Neden başarılı olamıyoruz?

Rektör yardımız Prof. Dr. Erol İnce'nin yanına gittik. Yanımızda dekan yardımcımız Doç. Dr. Ayşe TÜRKSOY da var. İstanbul Üniversitesi (Avcılar Yerleşkesinde) Teknokent Merkezinde toplantı yaptık. Hem kişisel hem de kurumsal olarak proje yapmak istediğimizi Erol beye aktarıyoruz.

Dış destekli ve TÜBİTAK yardımıyla proje yapmamız gerektiği noktasında uzlaşıyoruz. Ama bu nasıl olacak? Diğer fakültelerle ve öğretim üyeleriyle işbirliği yapmamızın iyi olacağını dile getirdik.

Mesela sporun birçok hastalığın tedavisinde yardımcı olacağını söyledik. Spor ve hipertansiyon, spor ve şeker hastalığı, spor ve beslenme vb. konusunda proje yapabileceğimizi aktardık. İnsanların sporu ve spor öğretmenlerini tanımadıklarını dile getirdik. Bunları konuşurken Erol bey dedi ki; "Futbolda ve diğer spor dallarında neden başarılı olamıyoruz? Para var, personel ver, altyapı mevcut. Bu konuyu masaya yatırmamız lazım."

Biz de sorulara hem muhatap olduk hem de cevap arar olduk. Görüşlerimizi aktaralım.

Bilimi devre dışı bırakarak, kulaktan dolma bilgilerle spor eğitimi yapılamaz. Sporda ileri ülkelere bakıyoruz. Onlar, bilimi ve aklı birinci plana alıyorlar. Ta çocukluktan itibaren alt yapıya, spor eğitimine değer ve önem veriyorlar. "Kendini keşfedilmemiş sanan kişilerle" yola devam etmiyorlar. Bu ülkeler uzun vadeli düşünüp, yatırım yapıyorlar.

Biz de böyle değil. Biz eğitimi yeterli olmayanlarla işi götürmeye çalışıyoruz. Hatta bilime inanmayan, onunla alay eden ekiplerle ve kişilerle çalışmayı sürdürüyoruz. Deneme yanılma yolu ile netice almaya çabalıyoruz.

Bir de, eğitim yetersiz olunca, genç oyuncu yetiştiremiyoruz. Mecburen Avrupa'dan yaşlı, yetersiz ve sağlıksız oyuncuları getiriyoruz. Dövizimiz dışarı kaçıyor. İşin kötü tarafı bu durumdan ders almıyoruz.

Fenerbahçe'nin Benfica' ya elenmesi üzücüdür. Unutmayalım ki, Benfica deneyimli bir takımdır. Her Şampiyonlar Ligi'nde oynuyor, gruplardan çıkıyor. O, kritik maçlarda nasıl oynanması gerektiğini biliyor.

Avrupa Atletizm Şampiyonası'nı (Berlin-2018) izledik. Rakiplerimiz harikalar ortaya koydular. Biz de küçük de olsa başarılar kazandık. Madalya alan oyuncularımıza teşekkür ediyoruz. Madalya alan oyuncularımızın adları şöyle: Yiğitcan Hekimoğlu, Emre Zafer Barne, Jack Ali Hanvey, Ramil Guliyev. Ramil Gulyev ayrıca 200 metrede 19.76 Türkiye rekoru kırdı, 200 metredeki başarısını, 4x100 metre yarışına taşıdı ve madalya kazanmamızda büyük pay sahibi oldu. Ramil Guliyev bir Azeri Türküdür.

Sonuç: "Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın dediği gibi sporda da yerli ve milli atılımlar yapmalıyız."