Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 Haziran 2013

Nazik Erik

Son olaylar, Türkiye'de eğitimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hepimize gösterdi. Sözümona bazı 'okumuş çocuklar' eylem yaparken 'Gezi Parkı'nı bahane ederek vitrinleri indirdiler, arabaları yaktılar, polise saldırdılar, kendileri gibi düşünmeyen vatandaşlara dişlerini gösterdiler, gece yarıları tencere tava çalarak yaşlıları, çocukları rahatsız ettiler, komşuluk hukukuna riayet etmediler. Bunlar 'okumuş'larımızu2026 Ya Allah korusun okumamışlarımız harekete geçseydi neler olurdu acaba? Demek ki, okumak ayrı ilim, irfan, ahlak, terbiye, adab sahibi olmak çok ayrıdır. Gerçek eğitim alanlar, yolları kesmezdi, vatandaşlara eziyet etmezdi, hayatı halka zehir etmezdi. Okumak yetmiyor.

İşte burada eğitimin ve eğitimcilerimizin rolü yeniden ortaya çıkıyor. 'Memleket sathını mektep yapmak' isteyen maarifçilerimiz vardı. Onlardan biri de uzun yıllar Anadolu'nun çeşitli yerlerinde 'muallime' olan ve talebe yetiştiren Nazik Erik'ti. Bu hocahınm kimdi, neler yapmıştı? Mütefekkir yazar Samiha Ayverdi mektebinden yetişen eğitimcimiz, kendisiyle yaptığım röportajda bir soru üzerine, "Toplumun bekası için genç nesiller yarına hazırlanmalı." diyordu.

Nazik Erik, 1919'da Isparta'da doğdu. 25 Ağustos 2012 tarihinde memleketinde Hakka yürüdü. İlk ve orta tahsilini burada, gül memleketinde yaptı. Liseyi Antalya'da okudu. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Çeşitli şehirlerdeki lise ve eğitim enstitülerinde edebiyat hocalığı yaptı. Isparta'da 'Anadil Eğitimi' eğitimi dersleri verdi. Kubbealtı Akademi Mecmuası ve Türk Edebiyatı dergilerinde makaleleri yayınlandı. Denemelerini, intibalarını, hatıralarını, siyasu00ee ve kültürel tahlillerini kaleme aldığı bir çok eseri bulunuyor. Yumuşak konuşma ve yazma üslu00fbbu, engin kültürü ve hocalığıyla kıymetli bir münevver olan yazarın yayımlanmış eserleri Ulu Çınarın Gölgesinde, Bu Eğitim, Bu Problemler, Benim Ispartam, Nazik Anne'den Dersler, Şamar Oğlanı, Bu Öğretim, Bu eğitim, Kalemin Ucundan, Orada Bir Medeniyet Var Uzakta, Okullarımızda Anadili Öğretimi ve Yeni Okuma Yazma Sistemi'dir.

ESKADER olarak yaptığımız bir toplantıda rahle-i tedrisinden geçen Özcan Ergiydiren, hocasının dil konusundaki hassasiyeti üzerinde durmuş ve Nazik Erik'in şu sözünü nakletmişti: "Kelimeler çakıl taşı değil elmastır. Yerli yerinde ve ağırlığınca kullanılmalıdır."

Çeşitli şehirlerde Türkçe dersleri veren Nazik Erik, gönül insanlarından duyduklarını çevresindeki çocuklara, gençlere bir ibadet şuuruyla aktardı. Çünkü muhatabı insandı, insan da yaratılmışların en şereflisiydi. Mesleğini bu kaygıyla, hassasiyet ve titizlikle yaptı. Yarım asır boyunca Türkçenin zarafetini, tasavvufun inceliklerini, tarihimizin ihtişamını, coğrafyamızın göz kamaştıran güzelliğini, milletimizin büyük imanını anlattı. Sınıflarda ve sohbet meclislerinde binlerce talebeye ders verdi. İstekle, heyecanla, aşkla, şevkle ve tükenmeyen bin bir hevesle kendisini dinleyenler, feyz aldıkları bu müşfik hocanın ışıklı yüzünü, tatlı dilini ve ikna edici sözlerini hiçbir zaman unutamadılar. Dost halkasına erişemeyenler, kendisini göremeyenler Hoca'nın kitaplarından istifade ettiler, ediyorlar. Kelam süku00fbna erince kalemi eline almıştı. Dinlenme saatlerinde hislerini ve fikirlerini kaydetmiş ve sevenlerine ulaştırmıştı.

Rahmetli Nazik Erik'e göre Türkiye'nin temel derdi maariftir, yani eğitimdir. İyi bir eğitimle millu00ee benlik çocuklara ve gençlere verilebilir, tarih ve dil şuuru aşılanabilirse sıkıntılar nihayete erer. Bu Problemler'de şöyle diyor: "Çocuklarımıza tarihimizi sevdirmeliyiz. Ama, evvela gerçekleri ve millu00ee bünyeyi önlerine serebilmeliyiz. Onlarda yanlış tefsirlere yol açacak terim veya mefhumları, açıklığa kavuşturmalıyız. Nihayet çocuklarımız, dün'ün ışığında gün'ü değerlendirebilmeli; kendilerine ve millu00ee varlıklarına güvenebilmeliler!.."

Yazarımızın kitaplarının hepsi değerli, önemli ama özellikle, Ulu Çınarın Gölgesinde, Okullarımızda Anadili Öğretimi ve Yeni Okuma Yazma Sistemi, Toplumu Aydınlatanlar u2013 İrşad, Bu Eğitim, Bu Öğretim ile Orada Bir Medeniyet Var Uzakta isimli eserleri, eğitimcilerimiz dikkatlice okumalıdır.

"Üstün ve ileri toplumlar, insan olmanın şuuruna sahip ve mutlu, duyan ve düşünen kişilerin teşkil ettiği topluluklardır." diyen Nazik Erik, insanımızın iç dünyasında doğruyu ve güzeli görebilmek için çaba harcaması gerektiğini hatırlatır. "Millu00ee psikolojimiz, bizim çocuklarımızın psikolojisi hala yeterince incelenmemiştir." diyen yazar, aile kavramı üzerinde titizlikle duruyor. Bir bakıma cemiyetin aile ile ayakta durabileceğini sık sık okuyucuya hatırlatıyor. Eski toplum hayatımızda gece okumalarına dikkat çeken Nazik Hoca, o gecelerde ailelerde Envarü'l u00c2şıkin, Muhammediye gibi kitapların takip edildiğini, büyüklerin ellerinden bırakmadığı bu eserlerin genç nesilleri de müspet olarak etkilediğini ifade ediyor. Bu irfan derslerinin ehemmiyetini hatırlatan yazarımız, bu okumalar vasıtasıyla kadınımızın gerçek bir ana olduğuna ve ailenin bu şekilde, dimdik ayakta durduğuna işaret ediyor.

Nazik Erik'in hayırlı talebelerinden işadamı-yazar Gazanfer Sanlıtop bugünlerde Gönül Dostu isimli bir kitap kaleme aldı. Sanlıtop, Kubbealtı'ndan çıkan bu eserde hocasını anlatıyor. Biyografik roman tarzında kaleme alınan kitapta eğitimcimizin hayatından muhtelif safhalar anlatılıyor.

Anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite yılları. Öğretmenliğe Antakya'da başlayış. İskenderun, Manisa, Ankara, Kayseri ve Samsun'da öğretmenlik. Suluovaya'da sürgün ve emeklilik. Dönüp dolaşılan 'son durak' şehir Ispartau2026Kitabın 167'nci sayfasından itibaren Nazik Hoca'nın bir Ramazan ayında televizyon için yaptığı "Edep Sohbetleri"ni okuyoruz. Bu konuşmaları da, Gazanfer Beye kitaplaştırması için vasiyet etmiş. Böylece 73 sayfalık o unutulmaz sohbetleri de okuyoruz. Kitap, Nazik Hoca'nın manevi evladı Serpil Erik Aksoy'un duygu yüklü ve hüzünlü sözleriyle sona eriyor: "Güzeller güzeli, sultanlar sultanı, canım annem, rehberim, sırdışım, haldaşım, her şeyim! Bu alemden öbür aleme göçtün. u00c2şıklar ölmezmiş. Siz cemal cennetine gittiniz. Mutlusunuz, huzurlusunuz, öyle hissetiyorum." Muhterem Gazanfer Sanlıtop'a bu eser için teşekkür, Nazik Hocamıza Allah'tan rahmet...