Neden Kur'an'a saldırıyorlar?
Bediüzzaman, Kur’anın Allah kelâmı olduğunu ve ṣabâbetini gençliğini daima koruduğunu akli ve ilmi muhteşem delikler ile öyle bir şekilde ortaya koymuştur ki açık kapı, itiraz edilecek küçük bir delik bile kalmamıştır. Bizim, böyle bir muhteşem Kur’an tarifinin ve mucizeliğini deliller ile ortaya koyan söz üzerine söz söylememiz haddimiz değildir. Sadece Kur’an-a yapılan saldırıların mahiyetine bir nebze ışık tutabilirsek ne mutlu bizlere.
Siz, sıradan bir insanın, sıradan yaptıklarına,
eblehler ve ehli küfür tarafından saldırılar gördünüz mü? Sarhoş ve ayyaş biriyle uğraşan
ilim erbabına şahit oldunuz mu? Hayır, asla göremezsiniz. Meyve veren
ağaç misali; düşünceler, eserler hep saldırılar görür, balın etrafında sineklerin
eksik olmaması gibi…
Mafya, isteklerine emellerine kavuşamayınca; hasmının
çocuğuna, karısına, kıymet verdiği bir malına el uzatır, şantaj olarak
kullanır. Türkiye ve
İslam düşmanları da İslam âleminin ve Kur’an-ın hamisi olarak gördüğü Müslüman
Türk milletinden yerine gelmeyen talepleri için intikam olarak, Kur’an-a el
uzatıyor, yakıyor, uzaklaştırıyor, unutturmaya çalışıyor vs. çeşitli
alçaklıklar ediyor…
İslâm’ın kandilleri olan Allah dostları ve feyizlenmek
için peşlerinden gidilen ehlisünnet âlimleri hep saldırı görmüşlerdir. Canlarıyla
mallarıyla mücadele eden iman kahramanlarının önünü alamadıkları vakit mafyavari
sevdiklerine yani eserlerine saldırı yapmışlardır. Bediüzaman’ın eserleri de mafyavari
saldırılar yaşamıştır ve tüm Müslüman âlimlerinin ve din mazlumlarının eserleri
de tehdit ve saldırılar görmüştür. İşte bu yüzden Allah kelamı Kur’an
saldırılara maruz kalıyor çünkü Müslümanların gözbebeğidir, en kıymetlisidir. Ama Türk milleti mafyaya pabuç bırakmaz!
Kur'an
Talebeleri, Kur’an dostları, Kur’an ve onun muhteşem tefsiri olan Hz.
Peygamberimiz sallallāhü aleyhi ve sellemin sünnetini rehber edindiği sürece,
yani düzgün insanlar çoğaldıkça, mafya devletler ve mafya zihniyet rahat
durmayacak. Onların işine düzgün
insanlar, temiz insanlar gelmez, çünkü ahlaksızlıklarını ve ahlaksız ürünlerini
satamazlar ve kısa yoldan ve gayrimeşru kazanca Müslüman Türk milletini tehdit
olarak görürler... Onlar için potansiyel müşteri olabilecek insanlar,
Kur’an’ın gerçek aydınlığına kavuştuğu zaman, onların çürük mallarına, ahlaksız
hayat tarzlarına yanaşmayacaklar ve kurmayı düşündükleri dünya düzeni gerçekleşmemiş
olacaktır. Kısaca; Kur’an ve Müslümanlık onlar için bir tehdit unsurudur. İşte
bunun için birey olarak, topluluk olarak ve devlet olarak Kur’an-a karşı
mafyavari bir ruha sahiptirler…
Düşman, size
güç yetiremiyor ise elini sevdiklerinize, en yakınınıza uzatır. Allah’a
husumeti ve düşmanlığı olan şeytan, kendinin bile cesaret edemediği şey olan
Kur’an yakma fiilini ve Kur'an-a hakaret işini şakirtlerine talebelerine yaptırır...
Kur’an Allah’ın kelamı olduğu için,
diğer semavi kitaplar kendi yandaşları tarafından çoktan tahrif edildiği için,
İncil’i, Tevrat’ı yakmıyorlar, Kur’an-ı yakıyorlar... Orijinal ve Mucizeli
Kur’an dururken, aslı ve asası bozulmuş kitapları neden yaksınlar ki? Bozulmuş
kitaplarını kendi kafalarına göre ve işlerine gelir şekilde düzenledikleri için
mafyalık etmeye gerek yok. İnsanlığın
düzelmesine, huzura ermesine tahrif edilmiş kitap zerre kadar katkı sağlamaz ve
kuvvetli ahlak sahibi etmez ve de böyle kitaplar yakılmaz… Yakılacaksa düzeni
değiştirecek, ahiret bilinci ve hesap korkusu salacak, insanlığı ahlaka, temiz
aile yapısına ulaştıracak ve LGBT gibi her türlü sapıklıktan geri durduracak
kitap yakılır. O alçaklar için, içindeki hakikatlere fedailik yapan Türk
konsolosluğu önünde Kur’an yakılınca intikam alınmış olur.
Şükürle
olsun ki; Kur’ana yapılan saldırılar bile Kur’an-ın Allah kelâmı olduğuna büyük
bir karine delil olmuştur. Allah’ın kelamından peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm’ın
nurani dimağına, oradan diline ve hayatına yansımış Kur’an, hasımları olan
canlı cenazeler tarafından kıyamete kadar düşmanlık ve nefret görecek... Onlar
saldırdıkça, Kur’an nurunu tamamlayacak ve inananların gönüllerini ve
hayatlarını gül gülistana çevirecektir. Evet,
bu saldırılar mafyavari saldırılardır. Tek Allah’a düşman olanlar, Allah’a güç yetiremeyince,
Onun kelâmına saldırı yaparak, kendilerinde bir üstünlük bir rahatlama hissediyorlar…
Son söz: İsveç’te elçilik kapımıza semiz ve havlayan bir köpek geliyor.
Gelince boş durmuyor; ayetlerinden araklama yaparak bilime yön verdikleri Kur’anı
yakıyor, hem de bizim kapımızda yakıyor. Türk milletini iyi tanıyorlar, canımızı
ne yakar ve bizim için hangi şey çok daha önemlidir biliyorlar... Gidip Sünnet-i
seniyye ve sahabe düşmanı İslam’ı bozmaya azimli İran ve Arabistan elçiliği
kapısında Kur’an yakmazlar... İsveç’te ki hayvan oğlu hayvanda anlamış ki;
Türkler İslâm'ın fedaisidir, Müslüman’ların hamisi ancak onlardır ve giremedikleri
NATO için ancak böyle bir intikam alınır…