Nefret Partisi!
Kemal Kılıçdaroğlu'nun hallerini görüyorsunuz; ne kadar sıkıntılı unsur varsa destek veriyor.
Bu böyle, böyle gelmiş böyle gidecek, CHP'nin "ontolojik" sorunuu2026
CHP'li bir aileden geldim, çok iyi bilirim:
Bu zihniyet, huzursuzluktan zevk alır adeta.
Ne güzel demiş Şair:
"Ne kendi etti rahat, ne alem buldu huzur!"
CHP zihniyeti "huzurdan" hoşlanmaz, hep kavga halindedir, hep bir "düşmanı" vardır ve hep diken üstündedir.
Tam manasıyla;
"Ne kendi etti rahat, ne alem buldu huzur!" vaziyeti!..
Bu zihniyetten, vatana, millete, güzelim mahlu00fbkata "hayr" gelmeeezu2026
Gelse iyi olur, ne güzel olur, harika olur da gelmiyor işte, olmuyoru2026
Bu zihniyette her toplumda, her ülkede vardır.
Sıkıntı, "Recep Tayyip Erdoğan Düşmanlığı"ndan dolayı bu zihniyete destek verenlerin sayısının artış göstermesindedir.
Nefret halkası gittikçe büyümektedir ve bu çok tehlikeli bir şeydir!..
CHP'nin oyları artmıyor, ona eklemlenenler de kendi başlarına adeta yok hükmünde ama bir araya geldiklerinde bileniyor, güçleniyorlar!..
"Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulma" arzusu gözlerini karartmış; "Milli Görüşçü" diyerek bağrımıza bastığımız nice "eski dost", şimdilerde Kemal Kılıçdaroğlu'na tam destek vermekte!
Yurt dışından telefon açıp "Yürüyüş Provokasyonu"ndan dolayı tebrik etmeler, filan..
Berbat işler dönüyoru2026
Her birinin kuyruk acısı varu2026
Bilenmişler, çok fena!..
Referandum'dan çıkan "Yüzde 48 Buçuk"luk "yamalı bohça" ile yürümeye kararlı görünüyorlar.
Bu, muhtelif partilerden oluşmuş bir çatı partisiu2026
En doğru nitelendirmeyle:
"Nefret Partisi!"
Öyle bir parti ki, -Allah muhafaza- ülke yanarken kendileri de yansa umurlarında değil adeta!..
Recep Tayyip Erdoğan nefreti onları motive ediyor.
Her birinin kuyruk acısı var, her birinin gittikçe büyüttüğü kini ve nefreti.
Meclis'te görüyoruz; Recep Tayyip Erdoğan'ı "Uluslararası Mahkeme"de yargılatmaya ant içmiş bir topluluk!..
Nefret varsa; akıl yoktur, sağduyu yoktur.
Allah muhafaza;
Hazret-i Hamza'nın ciğerini söker ve çiğ çiğ yersiniz!..
Okuyucumun Feryadı!
"AK Parti Yan Gelip Yatma Yeri Değildir!!!"
Türkiye siyasetinin bir başka umudu olsaydı, ülkeyi içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtarmaya aday bir başka siyasi oluşum görebilseydim, AK Parti'de nelerin olup bittiğiyle bu kadar yakından ilgilenmezdim.
Vatandaş da böyle düşünüyor olmalı ki, sürekli olarak, AK Parti'nin Recep Tayyip Erdoğan dinamizmine ayak uyduramamasından şikayet ediyor.
Yoğun menfaat görüşmelerinin döndüğü Çukurambar bölgesinin ilgilenmediği şikayetler bunlar!
Derdi olan, Recep Tayyip Erdoğanu2026
Külliye ile Genel Merkez'deki en fazla iki avuç dava adamını ve sesi yukarılara ulaşmayan milyonlarca vatandaşı ekleu2026
Diğerleri top çeviriyor!..
Recep Tayyip Erdoğan müstesna bir Lider, bütün karartma "çabalarına" rağmen tabloyu çok sağlıklı bir şekilde görebiliyor, "metal yorgunluğu"na vurgusu çok mühim 'REİS'inu2026
Büyük değişim ihtiyacı had safhada.
Genel Merkez yapılanmasına dair değişimin dozu, AK Parti tabanını fazla tatmin etmişe benzemiyor.
Bize sorulduğunda "Değişimin niteliği ve oranı makuldür!" diyoruz ama, çok ikna edici olabildiğimiz söylenemez.
Son derece zorlu seçimler var ülkenin önünde ve bu işin şakaya gelir, hafife alınır, "Bir şey olmaz!" denilir tarafı yoku2026
2019 çok çetin geçecek çok!..
EN GÜÇLÜ VE EN ZAYIF!
"Her yapının en güçlü yeri aynı zamanda en zayıf yeri" imişu2026
Bir partinin de öyle, en güçlü olduğu nokta aynı zamanda en büyük zaaf noktasını oluşturur.
Hiç kimse kendisine öyle ciddi paylar çıkartmaya kalkışmasın; Ak Parti bunca seçim zaferi elde ettiyse, bu kadar başarılı olduysa; bunun başında, sonunda, ortasında, sağında, solunda "Recep Tayyip Erdoğan karizması" var.
Son 15 yılın bütün yıpratıcı hadiselerine ve zamanın kaçınılmaz yıpratıcı etkisine rağmen, hala yüzde 50 artı 1'lik bir kitleyle birlikte hareket edebiliyor olmak, akıl sınırlarını zorlayan bir başarıdır.
Türkiye'de eşi benzeri yoktur, dünyada da yoktur.
Bu Türkiye ve AK Parti için büyük zenginliktir ama biraz evvel dediğim gibi, "Her yapının en güçlü yeri aynı zamanda en zayıf yeri" dir.
Recep Tayyip Erdoğan, bir konuyla ilgilenebildiğinde üzerine gidebildiğinde iş çözülüyor, mesele hallediliyoru2026
Bu en güçlü nokta.
Recep Tayyip Erdoğan'ın elinin uzanmadığı, vaktinin yetmediği noktalarda da büyük zaaflar oluşuyoru2026
Bu da en zayıf nokta!..
"Lider'e bağımlı" bütün yapılarda böyle oluru2026
Lider varsa o yapı tıkır tıkır yürür, Lider'de en ufak bir aksama olursa sıkıntı meydana gelir.
Bunu mutlaka aşması gerekiyor, hem Türkiye'nin hem de Ak Parti'nin.
Yoksau2026
Sıkıntı olabilir.
Kocaeli'nden arayan AK Parti sevdalısı, kadim dostumuz Kadir Amca, "AK Parti yan gelip yatma yeri değildir!" derken, bir sıkıntısını dışa vuruyor.
Dediği şu ki;
"CHP şerre doğru yürüyor, yürümekle de kalmıyor, teşkilatı harıl harıl çalışıyor, milletvekilleri harıl harıl çalışıyoru2026
Öyle eskisi gibi değil; AK Partililere de gidiyorlar artık, mümkün olduğunca fazla vatan evladının aklını çelebilmek için!..
Bir kan gelmiş, bir can gelmiş, bir heyecan gelmişu2026
Bir vakitler Milli Görüş hareketinde büyük bir heyecan vardı, sonra AK Parti'nin ilk yıllarında böyle bir heyecanı gördük. CHP uzun süre uyuyordu, şimdi uyandı, atağa geçti, milletvekilleri harıl harıl çalışıyor, teşkilat çalışıyor, sivil toplum örgütleri çalışıyor.
Adamlar o sakat zihniyetlerini bir yerlere taşımak için cayır cayır çalışırken, bizimkiler adeta yan gelip yatıyor!..
Sen de bir tuhaf oldun Serdar Efendi, artık yazmıyorsun bunları!"
Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi, kadim dostumuz Kadir Amca da "metal yorgunluğu"ndan şikayetçi.
Bu konu beni de ziyadesiyle meşgul ediyor; çok telefon, çok mesaj ve -nedense- bana da yönelen nice tepki.
Vatandaş, milletvekillerinin performanslarından pek memnun değil,
istisnalar müstesna.
Vatandaş, belediye başkanlarının performansından pek memnun değil,
istisnalar müstesna.
Vatandaş, il ve ilçe başkanlarının performansından pek memnun değil,
istisnalar müstesna.
Vatandaş, Genel Merkez yöneticilerinin Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Sayın Binali Yıldırım'a olan desteğinden memnun değil,
istisnalar müstesna.
Bir vakitler, vatandaşın beğenmedikleri "istisna"ydı, şimdi ise beğendikleri..
Bir sıkıntı, büyük sıkıntı, mutlaka aşılması gerekenu2026
Önümüzde bir genel ve yerel seçim bir de Cumhurbaşkanlığı seçimi varu2026
Her seçim, mutlaka rüzgarla kazanılır.
Sayın Erdoğan bugüne kadarki her seçimde rüzgarı estirmeyi başardıu2026
Bir seçimde (7 Haziran) rüzgarının tesiri azdı, onda da "tek başına iktidar" kaybediliyordu az daha!
Ve yine görüyoruz ki, 16 Nisan'daki "Bir buçukluk fark" büyük ölçüde Sayın Erdoğan'ın çok büyük gayretleriyle elde edilebildi.
O birazcık gevşek tutsaydı, gitmişti!
Her gözü açık vatan evladı görüyor, hangi "başkan"ların seçime asılmadığınıu2026
Hangi "başkan"ların "pasif direniş" yöntemiyle Recep Tayyip Erdoğan'ı adeta sırtından hançerleme işine girdiğini!
Şimdiu2026
Bir rüzgar lazım, yeni bir rüzgar!..
"Recep Tayyip Erdoğan rüzgarı" yine esiyor ama kendilerinin de ifade ettikleri gibi, "işler eskisi gibi değil."
Gittiğimiz her yerde, AK Parti rüzgarını görmeli; bakanlar, milletvekilleri; belediye, il ve ilçe başkanlarının "Recep Tayyip Erdoğan ruhuyla" gayret gösterdiklerini müşahede etmeliyiz.
İl, ilçe başkanları ile belediye başkanları birbirlerinin kuyusunu kazmamalı, açıklarını kapatmalı!..
Etraflarda AK Parti döneminde varsıllaşmış, "lüks araçlıları" değil, mütevazı adamları görmeliyizu2026
"Sonradan görmeler" havası bir an evvel dağıtılmalı, düzgün adamlar öne çıkartılmalı.
Bu olacak mı?
Yaşarsak göreceğiz.
