Nasıl Başardılar? (1)
Üniversite öğrencilerine yönelik bir oryantasyon programı düzenlenmişti. “Hayatta Başarının Anahtarları” adlı bir kitabım ve başarı üzerine yazı ve konuşmalarım olduğu dikkate alınmış olmalı ki toplantıda bir konuşma yapmam istenildi…
Konuşmamı yapmak için konferans salonuna gittiğimde öğrenciler yerlerini almışlardı. Salon tamamen doluydu…
Konuşmama bazı sorularla başladım:
İstek var ama talep…
İlk sorum: “Başarılı olmak istiyor musunuz?”
Bu sorudan sonra istekte olanların el kaldırmasını istedim. Salonun tamamına yakını ellerini kaldırdı…
İkinci olarak “sizlere dört isim soracağım, bu isimleri biliyorsanız lütfen ellerinizi kaldırın” dedim. Bu dört ismi katılımcı öğrencilere sordum: Sorduğum ilk ismi biliyorlardı ama diğer üçünü ismi bilmiyorlardı…
Üçüncü olarak salondaki öğrencilere “İlk sorduğum ve kendilerinin bildiği ismin özgeçmişini okuyan var mı” şeklinde bir soru yöneltim. Salonda el kaldıran sadece 2 kişiydi…
Bu gerçekten ilginç bir durumdu. Şöyle ki istek vardı ama talep yoktu. İstek ve talep farklıdır: Ekonomide bir isteğin talebe dönüşmesi için satın alma gücü ile desteklenmesi gerekir… Başarma isteğinin talebe dönüşmesi için emek, zaman, para vs gibi maliyetlere katlanılması gerekir… Her neyse konumuz tam olarak iki kavram arasındaki farkı anlatmak değil…
Gençlere başarılı olmak istiyorlarsa başarılı insanların hayatlarını incelemelerini tavsiye ettim/ederim… Bu yazıda da başarılı 4 insanın başarısında önemli gördüğüm hususları sizlerle paylaşacağım:
Köyden Nobel’e…
Gençlere sorduğum ilk isim Nobel Ödülü kazanan Sayın Prof. Dr. Aziz Sancar’dı. Sayın Sancar’ın Mardin’in bir köyünden başlayan ve Nobel Ödülüne uzanan bir hayat çizgisi var… Sayın Sancar’ın özgeçmişine internetten ulaşmak mümkün… Hayat hikâyesini ve kendisi ile yapılan röportajları okuduğumuzda şu açıklamaları dikkat çekicidir:
‘‘Ben buraya geldim başarılı oldum ama bana bu temeli veren Türkiye’deki eğitimdi. Türkiye beni hazırlamıştı. Buraya geldiğimde araştırma yapabilecek düzeydeydim.”
Bu açıklamadan yola çıkarak ülkemizde 23-24 milyon öğrenciye veya 7.5 milyon üniversite öğrencisine eğitim kurumlarınızın, hocalarınızın kıymetini iyi bilmelerini; eğitim hayatını iyi değerlendirmelerini öneririm… Fırsatlar (Bulunduğunuz lise veya üniversitedeki bölüm diye de okuyun) öğrenciler verilen bir anahtardır. Bu anahtarı kullanıp kullanmama; onunla ne yapacağımıza karar veren onların elindedir… Aynı yollardan geçip Nobel de alabilirsiniz iş kuyruklarında bekleyen biri de olabilirsiniz…
Asla pes etme…
Gençlere sorduğum ikinci isim ise merhum Prof. Dr. Fuat Sezgin oldu… Maalesef gençlerimiz bu büyük insanı ismen bile bilmiyorlardı… Biz eğitimciler adına çok üzücü bir durum…
Sayın Sezgin 1960’da üniversiteden uzaklaştırıldı. Hocamız bunu üzerine Almanya’ya gider… İslam Bilim Tarihi üzerine önemli araştırmalar yapar, kitaplar yazar, enstitü ve müze kurar… Bilim yolculuğunda bir başarı öyküsüne sahip… Merhum Fuat Sezgin şunları ifade etmekte:
“Yaşadığı zorluklar karşısında asla pes etmedim… Arkanızda inancınız varsa çok şeyler başarırsınız… Mühim olan irade meselesidir. O kararınızda kalacaksınız… Ben bunu yapacağım diyeceksiniz…”
Bu başarı öyküsünde azim-sabır (asla pes etme), inanç, irade, özgüven gibi kavramları görmekteyiz… Aslında bu kavramlar “Hayatta Başarının Anahtarları” kitabında başarıda etkili faktörler arasında saydığım özellikleri belirtmektedir…
Konuşmamı cinsiyetin ve engel durumunun başarıda etkisini anlatmak için seçtiğim iki örnekle sürdürdüm… Gelecek yazılarım da bu başarı öykülerini paylaşacağım…