Dolar (USD)
35.28
Euro (EUR)
36.66
Gram Altın
2978.64
BIST 100
9970.06
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Haziran 2024

​Nakitsiz topluma doğru

İnsanoğlu, doğruyu ve yanlışı ayırt etme yeteneğine sahip, akıllı ve zeki bir canlı varlık olarak kabul edilir. Bu güçlü yönüne rağmen, birçoğu bilerek veya bilmeyerek propagandaya maruz kalarak bu melekesini yitirir.

Eğer ana akım medyanın propagandasına inanmayan ve dünya hakkında size öğretilen birçok şeyin yalan olduğunu anlayan insanlardan biriyseniz hala bu güçlü yönünüzü muhafaza ediyorsunuz demektir.

Ve bu o kadar değerli bir haslet ki.

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki hemen her şey gerçekleri anlamamızı engellemek için tasarlanmış gibi duruyor.

İnsanlar yapay gerçekliğe sığınarak yanlışı doğru, doğruyu yanlış olarak algılama eğilime sahip oldu. Ve bu durum küreselci elitlerin elini o kadar çok güçlendiriyor ki anlatamam.

Hatırlayınız, kovid hakkında yalan söylediler, şimdi de iklim ve karbon konusunda yalan söylüyorlar.

Karantinalar ve pandemi aldatmacasından sonra şimdi de kıtlık, iklim ve savaş propagandalarıyla toplumlar “sürdürülebilir kalkınma hedefleri” doğrultusunda bambaşka bir dünyaya doğru sürükleniyor.

Herkesin küresel hükümetin emriyle evrensel bir temel gelire bağımlı olmasını istiyorlar. Bunu da hayatın gerçekliği olarak takdim ediyorlar.

Dijitalleşme ve nakitsiz toplum… Yani hedefte artık herkesin tüm hayatı var.

Geçenlerde bir market şöyle bir açıklama yayınladı; “Sevgili müşterilerimiz 08.07.2024 tarihinden itibaren bu mağazamızda yapılan alışverişlerde daha pratik, hızlı ve hijyenik bir alışveriş deneyimi yaşamanız amacıyla sadece kredi/banka kartları ile ödemeye geçilecektir.”

Pratik, hijyenik ve hızlı alışveriş deneyimi kısmı elbette yalan…

Bunu biraz açalım;

Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2030 yılına kadar dolaşımda 24 kadar merkez bankası dijital para birimi(CDBC) olacak.

Dijital paralar, bir bilgisayar veya akıllı telefondaki dijital bir cüzdanda saklanan sanal banknotlar veya "madeni paralar" olarak bulunacak.

İlaveten bir merkez bankası dijital para birimi, tıpkı geleneksel fiyat para birimleri gibi hükümet tarafından desteklenmesi ve kontrol edilmesi düşünülüyor.

Nakitin kaldırılması, hükümetlere tüketici harcamalarını izleme ve kontrol etme yetkisi de verecek.

Sonrasında evrensel temel gelir, dijital kimliğinize bağlanacak ve bu da sosyal kredi puanınıza bağlanacaktır.

Sivil özgürlükleriniz ve haklarınız sosyal puanınızla bağlantılı olacaktır. Hükümeti eleştirirseniz, dijital para birimi şeklinde verilen evrensel temel geliri alamazsınız.

Kanada hükümetinin kamyonculara yaptığı gibi banka hesabınız bir düğmeyle kapatılabilir.

Diyelim ki şehrin 15 dakikalık bölgesinin dışına çıkmaya cesaret ettiniz o zaman dijital paranız çalışmayacak. Nasıl ama?

Size bilim kurgu film senaryosu gibi geliyor değil mi? Oysa hemen her gün adım adım bu sona doğru yaklaşıyoruz. Yani korkunç bir dijital kölelik sistemine…

Örnek davranışlar sergileyen yani itaatkar vatandaşların "beyaz listeye" alındığı, aykırı tiplerin ise dışlandığı ve yeni oluşan sosyal kredi sistemiyle hayatlarının zindan edileceği bir döneme doğru sürükleniyoruz.

Bugünlerde hepimize, dünyaya karşı bir sorumluluğumuz olduğu gerekçesiyle yaşam standardımızı feda etmemiz gerektiği söylenmiyor mu?

Dijital para, dijital kimlik, iklimle mücadele ve karbon vergisi… Sonra da televizyon karşısına çıkıp “artık hepimiz dünya vatandaşı olduk” diyecekler.

O yüzdendir ki önce doğruyu ve yanlışı ayırt etme yetimizi köreltiyorlar.