Ne yaptı bu hükümet size?
Bir akrabasının taziyesi için Diyarbakır'a giden orta yaş teyze, taziye ortamında konuşulanları şaşkınlık ve dehşetle aktardı. İkinci dereceden kuzeni, 3 çocuk annesi genç akrabasının: "Çocuğum küçük olmasa Kobani'ye savaşa gideceğim. Şu an bir savaş içerisindeyiz. Kürdistan'ı kuracağız. Adana'ya kadar bizim, biz alacağız. Türkler aldığımız bu toprakları terk edecek." Demesiyle de dumura uğramış.
"Peki, Kürtlerle evli Türkler ne olacak; mesela ben Kürt'üm, kocam Türk," diye sorunca aldığı cevap kendisini iyice şaşkına çevirmiş. "Kürtler kalacak, Türkler gidecek," diye yinelemiş genç kuzen. "Sen kalabilirsin örneğin, ama kocan gidecek!"
Bütün çocuklarını evlendirmiş, her çocuğundan torunları olan teyze bunları anlatırken üzgündü. Böyle bir düşünceyle karşılaşmış olmaktan dolayı şaşkın, şaşkınlığı kadar da kızgındıu2026
Bu teyzenin kırgınlığı, şaşkınlığı aslında sadece bir örnek. Buna benzer hikayelere son zamanlarda sıklıkla tanıklık ediyoruz. Kobani olaylarıyla tırmandırılmaya çalışılan Kürt faşizminde, 7 Haziran seçimleri sonrası atağa geçirilen terör eylemlerinin arka planında farklı uluslar arası senaryolar olduğuna şüphe yok.
AK Parti hükümetinin kadim Kürt-Türk akrabalığını pekiştirme ve geleceğe birlikte güçlü bir devletle yürüme yönündeki girişimlerini, icatlarını, keskin ve radikal uygulamalarını görmezden gelmek vicdansızlıkla birlikte ideolojik körlükle ifade edilebilir ancak.
Çözüm süreciyle Kürtlerin yaşadıkları haksızlıklara karşı devlet politikası geliştirilmesine, meşru haklarının iadesi yönündeki azim ve kararlılığına, hatta pozitif ayrımcılığına rağmen tüm bunların yok sayılmasının akıl ve izanla karşılanamayacağı aşikar.
Yapılan sosyal yardımların Doğu ve Güneydoğu'daki dilimi bile bölge insanına uzanan devlet elini göstermesi açısından tek başına yeterli bir gösterge. Bürokrasideki atamalarda, devlet dairelerinde yönetici pozisyonlarına taşınan Kürtlerin oranının yüksekliği bir tarafa bunların büyük kısmının son seçimde HDP'ye oy vermesi ise farklı bir ironi olarak bir köşeye not edilmişlerden...
Kobani üzerinden oluşturulmaya çalışılan "Türkiye bize yardım etmedi" algısıyla Türk düşmanlığı pompalanmaya çalışılırken birileri süfli emelleri için Kürtleri kışkırtmaktan geri durmadı. Oysa Suruç Kaymakamının geçtiğimiz aydaki ifadesine göre IŞİD'in Kobani saldırı sonrası Türkiye -sadece son 5 ayda- Kobani'ye 1.920 tır yardım gönderdi.
İç ve dış baskılara/provakatörlere rağmen çözüm süreci devam ettirilirken tüm hizmetlerin, demokratik uygulamaların bir kesim tarafından değersizleştirilip yok sayılmaya çalışılması gerçekten üzücü.
Kürt-Türk kardeşliğini/akrabalığını yerle yeksan edip bunun üzerine yapay bir düşmanlık inşa etmeye çalışan odakların başarılı olacağı düşüncesinde de değiliz. Lakin, oyuna/provakasyona gelenler, yapılan bu kadar hizmeti yok saymaya çalışan önyargılı insanlar kendilerini birer figüran olmaktan kurtaramıyor.
Ne yaptı bu devlet bize başlığı altında sosyal medyaya döşenenler faşist gözlüklerinden, etnik körlüklerinden kurtulup devletin/hükümetin bu süreçte yaptıklarını görmeye çalışsalar tabloyu değiştirmek çok kolay olacak aslında.
Gerçeği görmek istemeyenlere son 10 yılda yaşananları bir kez daha ama sağlıklı ve objektif bir şekilde gözden geçirmelerini isterken şunu sormaktan da kendimizi alamıyoruz: "Ne yaptı bu hükümet size ki, çözüm süreci devam ederken bile kritik il ve ilçelere mühimmat yığınağı yapmaktan, hendekler kazmaktan vazgeçmediniz? Sahi, ne yaptı bu hükümet size!?"
Twitter.com/sabihadogann