Nasıl bir eğitim?
İnsani değerlere bağlı bir nesil yetiştirmek amacıyla, nitelikli akademik çalışma ve sürekli proje geliştirerek, özelde gençler olmak üzere toplumun tüm sosyal katmanlarına eğitim, yayın, organizasyon faaliyetleri ile hizmet sunmak amacıyla kurulmuş ve din ve değerler eğitimi alanında ulusal ve uluslararası düzeyde, değerlerine bağlı, entelektüel birikim ve akademik başarısıyla gelecekte söz sahibi olacak nesiller yetiştirmek üzere ülkenin her ilinde ve birçok ilçesinde faaliyet gösteren Ensar Vakfı; genel merkezde 6000 lise öğrencisine burs, 50 devam eden proje, 1100 çeşit neşriyat, Tasarım Merkezi, Değerler Merkezi, 1000 üniversite öğrencisine burs, 17.000 aileye gıda yardımı, 64 öğrenci yurdu ve her şubenin onlarca eğitime destek faaliyetiyle dünyayı değiştirecek nesiller yetiştirmeye devam ediyor.
Ensar Vakfı Şubeleri 9. Türkiye
Buluşması 24, 25, 26 Aralık 2021 tarihinde Antalya’da yapıldı. Türk Eğitim Sisteminin
değerlendirildiği buluşmada çok güzel fikirler ortaya çıktı.
Eğitimde aile, okul ve öğrenci
olmak üzere üç unsur bulunmaktadır. İyi aileler yetiştirebilirsek iyi nesiller
de yetiştirebiliriz. Aileler becerileri ortaya çıkarır. İlk bilgiler ailede
verilir. Onun için ailelerin eğitimli olması gerekir. Eğitimin verileceği
mekânlar, okullar iyileştirilmelidir. Okulda en önemli unsur ise öğretmendir.
Öğretmenler mesleki tutkuları olan idealist ve vefakâr kişiler olmalıdır.
Öğrenci sevdiği öğretmenin dersinde de başarılı olur. Eğitim programlarımız
günlük hayat ile yakın olmalıdır. Öğretmen gün boyu okulda öğrencileri ile
ilgilenmeli, boş saatlerinde diğer faaliyetlere yönlenmelidir. Okul öncesi
eğitim düzene sokulmalı, dini eğitim okul öncesinde başlamalıdır. Öğrenciler
testlerden kurtarılmalı, ilkokuldan itibaren çocuklar yatkın olduğu alana
yönlendirilmelidir. Meslek okulları sanayilerin içinde olmalı, yabancı dil ile
eğitimden vazgeçilmeli, ders kitapları yeniden gözden geçirilmeli ve
çocuklarımız tarihini iyi öğrenmelidir.
Alkolle tanışma yaşının yedi
olduğu, uyuşturucu batağında, sapkın eğilimlerin özendirildiği ve tabletlerin
içinde boğulan çocuklarımızı duygusal ve bilişsel bir eğitimin içinde
saklamalıyız. Ahlaki değerlere bağlı, değerlerinin farkında bir nesil
yetiştirmek için kolları sıvamalıyız. İnsan duygusal bir varlıktır. Aklı ve
duygusu ile mümtaz bir varlık olan insanı bu iki yönüyle yetiştiremezsek her
gün biraz daha bataklığa doğru sürükleneceğiz demektir. Aklı ıskalarsak farklı,
gönlü ıskalarsak farklı felaketlerle karşı karşıya kalırız. Akıl ile duygu
arasında denge kurarak yürümeliyiz.
Diploma vermek için değil,
nitelikli nesiller yetiştirmek için çalışmalıyız. Bunun için önce merhametli ve
şefkatli eğitimciler yetiştirmeliyiz. Bilgi üreten kaynaklar göz, kulak ve
kalptir. Her öğrencinin yeteneği ve becerisi farklıdır. Eğitimini de beceri ve
yeteneğine göre vermeliyiz. Geleneğinden kopmadan, zaman temelli değil, anlama
temelli bir eğitim ile yetiştireceğimiz çocuklarımız umudumuz olacaktır
inşallah. Böyle nesiller yetiştirdiğimizde gün bizim, yarın bizim, dünya ve
ahiret saadeti hepimizin olacaktır.