik farkı?..

-Bir 'stratejik yönetim uzmanı' olarak vizyoner liderlik konusunda bir kaç söz söylemek isterim. Dünyada her zaman en kıt kaynak vizyoner liderler olmuştur. Eğer toplumu yüz birime ayırırsak en kıt kaynak dediğimiz vizyoner liderlik yüzde 1'i bile bulmaz. Milyonda 1'i, yüz milyonda 1'i diye de ifade edebiliriz. Yüz senede çıkabilecek vizyoner liderlik o ülkelerin sıçramaları için büyük bir fırsat, büyük bir nimettir. Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin vizyoner projelerinin hem fikir babası olması, destekleyerek uygulama alanına taşımış olması, hem de Türkiye'de verili bir sistem yerine bizi atılıma götürecek bir sistem değişikliğinin fikrini ve liderliğini yapmış olması, vizyoner liderlik karakterinin iyi bir örneğidir. Bundan yirmi yıl kadar önce, 'Türkiye'nin rekabet üstünlüğü askeriyesidir' diye yazılırdı. Şimdilerde 'Türkiye'nin rekabet üstünlüğü liderliğidir.' diye yazılıyor. Çok kişi Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderlerin kendi ülkelerinde de olmasını istiyor.

Vizyoner liderlere ihtiyaç büyüktür çünkü toplumların tarihinde dönüştürücü bir rol oynarlar.

BAŞKANLIK SİSTEMİNİ BAŞARIYLA UYGULARIZ

-Buradan Başkanlık Sistemine gelirsek Sayın Barca, ne düşünüyorsunuz, ne kadar faydalı, gerekli, zaruri?

-Başkanlık Sistemi Batı'dan daha çok bizim başarı ile uygulayabileceğimiz bir sistemdir. Çünkü kültürümüz buna uygun. Biz lider odaklı, insan odaklı bir toplumuz. Batı sistem odaklıdır. Sistem insanı destekler, sistemin gücünden insan yüksek derecede faydalanır. Doğu toplumlarında asıl olan insandır. Sistem insandan beslenir. Şimdi Türkiye'de sistemi insanın önüne koyarsan muhtemelen enerjisini tüketmiş olursunuz. Recep Tayyip Erdoğan nihayetinde ölümlü bir insandır. Sistemi ona endeksli konuşmamak gerekir. Bir sistem elbette olmazsa olmazdır. Şu anda sistem insanı, liderliği, atılımı destekleyecek durumda değil. Sistemin değişmesi lazım ki insanı destekleyecek duruma gelsin. Şüphesiz sistem desteğini aldığımız zaman daha yüksek bir başarı için zemin oluşur. Çünkü, muhalefetin politika yapması değişir, milletvekillerinin milletvekili olma anlayışı değişir, liderlik yapacak kişilerin liderlik anlayışları değişir. Kanaatimize göre Türkiye'de asla izin verilmemesi gereken husus liderlik zafiyetidir. Birinci derecedeki sorumlu, yani lider konumundaki kişilerde doğabilecek zafiyet doğu toplumlarında büyük bir felakete yol açar. Şunu söylemeye çalışıyorum: Toplumumuzda insan bu kadar merkezi bir rol oynarken sistemi inisiyatif almaya, sorumluluk almaya, hesap vermeye ve sormaya uygun hale dönüştürmek daha fazla yarar sağlayacaktır. O zaman, kimse kimseye topu atmayacak veya top ortada kalmayacak. Kardeşim aldın mı bu görevi o zaman gereğini yap yoksa hesap sorarım. Şimdi diyebiliyor musun? Hayır. Hangi kişi güçlü ise onun arasında top oynanıyor. Ama doğu toplumları eğer ileriye gitmek istiyorsa o zaman sistem kurgusunu liderliği destekleyecek şekilde güçlendirmeleri lazım. Sorulması gereken şu: Doğu toplumlarında bu merkezi rolü oynayan insan faktörünü destekleyen bir sistem nasıl tasarlanmalıdır?

ANAMUHALEFETİN TUTUMU 19. YÜZYILA AİT

-CHP'nin Meclis görüşmelerinde "sertlik yanlısı" tutum izlediğini hatta kimilerinin işi "ısırmaya kadar götürdüğünü" gördüku2026

- Muhalefetin üslubunu doğru bulmadığımı belirtmek istiyorum. Bir rejim tartışması değil, bir sistem tartışması yapmak daha makuldür. Siz olaya ideolojik bakarsanız, ideolojinin eylem yönelimli tavırlarını ortaya koyarsanız, bu ülke hiçbir şeyi konuşamaz ve tartışamaz. Biz sistemi tartışamıyorsak neyi tartışacağız? Ülkenin yönetimini ilkeler üzerine kurarsınız, ilkeler uzun vadede yönlendirici bir rol oynar, ilkeleri tartışmaya ihtiyaç duymazsınız. Ancak bizim anayasamız yönlendirici ilkelerden daha çok kurallardan oluşmaktadır. Anayasa'nın mantığında olması gereken, devlet yapılanmasının ve yönetiminin temel ilkelerini ortaya koymaktır. Toplumun farklı şubelerinin üzerinde ittifak edebileceği ilkeler neler olmalı? Bu ilkeler ve sosyoloji göz önüne alındığında, ülkenin kurumları, tarihi göz önüne alındığında buna uygun bir sistem ne olabilir? Anayasa ile tanımladığınız sistemi ilelebet götürecek halimiz yok. Sistemin alt sistemlerini değiştirerek dinamik durumu sürdürmeye çalışacağız. Bunu tartışamazsın, ideolojik yaklaşıyorsun gibi bir takım rasyonel olmayan argümanlar ile yaklaşırsanız, o zaman bunları tartışması gereken meclisi askıya almış olursunuz. Meclis sadece kanun yapıcı mıdır? Devletin yönetim yapısı, süreci, sistemi, yönetim tarzı nasıl olmalıdır? Meclis bunları tartışmayacaksa, o zaman kim tartışacak? Darbeciler anca tartışabilir. Çünkü onlar kurucu meclistir. Kurucu meclisi tarihin bir dönemine hapsedersen o zaman toplum ondan sonra hep verili bir durumu esas olarak yürümek zorunda kalır. Bazen verili durumu, statükoyu sorgulamak zorundayız. Bir toplum verili bir durumu sorgulamıyorsa bir problem var demektir. Meclis sorgulamıyorsa problem var demektir.

ANAMUHALEFET 19. YY'DA

Üzülerek söylüyorum ana muhalefet partisinin ortaya koyduğu ideolojik tutum 21. yy'da dünyada görülen bir durum değildir. 19. yy'da görülen ideolojik tutumdur. Milliyetçiliğin, sosyal demokratlığın, muhafazakarlığın doğduğu Batı dünyasında bu tür bir tutum, yani sert, katı, çatışmadan yana, ideolojik sorgulamaları önemseyen, kan çıkar, iç savaş çıkar demeye götüren eski bir yaklaşımdır. Şu anda insanlar konuşarak anlaşmanın yollarını arıyorlar. İngiltere'de böyle bir örnek göremezsin. Ana muhalefet kalksın iktidar partisine böyle bir söylemle hakaret etmiş olsun. Bu şu anlama geliyor. Ben kendimi dayatıyorum, bu dayatmamın gereği olmazsa kan ile güç ile bu işi halledeceğim. Zaten Meclisin varlığı akıl yolu ile, aklı harekete geçirerek, tartışarak, rasyonel olanı hem mecliste hem halkın gözünde test ederek, bir akıl tercihine dönüştürmektir. Faydasını ve zararını söyle. Hiçbir sistem mutlak iyi ya da kötü değildir. Türkiye'nin durumu, gelecek yönelimleri, vizyonu, sosyolojisi, ekonomisi göz önüne alındığında biz sistemi nereye doğru evrimleştirelim, değiştirelim. Ama bunun önünü kapatır da kategorik olarak bu iyi bu kötü derseniz, buna da ideolojik bir kılıf giydirirseniz o zaman aklı devreden çıkarmış olursunuz.