Necati Erol Hocam
Şimdiye kadar İstanbul'da okuyup da gurbetlik ve hasretlik çeken binlerce öğrenciye bir hoca bir baba şefkatiyle yaklaşan Necati Hocanın vefatı hepimizi derinden üzmüştür. Necati Hocanın vefatı, bizleri sadece teessüre değil binlerce düşünceye de gark etti. Bunların en başında ölüm düşüncesi…
Necati Hoca, arkadaşlarıyla beraber
doksanlı yıllarda Viranşehir derneğini kurarken tek hayali Viranşehir’i çağdaş,
refah seviyesi yüksek bir şehir haline getirmekti. İstanbul'da, Ankara'da,
İzmir gibi büyükşehirlerde okuyan öğrencilere burs imkânları sağlayarak onları
Viranşehir'e faydalı bireyler yapmayı hayal etmişti.
Bir bir ölüyoruz, göçüyoruz öte
âleme. Gidiyoruz bu dünyadan. İyiler, kötüler hep birlikte gidiyoruz. Asıl
imtihan öbür tarafta. Bizim bu dünyada yaşadıklarımız, ekip biçtiklerimizin
karşılığını öbür dünyada alacağız. Ne bir fazla ne de bir eksik…
Ölüm daha güzel bir âlemin
kapısıdır. Peygamber efendimiz buyurmuşlar. “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz,
nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz!” Necati Erol Hocamız da güzel yaşadı, güzel
öldü. Şahitlik ederiz onun güzel yaşadığına… Güzel yaşamak nedir? Sadece
kendine bakmak mı, güzel kıyafetler giymek, güzel yerlerde gezmek midir? Hayır…
Yalnızlığın, kimsesizliğin kol
gezdiği bu dünyada kimseyi yalnız bırakmadı Necati Hoca. Yalnız kaldığı
zamanlarda bile umudunu yitirmedi. İstanbul’un göbeğinde birçok büyükşehrin bile
hemşeri dernek binası yokken Necati Hoca devasa bir bina dikti. Tıpkı Urfa’yı,
İstanbul’da bir ilçe merkezi olarak temsil etti. Tarih’in tozlu sayfalarında
unutulmuş Viranşehir’i İstanbul’un göbeğinde tekrar tanıttı. Viranşehir lobisini,
hatta Urfa lobisini yönetti.
Viranşehirliler Derneği, Ankara’ya
uzakta da olsa Necati Hoca yönetim kurulundan arkadaşlarla gâh mecliste gâh
bakanlıklarda Viranşehir’in alt yapısı ve diğer hizmetleri konusunda
Viranşehirli yerel yöneticilere yardımcı olmuştu. Bu nedenledir ki Viranşehir
derneğinin geleneksel iftar yemeğinde Viranşehir’de görev yapmış kaymakamlar,
belediye başkanları, savcılar, hâkimler, emniyet müdürleri ve diğer mülki
amirler İstanbul’da Viranşehirli hemşerileriyle bir araya gelip hatıralarını
tazelemişlerdi. İnşallah bundan sonra da Necati Hoca’nın hatırası olarak
geleneksel iftar yemekleri devam eder.
Necati Erol Hoca'nın ilk dernek
kuruluşunda yanında bulunan, bir evladı gibi hizmetini yapmakla iftihar duydum.
İstanbul Büyükşehir belediyesi yeni hizmet araçları aldığında başka şehirlere
eski araçlarını hibe ederdi. Hatta yurtdışına bile hibe ettiği vakidir. Necati
Hoca da dernek yönetimiyle birlikte İstanbul belediyesinden bir greyder sözü
almıştı. Necati Erol Hoca ve dernek başkan yardımcısı Mustafa Akyürek ile
birlikte İ.B.B’ye gidip oradan bir greyder almış ve kiraladığımız bir tırla
Viranşehir’e göndermişti. Viranşehir belediyesi de greyderdeki gerekli
tamiratları yapıp şehir alt yapı hizmetlerinde kullanmıştı. Daha önce de ya da
sonra da olabilir. Yine Viranşehir’de cenaze aracı olmadığı için Viranşehir
Derneği inisiyatif kullanıp İstanbul’da ve yurt dışındaki zengin iş adamlarına
ulaşıp onlardan aldığı yardımla modern bir cenaze aracı almış, Viranşehir’de
törenle Viranşehir belediyesine teslim edilmişti.
Viranşehir Hz. Eyyub ve Sabır
Programı için de Viranşehir Derneği, devletin en üst kademesinde cumhurbaşkanı,
başbakan ve bakanları Hz. Eyyub makamına getirmek için yoğun lobi yapardı. Tabi
bunların organizesi Necati Hocadaydı.
İstanbul gibi dünyanın en kalabalık
şehirlerinde bir ilçe derneğinde kendisine ulaşan öğrencilere sahip çıktı. Ona
ulaşmayan öğrencilere de kendisi ulaştı. Necati Hoca'nın Dernek binasında
öğrencilere yemek yapmakla, onlara nasihat etmekle vakit geçirirdi. İlk
yıllarda dernekte Selçuk abla da vardı. Bizlere Viranşehir’in eski adetlerini,
geleneklerini aktarırdı.
Derneğe gelen öğrencilerin karnı doyardı.
Necati Hoca onları aç göndermezdi. Bazen dışarıdan yemekler söylenirdi. Ama
Necati Hoca, ben mutfağa geçip bu çocuklara sıcak bir yemek yaptığımda gurbet
yıllarımı hatırlıyorum, derdi. Bu çocuklar sıcak bir aşa hasret, onlara
memleket havası tattırıyorum, derdi. Mezun ettiği öğrenciler şu anda güzel
makamlarda, vatana ve memlekete güzel hizmetlerle adlarını duyurdular ve
duyurmaktadır.
Necati Hoca, Taçkıran Salgını
döneminde bile öğrencilere burs vermeyi sürdürmüş ve hayalini hakikate
dönüştürmeyi başarmıştı. Bu yönüyle Necati Erol Hoca bir vakıf adamdır.
Viranşehir, Siverek, Ceylanpınar, Birecik, Şanlıurfa dernek ve vakıflarını bir
çatı altında koordine ederken diğer taraftan Mardin, Adıyaman, Gaziantep ve
Diyarbakır'daki hemşeri derneklerini de ziyaret ederek oradaki dayanışma ve
yardımlaşma konusunda fikirlerini, çalışmalarını aktarıyordu.
Hukukçular Birliği Genel Başkanı Av.
Mustafa Kuran ağabeyimiz, Necati Erol Hocanın cenazesinde dün veciz bir konuşma
yapmış ve yarın Eyyüp Azlal kardeşimiz Milat’taki köşesinde merhum hocamızı
anlatacak demişti. Kendisine teşekkür ederim. İltifatına layık olacağız. Hem
onun hem de Necati Hocamızın öğrencisi olmakla iftihar duyduk, duyuyoruz ve
duymaya devam edeceğiz.
Necati Hoca İçin ne dediler? Adlı
yazımızı en kısa zamanda bu köşemizde neşredeceğiz. Hocamıza Allah rahmet
eylesin. Mekânı cennet olsun.