Müzakere istiyorsanız silahları bırakacaksınız
Dolmabahçede Hükümetle HDP arasında yapılan toplantıda, on maddelik çerçeve metni oluşturuldu. Kamuoyuna yapılan açıklamadada müzakerelerin bu on madde üzerinde yapılacağı belirtildi.
Değerli Dostlar, on maddelik müzakere çerçevesi açıklanırken, birde silahların bırakılması konusundan bahsedildi. Yani yapılan açıklamada Abdullah Öcalan örgüte silahların bırakılması çağrısında bulundu. PKK şu ana kadar bu çağrı yönünde olumlu bir adım atmadı.
Kimse kendini kandırmasın Çözüm sürecinde bu kadar mesafe alınmışken, PKK elindeki o silahı bir daha kullanamaz. O silah yarasa yarasa karşı tarafı tehdit etmeye yarar. Böyle tehdit ortamındada kesinlikle müzakere masasına oturulmaz.
Şimdi şu manzarayı gözünüzün önüne getirmenizi istiyorum. HDP'yle masaya oturulmuş Kürt meselesi tartışılıyor. Masanın başındada PKK elinde silahıyla bekliyor. Allah aşkına söyleyin, buna müzakere mi denir. Buna dense dense, bazı şeyleri silah yoluyla dikta etme denir.
Eğer örgüt sorunların müzakere masasında çözülmesi konusunda samimiyse, elindeki silahları bırakacak. "Önce İktidar şu adımları atsında ben silahları daha sonra bırakırım" demeyecek. Dostlar, bunu söylemek ipe un sermektir.
Bir hakkı teslim etme adına şunu belirtmek istiyorum: Bugün İktidar ülkeye barışı getirme konusunda bu kadar kararlı olmamış olsaydı, Çözüm sürecinde alınan şu mesafe bile alınamazdı. İştegörüyorsunuz, muhalefetin durumuda, örgütün durumuda hepsi ortada...
Ülkeye barışın getirilmesi konusunda teslim edeceğim bir diğer hakta, HDP'nin sürece verdiği olumlu katkıdır. HDP bütün adımlarını Türkiye partisi olma yönünde atınca, ülkenin doğusuna gelen barış havasının tadı daha iyi anlaşılmaya başladı. Geçmişte HDP'li Siyasetçiler etnik kökene dayalı siyaset yaptıkları için, ülkede bir tedirginlik ortamı oluşuyordu.
Değerli Dostlar, o etnik kökene dayalı siyaset insanlarda ülkenin bölüneceği endişesine yol açıyordu. Şimdi dünün ayrılık türküsü çığıran siyasetçileri, ülkemiz, toplumumuz vesayre deyince bu endişe kendiliğinden yok olmaya başladı. Ne yalan söyleyeyim, HDP'li Siyasilerin bu birleştirici söylemleri, onların dillerine çok güzel yakışıyor.