Dolar (USD)
34.59
Euro (EUR)
36.37
Gram Altın
2931.99
BIST 100
9659.78
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Temmuz 2022

Namaz ibadeti-10

Kıyamın namazda insan şuuruyla Alemlerin Rabbi’nin huzurundaki ilk duruşumuz olduğunu biliyorsunuz. Zaten dört duruşun ilki KIYAM, ikincisi de RÜKÛdur.

İnsanların yaradılış safhasının son tür olduğunu; maden, nebatat ve hayvanattan sonra insanların yeryüzünde görüldüğünü bilim erbabı da kabul etmektedirler. En son yaratılanın daha önce yaratılan bütün varlığın unsurlarını taşıdığını biliyoruz. Buna maddi olmayan “ruh”u da eklediğimizde kainattaki bütün mümkünatın birbiriyle ilintili olduğu gerçeği ile hayretler içinde kalıyoruz.

RUKÛ:

Namazda kıyam duruşunun ardından RUKÛ duruşuna geçiyoruz. KIYAM, “Allah’ın cc KAYYUMİYET’iyle evreni ayakta tutması”nın idrakinde oluşumuzu arz ettikten sonra ardından, Yüce Rabbimizin sonsuz Azameti ile kainat varlığını sürdürmektedir, deriz.

Namazda ilk olarak ademoğlu yani insan vasfımızı alıp Yüce Huzura vardıktan sonra Rabbimiz’e hamd ettik. Sadece ve sadece varlığın yegâne Sahibi, Rahman Rahim Allah’a hamd edileceğini insani kimliğimizle KIYAM’da zikrettik, gösterdik. Rukûda ise Alemlerin Rabbi Allah Sübhanehu Teala’ya, “Bizi yaratmadaki hasletlerimiz gereği hayvani unsurlar taşıdığımızı, bu hayvani yönümüzün nefsin ayartıcı arzuları ile kimi zaman Sana karşı kulluğumuzda hadsizliklere yol açtığını itiraf ediyoruz.” deriz.

Rukû, temsiliyet olarak hayvani duygularımızın makamıdır. Dikkat buyurursanız yere paralel olarak durduğumuz RÜKÛ şeklen hayvani bir duruştur: yere paralel… istisnası olsa da hayvanlar yere paralel bir duruş sergilerler. Dik duruş, dik durarak hayatını sürdürme, en önemli durumlarda ayakta işini görebilen insandır.

Hayvanat da yere paralel durur; yürürler, iş görürler o halde iken, tıpkı kıyamdaki duruşumuz gibi…

RUKÛda hayvani yönümüz de Allah’a teslim edilir. Çünkü insanın hayvani yönü vardır. Midesi de rukuda teslim olur, tevbe eder, elestteki çağrıya cevap vermiş oluyoruz. Çünkü;

RUKÛ, insanın şehevi, saldırganlık, açlık dahil bütün hayvani vasıfları Rabbe teslim eylemedir. Ayakta insani yönü ile hamd ve teslimiyet arz edilirken ruküda da hayvani yönümüzle Allah’a (cc) teslimiyet arz ederiz.

KIYAM halinde okuduğumuz Fatiha Suresi ile azametine hayranlık duyduğumuzu itiraf ettiğimiz Yüce Rabbimizin azameti karşısında rukûya varmak!

İnsan RÜKÛya vararak adeta şöyle niyazda bulunuyor:

Ya Rabbi! Her türlü noksan sıfattan münezzeh olan Allah’ım!

Sana layık bir zikirle olmasa da bütün benliğimle seni tekbirle anıyorum ki bu, azametini dile getirmemdeki aczimin özetidir. Ne kadar tesbih etsem, ne kadar tenzih etsem, senin kibriyalığını ne kadar zikretsem de Senin Yüce Şanı’nı hakkıyla takdir edemediğimi biliyorum.

Seni bihakkın zaten anmam muhal olsa da hayvani istek ve eylemlerim Seni layıkıyla anmama mani oluyor.

Sadece Allah’a Boyun Eğmek

RUKÛ bir teslimiyet gösterisi, teslimiyet taahhüdü ve belgesidir. Bizler RUKÛ’da Alemlerin Maliki’ne, “Sadece Sana boyun eğeriz, sadece Senin huzurunda eğiliriz” demiş oluyoruz. Ama bunu lisan-ı hal yani RUKÛda dururken hem de kalbimizle ifade etmeliyiz.

Hayvani yönümle bende fazlasıyla yer alan şehvet,

Şiddete meyyal hal,

Açlık duygusu,

Hırs ve ihtiras,

Hesapsızlık gibi duygulardan arınarak sana sığınıyorum.

RÜKÛ Allah Tebarek Teala’nın huzurunda yaradılışını anmaktır: nereden geldiğimin farkındayım Rabbim!

Ve diyoruz ki;

İnsan olarak yaratılmanın şerefini bana SEN kazandırdın Rabbim! İnsan olarak değil de herhangi bir varlık olarak da beni yaratabilirdin lakin beni kulun olarak seçtin ya, bunun hamdini, şükrünü eda etmekten aciz olduğum için huzurunda boynu bükük, dizleri kırık duruyorum.

RÜKÛ duruşundaki zikrimizde, “Subhane Rabbiye’l Azim” derken aslında yere paralel duruşumuzu yani RUKÛ’u dile dökmüş oluyoruz: Yüce azamet karşısında acizliğimin farkındayım ve bu acziyetimi her halimle itiraf eder, bununla şeref duyuyorum, deriz.

Teşekkür ederim Allah’ım!

Haftaya Secde bahsine devam edeceğiz inşaallah…