Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.87
Gram Altın
2429.80
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Nerede o eski insanlar!

Bayramlarda büyüklerimizden sürekli bir cümle duyardık: "Nerede o eski bayramlar?" Hep aynı nakarattı buu2026

Çocukken dinlesek de umurumuzda olmazdı, bu cümlenin ne anlama geldiğini, anlam yükünü bilemezdiku2026 Çünkü bize göre bayram mutluluktu, huzurdu, sevinçti, keyiftiu2026 Değişen bayramlar değil çünkü değişen bizleriz!

Sevdiklerimizle bir araya gelmek, şekerimizi, mendilimizi almak, hele hele verilen bayram harçlıkları unutamadığımız anılar arasındaydı.

Sabah erkenden kalkılır, en yeni elbiselerimiz giyilir, bayram namazından sonra bütün aile bireyleriyle birlikte kahvaltı yapılırdı. Tabiri caizse hep beraber bayram ederdik!

Ardından kurban telaşı baş gösterirdi. Tekbir sesleri içerisinde kurbanımızı Rabbimizin yüce katında kabul etmesi için dualarda bulunurduk. Son safhaya geçilmesi ise ayrı mutluluk olurdu. Akrabalara, ihtiyaç sahiplerine vereceğimiz bir parça etin ne kadar sevap olduğunu bilirdik. Hem ziyaretimizi gerçekleştirir, hem de sevdiklerimizle bir araya gelirdik.

O zaman sosyal medya hak getireu2026

Hele evde bayram geçirmek son tercihimizdi. Aldığımız bayram harçlıklarıyla "torpil, kız kaçıran, füze, çatapat" alır; doya doya patlatırdık. Bayramın en büyük eğlencesiydi bizler içinu2026

Halen hayatta olan büyüklerimizin değerini bilir ellerinden öperdik, ahirete göç etmiş büyüklerimizin ise kabirlerini ziyaret eder Fatiha gönderirdik. Büyüğe saygı, küçüğe sevgi vardı bir zamanlaru2026 Parklar, lunaparklar dolar taşar, atlıkarıncacı amcanın gelişini dört gözle beklerdik.

Neden bayramlarda çocukluğumuz canlanır?

Çünkü bayramlarımız bozulmamıştır, temizdir, saftır. Bu nedenle çocukluğumuzu iyi yansıtır. Bayramda aldığı hediyeyi alıp başucunda yatan kaç kişi kaldı? Ya da var mı? Efes'de yaşamış olan filozof Herakleitos; "Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" demiş.

Pekiiii, ne değişti de bu noktaya geldik? Yani bayramlarımızın maneviyatına ne oldu? Bir araya geldiğimiz, huzur ve mutluluk içerisinde geçirdiğimiz bayramlarımıza ne oldu? Teknoloji bağımlısı bireyler olmamız bayramlarımızı da derinden etkiledi. 9-10 güne varan bayram tatilleri de üstüne tuz biber oldu.

Google amcadan araştırıp bulduğumuz bayram mesajları ve görselleri elden ele dolaşmaya başladı. Kurbanlık hayvanlarla çektiğimiz özçekimler sosyal medyayı süsler oldu.

Bırakın SMS'i, Whatsapp üzerinden gönderdiğimiz toplu mesajlarla bayram kutlamaları yozlaştı. Akraba, eş-dost ziyaretleri yerine tatil yörelerinde Facebook'tan, Instagram'dan yaptığımız canlı yayınlarla vefasız insanlara dönüşmeye başladık. Elimizden düşmeyen akıllı telefonlar bayram tebriklerinin bir numaralı aracı halini aldı.

Her şeyden önce duyarsız bireyler olmaya başladık. Neden mi?

Bayramlarda mutluluklar paylaştıkça çoğalır. Bu bayram nasıl mutlu olabiliriz? Peygamber efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v.)'in "Komşusu açken tok yatan bizden değildir!" sözünü mutlaka hatırlamamız gerekmektedir.

Gerek Filistin'de, gerekse de Myanmar'da Müslümanlara yapılan katliamlar had safhaya ulaşmışken, ümmet kan ağlıyorken nasıl olur da mutlu bir bayram geçirebiliriz? Yardım, bağış, gönlümüzden geçen ne olursa bu kardeşlerimize elden geldiğince destek olmak boynumuzun borcu olmalıdır. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" demek Osmanlı torunları olan bizlere asla yakışmaz.

Empati kurmak, kendimizi oradaki vahşet altında kalan kardeşlerimizin yerine koymak ve buna göre hareket etmek oldukça önem arz etmektedir. Çünkü biz ümmetin umuduyuz. Türkiye mazlumların gür sesidir, İslam coğrafyasının son umududur. Bunu bilerek hareket etmemiz kazancımıza olacaktır.

En azından bu bayram biraz bunları düşünelim, kuşatma altında kalan ve mücadele eden kardeşlerimiz yerine koyalım kendimiziu2026

Bayramlarımızın, birlik ve beraberliğimizin kıymetini bilelim. Akıllı telefonlarımızı bir kenara bırakalım, yıllardır yüz yüze görüşmediğimiz akrabalarımızı, dostlarımızı ziyarete gidelim.

Küssek barışalımu2026 Çikolatamızı, lokumumuzu, etimizi alıp Darülaceze'ye, bakıma muhtaç büyüklere koşalım. Ayşe teyzeyi, Ahmet amcayı ziyaret edelim. Ellerini öpüp dualarını alalım. Bayramı maneviyatına uygun bir şekilde geçirelim. "Bu bayram değil bir sonraki bayram gideriz." cümlesini mümkünse kullanmayalım. Çünkü "bir saniyesine bile hakim olamadığımız, hükmedemediğimiz" hayatı ötelemeye asla gerek yoktur.

Bu vesile ile mübarek Kurban Bayramı'nızı tebrik eder, bayramın tüm Türkiye'ye ve İslam Alemi'ne huzur, mutluluk, sağlık ve barış getirmesini Yüce Allah'tan niyaz ederim.

Kalın sağlıcaklau2026

https://twitter.com/alimuratkirik