Ne Hakkınız Var?
Bayram geldi yine. Ve yine 'doya doya' bayram yaşatmayacaklar millete!
Azıcık 'ukalalık' yapalım evvela. Nede olsa yazarlığın şanındandır!
Kemalist, Sol, daha doğrusu dinle alakası olmayan, hatta dine düşman olanların sevdiği şekliyle bu 'şeker' bayramıdır! Nedeni ise 'şeker yendiği' içindir. Kurban bayramı da 'Et Bayramıdır' zira.
Bu kadar basit düşündükleri için bu kadar basit sonuca varırlar. Oysa gerçekte 'şeker' arapça köken itibariyle 'şükür' ile aynıdır ve mana da aynıdır! O yüzden Osmanlı'da bu 'şeker bayramı' yani 'ŞÜKÜR' bayramıdır. Tutulan bir aylık orucun sonunda erişilen bayrama 'şükür' gerekçasiyle. Günümüze de bu yüzden 'şeker bayramı' diye intikal etmiştir.
Maalesef, milliyetçi, mukaddesatçı kesimde de, bunu bilmediğinden aksine refleks geliştirip onlar da 'Ramazan ayından kinaye' Ramazan bayramını uygun görmüşlerdir. Araplar'da ise Ramazan'da verilen 'Fitreye' matuftur, 'İyd el-fitr'
Asıl mesele efendim, ne dendiğinden ziyade 'idrak ve ihyası'.
Hayır, Cuma gününden bu tarafa bayram tatili için yollara düşenlerin geçirdikleri kazalardan, yahud tüm dünyada savaşlarda, tedhişlerde dökülen kanlardan hatta sıradan çıkan kavgalar yüzünden zehir edilen bayram kastıyle demiyorum bunu.
Klasik bayram geyiği 'Nerde o eski bayramlar!' ucuzluğunu, sığlığını kastederek söylüyorum. Çünkü yeteri kadar acı varken, bi kere manasız bi laf o ayrı, ama 'nerede o eski bayramlardan' herif ne anlıyor, ne anlatmak istiyor burası biraz karışık! Benim şahsi tahlilim aynen sabit, 'eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı!' kim ne derse desin.
Bu hususda fazlasıyla da iddalıyım ha!
Merak bu ya, biri de çıksın desin hele, "eski şu kadar güzeldi de şimdi yok veya daha kötü" diye!
Çocuklardan mı başlıyalım? Aha tutun bir çocuğu ve sorun bakalım bayram için heycanlı mı? Giyeceği elbise, ayakkabı ile bugünün çocuğu da hala uyuyor mu, uyumuyor mu? Toplayacağı bayram harçlığının düşünü kuruyor mu kurmuyor mu? Yiyeceği şeker, çukolataların hesabını yapıyor mu yapmıyor mu?
Üstelik şimdiki veletler daha çok imkana sahip olma yanısıra bir de hepsinin şu zamanda bunlara kavuşma şansı var!
Gençlere gelirsek eğer, keza onların da beklediği, akranlarıyla beraber daha fazla ve 'kaliteli' zaman geçirme 'kaynaşma' imkanıdır ki, bunun da zamanımızda daha fazla ve geniş olduğunun aksini söylecek adam çıkar mı bilmem!
Orta yaşlılarda durum nedir peki? Fark nedir acaba? Eş dost, aile ziyaretinden mi mahrumlardır? Neleri eksiktir eski, özlemle yad ettikleri bayramlardan?
Zaten 'sorunlu' zümre bu ilk ve nihayi kısım 'yaşlılardır'!
Eh, onun sebebini bilmek de zor olmasa gerek!
Sıkıntı yaştadır azizim yaşda! Canım efendim, biz o zamanlar koşardık, oynardık, daldan dala zıplardık. Şimdi 'romatizma, momatizma, şeker(burda hastalık olan, ha!), meker', kalbdi, tansiyondu, eklemlerin dönmediği dönemde gençliğe olan özlem ve gizli, sinsi bir hased, kıskançlık hepsi!
Yoksa, bayramların tadı kalmadı, bilmemne olmadı falan içi boş laflardır. Tekrar ediyorum, "Git bi çocuğa sor bakalım bayramın tadı var mı yok mu?" Eminim senin özendiğin geçmişte yaşadığın, bıraktığın bayramlardan çok daha fazla 'haz' alıyordur.
İyisi mi, kendin başarıp güzelce bayramı idrak edemiyorsan da bırak millet bayramın tadını çıkarsın, milletin tadını kaçırma be!
Cümle İslam aleminin bayramı mübarek olsun ve de herkesin ama herkesin özlediği, gözlediği bayramlara erişmek nasip olsun efendim.
