Ne çok ADAM harcıyoruz!..

Ne çok ADAM harcıyoruz!..

Anayasa görüşmeleri sırasında Refah Partisi döneminde, 28 Şubatçılara karşı sert çıkışlarıyla bilinen Eski Denizli Milletvekili Ramazan Yenidede'yi görünce yanına gittim.

İkimiz de hayli yaşlanmışız.

Ramazan Yenidede, Anayasa görüşmelerinde "dostlarına" destek vermek için gelmiş Meclis'e.

Konuştuk.

Recep Tayyip Erdoğan'a büyük bir gayretle destek veriyor.

Kendi dönemi bitmiş, kenara çekilmiş, bundan sonra siyaset yapacak değil, asla ve kat'a düşünmüyoru2026

Sayın Erdoğan ile çok güçlü hukuku var, uzun yıllar boyunca birlikte çalışmışlar.

Herhangi bir talebi olsa, Sayın Cumhurbaşkanı elbette elinden geleni yapar ama, "Bugüne kadar hiçbir talebim olmadı, kendi talebim için saniyesini almayı ülkeye kötülük addederim. Benim görevim, O'nun mücadelesine Allah rızası için elimden geldiğince katkıda bulunmaktır." diyor.

Böyle tek başına mücadele veren nice dava adamı bilirim.

Anadolu'nun dört bir yanında "Yeni Türkiye" için gecelerini gündüzlerine katar, bu mücadelenin ne manaya geldiğini kavramakta güçlük çekenleri o engin birikimleri ile uyandırmaya çalışır, ikna etmek için uğraşırlar.

Ben bu insanlara çok kıymet veririm.

Giyimleri kuşamları havalı değildir, lüks yaşamaz, israf etmez, kamu kaynaklarına sırtlanlar gibi saldırmaz, harama göz kaydırmazlaru2026

Edepli insanlardır, oturmasını kalkmasını bilir, adamı lüzumsuz yere meşgul etmezler.

Bir kısmıyla yıllardır görüşmekte olduğum dava insanlarının bilgilerinden, birikimlerinden istifade etmek isteyen çok değildir, bizde bilgiye tecrübeye pek kıymet verilmezu2026

"Köşeyi dönememiş" adamı adam yerine koymazlar, üstündeki elbise, altındaki araba kadar değer görürsünu2026

Senin menfaat çarklarından uzakta olduğunu, paraya pula meyletmediğini, makam mevki peşinde koşmadığını görenler, senden kendilerine "fayda" gelmeyeceği düşüncesiyle fazla yakın durmazlar.

Anadolu'nun dört bir yanındaki gerçek dava adamları onun bunun kapısında yatıp, ona buna yalanıp görev talep etmezler.

Bunlar onurlu insanlardır, mütevazıdırlar ama öyle lafa da gelemezler, el pençe divan durmazlar.

Bir kap doluysa sesi tok çıkar, boş kaplara vurdum mu öter de öter.

Bu adamlara bir laf edersen, karşılığını "tok sesle" alırsın, bir konuşur pir konuşurlar.

Böylesine onurlu, liyakatli nice adam tanıyorum, yaşlı, orta yaşlı, genç nicelerini biliyorum.

"Yalakalık", "goygoyculuk" yapmadıkları, karakterleri, birikimleri bu tür ucuzluklara müsaade etmediği için kıyılarda köşelerde çalışıyorlar.

Bu ülkeye çok daha fazla hizmet verebilirler ama, "goygoycu" takımı öylesine kapatıyor ki manzarayı, güzelim insanların görünmesi mümkün olmuyor.

Onlar da, "onurlarına" düşkün olduklarından öne çıkmaya çalışmayınca ülkem, "yeterince istifade edilememiş değerler mezarlığı"na dönüyor.

Birçok sivil toplum örgütünde, oraları "atlama taşı olarak" kullanan bin suratlı, bol taklalı, yalaka tipler görüyorum, onlar işin kaymağını yiyoru2026

"Onurlu duruşla" destek veren sivil toplum örgütlerinin vefakar, cefakar insanları ise çarkı çevirebilmek, hizmetlerini devam ettirebilmek için göbek çatlatıyor.

Genel kabul görmüştür; "Ağlamayan bebeğe mama vermezler!" dendiğinde kafalar "onay" makamında sallanır.

Bakıma muhtaç bir minik canlı ile nice tecrübelere sahip koca insanlar bir kaba konur ve o koca insanlardan "bebek" gibi ağlamaları, habire talep etmeleri istenir.

Onlar bunu yapmazlar.

Bunu, "FETÖ" ruhlular yapar.

"FETÖ"cülük sadece o kirli yapının bir üyesi olmakla alakalı bir durum değildir.

"FETÖ"cülük bir ruh halidir.

"FETÖ"cü ruh hali, yıllar yılı Sayın Erdoğan'a yaptığı gibi karşında el pençe divan durur.

Yalakalıkta sınır tanımaz.

Hırsızdır, devleti soyar.

Hırsızdır, ya soru çalar ya da kamudaki yetim hakkına göz diker.

Şahsiyetsizdir, "birinin" veya "birilerinin adamı" olmaya kurgulanmıştır.

"Dost görünürken" biriktirir ve günün birinde, fırsatını bulduğunda biriktirdiklerini kusar!..

Uzun yıllar boyunca uğraşmaya devam etmek mecburiyetinde olduğumuz FETÖ belasının başımıza gelmesindeki en mühim sebeplerden biri deu2026

Bizimu2026

"Delikanlılara" değil de, "Kaypak Adamlara" itibar etmemizdir.

Bir adam seni hep alkışlıyorsa, kork o adamdan, vuracağı vakti kolluyordur!

Bilmem anlatabildim mi!

ANAYASA GÖRÜŞMELERİNDE SON DURUM

Maddeler, zorlanmadan geçiyor.

İlk günkü 338'lik sonuç "aşırı fire endişelerine" yol açtı ama durum ikinci günden itibaren toparlanmaya başlandı.

Meclis'teki Anayasa görüşmelerini yakından takip etmeye çalışıyorum.

Türkiye, bu süreci kazasız belasız atlatmak mecburiyetinde.

Sandık Millet'in önüne gelsin, Allah'ın izniyle bu iş tamam.

Pekiu2026

Gelememe durumu var mı?

Böyle bir ihtimal?

Küçük bir ihtimal ama gevşemeye gelmez.

AK Parti ve MHP gruplarında neredeyse yüzde yüz itimat ettiklerim çok ama "güvenilmez" bulduklarımın sayısı ne yapsam 30'un altına düşmüyor!

Ben buna rağmen fazla sıkıntı olmadan geçeceğini düşünüyorum.

Sıkıntı çıkarsa son günlerde ve özellikle son gün çıkar.

Onun için durmak yok prese devam.

Bu arada, "tahriklere" kapılmamak da son derece önemli.

Her türlü pisliği yapmaya devam edeceklerdir, fazla uzatmadan "tok" cevaplarla geçiştirmek lazım.

DOLAR TIRMANIRKENu2026

EKONOMİK KRİZ TEZGu00c2HI TAM GAZ

Siyonist derecelendirme örgütü "Türkiye'nin üretimi de bankacılık sistemi de dövizdeki hareketten dolayı sıkıntıya düşecek." derkenu2026

Başbakan Yardımcısı Sayın Numan Kurtulmuş, "Birileri para ile oynayarak ekonomimizi çökertmek istiyor" çerçeveli değerlendirmesiyle dikkat çekiyor.

Bu birileri arasında yerliler de var yabancılar dau2026

Devlet'in bunları bilmemesi mümkün değil, ama nedense üzerlerine gitmiyor, teşhir etmiyor!..

Birileri üretimi durdurmak, algıyı bozmak için "elektriklerimizi kesiyor" ama failler ortada değil, şikayet var, kameralar var, teknoloji var, istihbarat yok!..

Bence bu da bir nevi "terör organizasyonu".

Recep Tayyip Erdoğan'ı bu yolla yıkıp yerine "çıkarlarına uygun, gayet reelpolitikçi" bir ismi getirmek istiyorlar.

Hesaplarınca, Sayın Erdoğan günün birinde "teslim bayrağını" çekecek ve onların teklif edeceği "O İSME" razı olacak!..

Gerçekleşmesi zor ama işi sıkı tutmakta da fayda var.

Merkez Bankası müdahaleleriyle "Dolarını bozdur, liraya çevir" kampanyalarıyla vesaireyle olmaz, "devlet gücüyle" tedbirler almak şart!

Evlerdeki tencereler kaynamaya devam etmeli, tencereyle şaka olmaz!..