NATO'nun önceliği Kemalizm
Malum olduğu üzere Türkiye bir NATO üyesidir. NATO'nun sınırları ise, üyelerinin tamamını kapsar. Bu durumda Türkiye'nin sınırları NATO’nun da sınırlarıdır.
Eğer Ukrayna bir NATO ülkesi olsaydı, Rusya kolay kolay Ukrayna'ya saldıramazdı. Çünkü Rusya bu hareketiyle doğrudan bütün NATO Ülkelerini karşısına almış olacaktı. Böyle bir durum Rusya için daha büyük bir maliyet ve risk olacaktı.
Diyelim ki Türkiye ile silahlı çatışmaya giren bir devlet veya örgütü Türkiye'nin bir karış dahi olsa toprağını elde etti. Böyle bir durumda bütün NATO ülkeleri ister istemez, Türkiye'nin yanında yer almaya ve o toprağı geri almak için her türlü çabayı göstermeye mecburdurlar. Çünkü NATO ülkelerinin kendi aralarında yaptığı antlaşmanın gereğidir bu. Eğer toprak kaybedilirse NATO’nun hiçbir özelliği kalmaz.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron NATO'nun beyin ölümü gerçekleşiyor, NATO dağılmak üzere demişti. Arkasından Rusya ve Ukrayna savaşı patladı. Şüphesiz ki bu savaş ABD ve İngiltere’nin masa başında yaptıkları planın bir parçasıydı. ABD, Avrupa ülkelerinin nerede ise tamamını ürküttü, korkuttu ve yanına alarak onlara silah satmaya başladı. Adeta ölmüş bitmiş denilen NATO birden bire canlandı. Malumunuz NATO’ya dâhil olmayan iki Avrupa ülkesi de NATO 'ya girmek için müracaatta bulundu ve üye oldular. Ancak NATO üyelerinin içinde Türkiye'nin durumu çok farklıdır. Eğer Türkiye’de Kemalist sistem kaybederse bundan hem Avrupa ve hem de NATO çok büyük zarar görür. Batılılar bunu çok iyi biliyor. Kemalizmi ayakta tutmak için NATO Üyeleri Türkiye’yi bazen aşikâr bazen de gizli bir şekilde tehdit etmişlerdir. Türkiye’de darbeler boşuna yapılmamıştır. Hatta Türkiye’ye karşı bazı NATO üyeleri ambargo bile uygulamaktan çekinmemişlerdir. F-16 uçaklarının parasını yıllar evvel ABD'ye peşin ödediğimiz halde bu uçakların halen Türkiye’ye verilmemiş olması nasıl izah edilebilir.
İsrail’in 7 Ekimden beri Gazze’de yaptığı vahşet NATO’nun gündemine alınmamış, hiç bir NATO ülkesi İsrail'e karşı herhangi bir ambargo uygulamamıştır. Bu hususta yazılacak daha çok şey var.
Batılıların vazgeçilmezi olan Kemalizmi ayakta tutmak için Türkiye’de bazı yerli işbirlikçileri ile beraber silahlı bir çatışmayı planladılar. PKK, DEAŞ gibi örgütleri devreye koyarak Türkiye'ye karşı bunları koz olarak kullandılar. Çünkü eğer bu ülkede silahlı çatışma olmasa, Türkiye batı dünyasından kopar ve Kemalizm kan kaybeder. Kemalizmi beslemek silahlı çatışma ile olur ve ömrünü uzatır.
Bu hareket her şeyden evvel on binlerce gencimizin hayatını kaybetmesine sebep olmuş ve on binlerce aile perişan hale düşmüştür. Türkiye'ye maddi olarak büyük bir zarar vermiş ve hem de bazı ehiller de Kürt Türk düşmanlığını yapmak için adeta seferber olmuştur. Çünkü ortada ciddi bir gerekçe var. Vatan tehlikededir. Batılıların bu planı hala işlemeye devam ediyor.
Emperyalistlere göre, Türkiye onların emrinde olmalı, zayıf bir köle gibi onların çıkarlarına hizmet etmeli. Ancak bütün bunlara rağmen Türkiye son zamanlarda yaptığı bazı askeri ve siyasi açılımlarla bu zincirlerin bazılarını kırıp adeta parçaladı.
Barzani bile ABD’nin kendisini yarı yolda bıraktığını açıkça söyledi. Eğer ABD Kürtlerin tarafı olsaydı Barzani’ye her türlü desteği verirdi. Şunu çok iyi bilelim ki batıların işi aldatmak, yalan söylemek ve hile ile iş görmektir.
Hadiseleri doğru okumak için müminlerin ferasetli olması Kur'an’ın emirlerindendir.
Allah tüm Müslümanları insi ve cinni şeytanların şerrinden korusun.
Haydi kalın sağlıcakla.