Namaz üzerine denemeler
(AHMET YASİN ALDI)
Namaz, Farsçada kulluk, ibadet anlamlarına gelir. Sözlükte ise “dua etmek, ibadet etmek, bağışlama dilemek, yalvarmak” manalarındaki Arapçadaki salat kelimesinin karşılığı şeklinde Türkçeye geçmiştir. Günde beş kere yapılması farz olan namaz, ayrıca İslam’ın beş şartından biridir.
Namaz Odaklı Kitaplar
Önemini en başta Kur’an-ı Kerim’den, Peygamber Efendimizden sonra ilmihallerden ve diğer kitaplardan öğrenebileceğimiz namaz hakkında dilimizde yazılmış pek çok kitap mevcut. Bunlar arasında Abdullah Yıldız’ın Bir Tevhid Eylemi Namaz kitabı, Hasan Hafızoğlu’nun Namaz Bilinci kitapları sayılabilir. Ayrıca namazla ilgili edebi ve fikri değeri bulunan metinler de bulunur. Ömer Seyfettin’in “İlk Namaz” hikâyesi ile İsmet Özel’in derin bir düşünce demeti niteliğindeki “Namaz İnsanı Kılar” başlıklı denemesi son derece önemlidir mesela. Ayrıca dedem, ilmihali andıran “Namaz Hocası” adlı kitaplardan bahsetti. Bu durum namazın önemini anlatmak amacıyla çeşitli biçimlerdeki çalışmaların her zaman yapıldığını gösterir.
Son yıllarda sayıları artan namaz odaklı kitaplar arasında Ramazan Kayan’ın Namaz Çağrısı kitabı da yer almaktadır. Eseri okumak için elime aldığımda niçin böyle bir kitap yazılmış ki, zaten kullukta başat ibadet namaz hakkında onlarca kaynak var diye düşünmedim değil. Bu soru, kitabın yazarın aklına da gelmiş ki şunları dile getiriyor önsözde: “Doğrusu aynı düşünceden dolayı bu çalışmayı uzunca süre erteledim. ‘Bu konuda söylenecek, yazılacak her şey en güzel şekilde sunulmuşken acaba tekrara mı düşerim?’ diye düşünüyordum. Ancak zamanla konuya bakışım değişti... Söz konusu olan namaz ise, ne söylense, ne kadar tekrarlansa, yazılsa yine de azdır, sonucuna vardım.”
Namazın Anlam Dünyası
Ramazan Kayan’ın namazın anlam dünyasını anlatan kitabı elbette değerli fakat ben bu konuda biraz farklı düşünüyorum. Her işin tadında bırakılması gerektiğini söylerler hep. Yeterince çalışma bulunan bir konuda yeni çalışmalar yapmak hem zor hem de çok gerekli değil bana kalırsa.
Namaz Çağrısı, önsözle başlıyor. Daha sonraki kısımlar, müstakil deneme türüne dâhil edilebilecek yazılardan oluşuyor. Bilgiyi yorumla buluşturan bu kitap, ilgiyle okunacak ve okuyanlar namaz konusunda daha bilinçli duruma geleceklerdir. Namazın anlam dünyası, nasıl kılınması gerektiği, huşu iklimi, kıble, namaza kıyanlar, namazla diriliş, dua, namaz ve sosyal hayat ilişkisi gibi birçok konu üzerinde durulan kitabın en önemli tarafı alıntıların fazla yer tutmaması. Denemeleri okudukça namaz gözlerimizin önünde başkalaşıyor, onun dinin direği olması vasfını çok daha iyi kavrıyoruz. Ve en önemlisi de bir müminin ne pahasına olursa olsun namazındaki kıblesiyle hayatındaki kıblesinin aynı olması gerektiğinin anlatılması. Doğrusu eserin bu yönünü baya beğendim. Elbette kitapta gereken yerlerde ayet ve hadislere yer verilmiş fakat bunlar yerli yerinde kullanılmış. Alıntı ve yorum dengesi kurulmuş. Eserin bir başka önemli tarafı ise okuru düşünmeye yöneltmesi. Fakat bu çerçevede kurulan soru cümlelerin fazlalığı ise bir süre sonra okuyucu yoruyor.
Namaz ibadetinin dinin direği oluşundan hareket eden Ramazan Kayan, bu ibadeti aradan çıkarılacak bir angarya görmek yerine hayata anlam katan boyutuna değiniyor. Ayrıca beş vakit namaz dışında gece namazı gibi sünnet olan namazları da farklı bir bakış açısıyla farz gibi yorumluyor. Yazar, Peygamberimizin ve sahabenin hayatından verdiği örneklerle çalışmasına daha da zenginlik kazandırmaktadır.
İbadet duyarlılığını artırmak için yazılan Namaz Çağrısı gibi eserlerin İslam’ın yaşanması ve ibadetlerin gündelik hayata etkisi gibi konulara katkı yaptığını biliyoruz. Ancak böylesi çalışmalarda ilmihaller başta olmak üzere çeşitli kaynaklardan öğrenebileceğimiz bilgilerle yetinilmemesi gerekir. Günümüzde, birçok biçimdeki çalışmalara göre Ömer Seyfettin’in “İlk Namaz” hikâyesi gibi duygu boyutu olan kitaplar namaz bilinci açısından daha önemlidir. Çocukluğumun ilk yılları boyunca, babamla ve üst komşumuz Ahmet Amcayla Fetihtepe Camisinde kıldığımız namazları hatırlayınca bunun ne kadar etkileyici olduğunu bir kere daha fark ettim.
( Y E N İ L E R D E N )
— Tarık Ramazan, Peygamberin İzinde, Zeplin Kitap, İstanbul.
Tarık Ramazan Peygamber’in kişiliğinden ve hayatını şekillendirmiş olaylardan çıkarılacak dersleri dolu dolu ve hiç sıkmayan bir üslupla anlatıyor.
— Ingeborg Bachmann, Frankfurt Dersleri, YKY, İstanbul, 2020.
Yazarın rolü ve sorumluluğu, edebiyatın toplumsal işlevi, “Ben” sorunsalı ve isimlerle ilişki, Dil’in doğası ve sınırlamaları, ütopya olarak edebiyat bu beş dersin tematik içeriğini oluşturuyor.
— A.C.S. Peacock, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, İletişim Yayınları, İstanbul, 2020.
Ortadoğu ve Orta Asya’da, 11. ve 12. yüzyıllarda hüküm süren Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun demografik yapısını, veraset sistemini, Selçukluların yalnızca İslâm’la değil, diğer dinlerle de olan ilişkisini ve tebaasındaki gayrimüslimlere yaklaşımını, izlediği toplumsal ve politik yolu ve benimsediği bozkır geleneğini ortaya koyuyor.