Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.81
Gram Altın
2977.81
BIST 100
9740.84
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
22 May 2022

NATO –VETO ABD

Rusya - Ukrayna savaşı ve değişen dünya koşulları NATO’yu tekrar kurtarıcı hale getirdi. Özellikle Finlandiya ve İsveç’in üyelik başvuruları gözden düşmüş olan NATO’ya can suyu oldu.

Amerikan dış politikasının en önemli askeri ve siyasal enstrümanı olan NATO neden kuruldu, açılımı nedir, kime ve neye hizmet ediyor…

NATO'nun açılımı şu şekildedir: Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (Kolektif Savunma)

*NATO: 1949 yılında kurulmuş olup, üye devletlerin halklarını ve topraklarını korumak amacıyla 29 Avrupa ve Kuzey Amerika ülkesinin oluşturduğu bir gruptur. İttifak, ‘kolektif savunma’ prensibi üzerine tesis edilmiştir; bu prensip, bir NATO Müttefikinin saldırıya uğraması durumunda tüm NATO Müttefiklerinin saldırıya uğramış sayılacağı anlamına gelir. NATO, siyasi ve askeri kanallar aracılığı ile üyelerini korumayı vaat eden bir örgüttür. Bunun yanında barışı sürdürme, savunma reformları yapma gibi konulardan iş birliği yapmayı amaçlamaktadır. Yalnızca üye ülkelerle değil, üye olmayan ülkeler ile de işbirliği içinde olmaya çalışan bir örgüttür.

Tanımlanan NATO’ya her ülke ihtiyaç duyabilir. Lakin eylem ve söylem NATO’da farklıdır.

NATO’nun önemli üyeleri bir tanedir.

O da ABD’dir.

Dünya güvenliğini sağlayan en önemli örgütlerden biri olarak kendini gösteren NATO, Avrupa ülkelerinde de ve Türkiye’de de demokrasi savunucu olduğu da kof bir hayaldir…

Rusya korkusu, NATO’da nadir görülen bir birlik ateşini yaktığını görüyoruz. Bu birlik ateşinde Türkiye’nin yeri ve tutumu çok önemli. Son günlerde sergilenen diplomasi dili, Türkiye’yi 70 yıllık üyelikte ilk defa güçlü haklı ve kararlı kıldı.

Türkiye’nin artık eskisi gibi Ortadoğu’da NATO’nun ileri karakolu misyonunu yüklenmeyeceği, kendi çıkarlarını korumak için VETO hakkını sonuna kadar kullanacağını ve bu kartı masadan kolay, kolay kaldırmayacağını gösterdi.

Türkiye’nin NATO üyeliğini klasik “Sovyet tehdidi”, “Batılılaşma” Dünya konjonktürüne uyum sağlamak ve uluslararası sistemde kendine yer edinerek yalnız kalmamak bir devlet geleneği olmuştu. Artık bambaşka bir Türkiye var…

Değişen ve gelişen Dünya’da Siyasi ve Askeri sistemlerde değişmiştir. Artık NATO eski anlamını taşımıyor. İkinci Dünya Savaşı ertesinde, Amerikan çıkarlarının savunulduğu bir kuruluş olarak ortaya çıkan NATO’nun misyonunu yeniden değerlendirmek gerekir. Bu Kutuplaşma Dünyanın Atlantik ekseni yerine, Pasifik ekseni çevresinde yeniden yapılanmasının hazırlık sancılarını hissettiği bir dönemde olabilir.