Nasıl geçti?
Koskoca bir yıl daha geçti.
Kimini delerek, kimini sevinerek, kiminin de dünyasını değiştirerek geçti geçmesine de yaşayanlarımız ibret aldı mı acaba.
Vur patlasın çal oynasıncı güruh için böyle bir sorunu olmasa da insan denen mükemmel yaratık akletmeli ve yaşadığına şükrederken de yaşanılanlardan ders almalı.
Değerli okurlarım söz uçar yazı kalır.
Günümüz insanı her ne kadar okuma özürlü de olsa son bir yılını kronolojik olarak hafızasından film şeridi olarak geçirerek yeni yıla girmeli. Yanlışlarını, kötü alışkanlıklarını, yapmak isteyip de yapamadıklarını bir plan dâhilinde programlayarak pişman olmayacağı bir süreci başlatmalı.
Yeni yıla girerken cari açıksız hatta fazla vererek girmeli diyorum.
***
Sosyal medya soysuzlaştırılmamalı.
Bağımlılık bir hastalık. Tedavi edilmediğinde kişinin ruh ve beden sağlığını bozar. Sosyal medyadan ayrı kalamamak da bir çeşit bağımlılık ve insan sağlığını bozduğunu da her geçen gün gördüğümüz hastalardan anlıyoruz.
Akıllık telefonlar insan aklını bozarak kişiyi kendine bağlamayı başardı. Nerede ise her bir vatandaşın birkaç sosyal medya ağı var.
Sosyal medya ile ilgili yapılan bir çalışma var elimde.
Sosyal medyada paylaşılan bilgiler ve görsel paylaşımların yarıdan fazlasının yönlendirici ve yalan bilgilerden kaynaklı olduğu ile ilgili bir çalışma bu.
Özellikle twitter da paylaşılan bilgi ve belgeleri bu açıdan gözden geçirdiğimde işin içinde olan puştların yemedikleri bir herzenin olmadığını gözlemlemem bendenizi fazlası ile tedirgin eyledi.
Ak kara, kara ise ak ile yeri değiştirilerek piyasaya sunuluyor ve anında binlerce hatta ön binlerce beğeni alarak yalanın bini bir paradan piyasada alıcı buluyor.
Önemi ve değeri olan doğruluğu evrensel bir bilgi, haber, kelâmı kibar yâda kutsal bir metin ise beğeni almak şöyle dursun nerede ise tıklanma bile almıyor.
Kim kimin adına nasıl bir pazarlama bu böyle.
Yalan, dolan, hakaret ve insanlıktan utanılacak paylaşımların bu kadar itibar görmesinin altındaki gerçeği gerçekten merak ediyorum.
İnsan, ancak içinde taşıdığı cevher ile değer kazanır. Bu yaratıklarda cevher taşımak şöyle dursun içleri cürufla fesat ve fitne ile dolu. Böyle olunca, kimi trol, kimi bot, kimi top kimisi ile sureti insan görünümlü esfelesafilinlerden oluşuyor.
***
Tekzip üstüne tekzip
Adına kurban olası bir isimle çıkan yıkıcı, gerici ve aklı çağ dışında kalmış bir gazete müsveddesi son aylarda ha bire tekzip üstüne tekzip yayınlıyor. Okuyucularının tavrını bilemiyorum ama hakikaten içler acısı acınacak bir durum.
Kini ve garazı o kadar tavan yapmış ki, tükürdüğü balgamları yuttuğunun ve okuyucularına da yutturduğunun farkında bile değil. Farkında olsa bu kadar savrulmaz. Attığı çamurun izi ile yetinmek onun için bir şeref(!) oluyor.
Merkep bile kışın düştüğü bir bataklıktan yazın geçmez ve geçmek zorunda kalırsa tedbirli olur.
Din ve millet düşmanlığı nasıl bir şey Allah aşkına.
İnsanda ne akıl ne feraset ne iz’an nede omurga bırakıyor.
Son günlerde yine etraf omurgasız yaratıkların istilasına uğradı.
Allah akıl fikir versin demekten başka bir duamız olmaz.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.
