Nasıl Bir Kuruluş?
Geçtiğimiz hafta Osmanlı’nın kuruluş yıllarından esinlenerek çekilen dizinin
yeni bölümünü izliyordum. Bu diziyi izleme sebeplerimden birkaçı tarihimizi
anlatması ve insanımıza unuttuğu özgüveni hatırlatması.
Bununla birlikte dizi uzadıkça gariplikler de artıyor...
Gidişata bakılırsa ilerleyen sezonlarda Dallas dizisini andıracak bir kıvama
gelecek muhtemelen...
Senaryo genelde bir karakteri iyi göstermek için etrafını kötü karakterlerle
doldurmak mantığı üzerine kurulu...
Dizide en son yapılan beylik seçimi evlere şenlikti. Seçim sonucunu bekleyen
eşlerin rekabeti ve bu eşlerin etkisi altında hareket eden, altın görüverince
hemen karar değiştiren beyler, zihnimizde kalan başlıca manzarayı
oluşturuyordu...
Şimdilik en iyisi bu diyerek diziyi izlemeye devam ediyoruz ve artılarının daha
fazla olması hasebiyle yapımcılarını tebrik ediyoruz.
Dizide izlediğim bir sahneye değinmek içindi aslında bu girizgâh...
İzleyenler bilir, dizide ömrünü önce Süleyman Şah’a sonra da Ertuğrul Gazi’ye
adamış Abdurrahman Gazi adında bir karakter var.
Çok çileler çekmiş, Süleyman Şah sonrası ihanet ile suçlanmış, işkence görmüş
ve idam edilmekten kurtulmuş, bir karakter...
Moğolların içinde casusluk yapmış, anlaşılınca ölümden dönmüş, son olarak da davası
uğruna kolunu kaybetmiş Abdurahman Gazi...
Anlayacağınız bir dava ve ideal için ne kadar zorluk varsa görmüş birisi...
Dizinin son bölümünde beylik seçimi yapılıyor. Daha önce dizide hiç görülmeyen
ve obanın yükünü pek çekmedikleri anlaşılan üç bey altın karşılığında oylarını
eline geçen her fırsatı kötü değerlendirmiş Dündar Bey’e veriyorlar. Beylik
seçimi sahnesi heyecanlı devam ediyor ve altın karşılığı oylarını satan beyler
hiç utanmadan adaylarını açıklıyorlar...
Dizi heyecanlı müzikleri ile devam ederken on yaşındaki kızım baba
‘’Abdurrahman Gazi’nin neden oyu yok o neden bey değil? ’’ demez mi...
Ne diyeceğim şimdi ben diye düşündüm şaşkınlık içerisinde...
İçinde makam, mevki, koltuk, liyakat, hırs, soy, ihanet, tevazu, hizmet, ücret,
gayret, ahiret, ödül, fedakârlık geçen kelimeler ile onlarca cümle
kurabilirdim belki...
Yuvarlak cevaplar ile geçiştirmeyi tercih ettim.
Muhatabımın dünyasında olumsuzluk uyandırmasın diye, onun bulunduğu mevkiinin
diğerlerininkinden daha kıymetli olduğunu falan anlattım ama tatmin oldu mu
derseniz açıkçası çok zannetmiyorum.... zira dizinin başından beri beyliğin
önemli bir makam olduğunu görüyor.
Çok şeyler çağrıştırdı dünyamda bu sahne ve günümüz siyaseti geldi gözlerimin
önüne...
Makamsız duramadıkları için hak etmedikleri mevkilere getirilenler ile görev
süreleri bir şekilde bittikten sonra en azılı muhalif olanlar...
Hizmette geri ücrette ileri olanlar, koltuğa güç verenler değil, güç alacakları
koltuğun peşinde koşanlar. Dava dava deyip adaylık başvuruları başarıyla
sonuçlanmadığı için soluğu yeni kurulmuş partilerde alanlar.
Parti demişken, son günlerde Ak Parti teşkilatlarında ilçe başkan adayları
açıklanıyor, açıklanan isimler arasında ciddi tepki çekenler de oluyor.
Örneğin başkan adaylarından birinin 17-25 Aralık sonrası, şimdi FETÖ firarisi
olan bir gazeteci ile yazışmaları sosyal medyaya düştü.
Çok fazla yalan haber dolaştığı için, Twitterlerin montaj olacağı düşüncesiyle
kontrol edeyim dedim ama başkan adayının hesabındaki Twitterler silinmiş olsa
gerek bomboştu.
Bir başka bayan adayın eşine ait hem ahlak sınırlarını zorlayıcı, hem de
Erdoğan karşıtı mesajları yine boy boy dolaşıyordu Twitter da. Derdim bağcıyı
dövmek olmadığı için bu kısmı fazla uzatmayayım.
Ak Parti’ye oy veren insanların birçok sebebi olabiliyor...
Yaptığı dev hizmetlerinden ötürü oy verenler, sağ parti olduğu için oy
verenler, muhafazakâr olduğu için oy verenler, CHP’nin karşısında başka
alternatif olmadığı için oy verenler...
Sebepler artırılabilir ama son dönem en çok hangi sebepten dolayı oy vereni
görüyorsunuz diye soracak olursanız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
varlığı belki de ilk sebep olarak sıralanacak birçok kişi için.
Oysa bir parti için teşkilat en önemli unsurlardan biri ve teşkilata
seçilenlerin de millet nezdinde teveccüh gören kişiler olması, millet ile
teşkilat arasında güçlü bağ için olmazsa olmazlardan biri...
Uzun lafın kısası Abdurrahman’lar dururken altın ile reyini satanlar obada bey
olursa ihanetler de, entrikalar da bitmez…