Muvaffakiyet/Başarı
Sadece değişimde değil, tecrübede de başarıların öyküsü gizlidir.
Bireyleri başarıları irdelendiğinde anlamlı düzeydeki
gerçekleşimleri eğitimleridir. Şaşmaz pusulaları adalettir. Ruh ve beden
bütünlüğü sağlıkla olur. Onurlu durmak, ilmin izzetini korumak için de tasarrufludurlar.
Nahif ve nazik bir etki uyandırmak için kültürün değerliliğini içselleştirmişlerdir.
Toplumlarda manzara farklı değildir. Maarifte yereli
koruyan, evrenseli yakalayan; adalette her ferdin hakkını koruyacak toplumsal
refleksleri daima dışa vuran; sağlıkta hikmeti şifanın kapısı ilmi hizmetkarı
olarak gören; iktisadiyatta israf etmeden sürekli üreten ve bunları estetik bir
medeniyet olguları olarak dışa vuran, hayatı en yaşanılır kılan kültürel
hareketlerle tarihin akışı içinde var olup günümüze kadar gelmişler.
Ademi merkeziyetçi ama milli maarifleriyle, ihkak-ı hakçı
adaletleriyle, israf etmeyen daima üreten iktisadiyatlarıyla, sağlıklı yaşamı
esas alan sıhhiye düsturlarıyla ve yaşamı zevkle yaşanır kılan kültürel
kodlamalarıyla var olabileceklerini unutmamışlardır.
Devletlere bilhassa hükümetlere gelince iş başkalaşmaz. Çünkü devletlerin ya da özelde
hükümetlerin devamı veya nihayete ermesi bu esasları sağlam zeminler üzerine
bina etmesine bağlıdır. Maarifi, geleneği geleceğe taşımalıdır. Bu da ancak
gelenekten gelen ve geleceği hayal eden ehil kişilerle olur. Adalet, hakkı her
hakkın üstünde tutan adil kişiler tarafından deruhte edilmelidir. Bunlar da
tecrübeyi değişimin önüne alan ve ehil olan yerinden edilmeyen kişiler
olmalıdır. Sağlık nezaretindeki kişi ruh ve beden sağlığı yerinde olan, yaptığı
sağlık hizmetlerini başa kalkmayan ama yapılanların da hesabını verebilecek bir
konumda olan kişiler olmalıdır. Ekonominin dümeninde olan kişi fakirlikten
zenginliğe geçişin bütün aşamalarını yaşamış ama istikametten ayrılmamış
tamamen yerli kalmış kişi olmalıdır. Temel anlayış ise yükte hafif pahada ağır
olan ürünleri topluma sunmak olmalıdır. Bu kişi de değişmemelidir. Bütün bunlar
içinde her geçen gün nezaketi ve estetik tavrı gittikçe artan duruşuyla beraber
yürüyüşüyle de topluma ferahlık ve huzur sunan ayrıca sanatın ve edebiyatın
güzelliğine inanan olduğu yer değişmeyen lakin kendisi sürekli gelişen bir kültür
elçileri de olmalıdır.
Günümüzde, dünyada genelinde ülkemiz özelinde bireylerin sapmasının veya sapıtmasının
temelinde değerlerden yoksun bağnazlığın zirvede olduğu kişiliklerin gölgesinde
alınan bir eğitim; adaleti sadece mahkemelerde arayan ve hayatın her alanında
olması gereken hakkın ıskalanması; geçmişte hatta günümüzde dünyanın çoğu
ülkesinde görülmeyen sağlık hizmetlerine karşı davranışların şımarıklığı; her ne varsa ihtiyaçta elde yok
kaidesince ekonomiyi ayarlayamayan müsrif bir hayat bütün bunların üzerine tuz
biber olan kültürel yoksunluktan dolayı davranış kabalığı bireyleri uçuruma
yuvarlamış.
Kaybolan toplumlar,
eğitimde çağı yakalamayan sürekli geçmişte yaşayanlardır. Adalette kendine
zulüm temas etmedikçe duyarsız davranan ve kendine dokununca da avazı çıktığı
kadar bağıranlardır. Sağlıkta geçmişi çok çabuk unutan mevcudun kıymetini
bilmeden her şey hakkıymış gibi daha yok mu diyerek sürekli şikayetçi
olanlardır. İktisadiyatı refah düzeyi arttıkça kaygısı azalan paylaşım düzeyi düşen
ve kendi çevremde daha nasıl gösterişli olabilirim diye ne oldum delisi sapkınlığında olanlardır. Kültürel
hayatta işin biçimine saplanan öze bir türlü inemeyen hayatı imbikten geçirerek
inceleştiren ve nazikleştiren o mizandan asla geçemeyen kent görünümlü köylü
toplumlardır.
Büyüyen devletleri veya sürekli iktidar olan hükümetlerin
en büyük başarıları şuradadır sanırım.
Maarif nezaretinde tecrübeyi değişimin önüne gelişerek
geçirirler. İşi ehil kişilerle yürütürler. Ta ki iki ileri bir geri yapılmasın.
Başarılı tarafları muhafaza ederler başarısız taraflara neşter acımasız vururlar.
Adalet nezaretinde hakkın üstünlüğünü seçkinlerin veya
gücü hakkın önüne geçirmek isteyenlerin önüne geçirirler. Haklı olanın kuvvetli
olacağı sistemi oluşturacak bir adalet anlayışını hakim kılarlar.
Her olayın insan hayatına etkisinin doğrudan görüldüğü
sağlık nezaretindeki tecrübenin değişimin önüne geçmesini orantılı ayarlarlar.
Nazır değiştirmek yerine zihniyette devrim yaparlar.
Ekonomideki değişimi gelişim ve helal ekseninde yaparlar.
Her yeni gelenin oynayamayacağı göstergeler ve parametreler ihdas ederler. Sürekli
üretimi önceler tüketimi ötelerler.
Somut göstergeleri olan kültürel yaşamın varlığı bu
alanda uzun tecrübe kazanmış ehil kişilerle olur. Burada hizmet edecekler
değerleri içselleştirmiş medeniyet kodlarını özümsemiş duyguları taşıyanlardır .
Başarının bu sırlarını anlayanlar geleceklerini ülkelerinin
geleceğine tereddütsüz feda ederler. Değişimle dönüşümü başarırlar.
Şükürler olsun bu gök kubbe altında da değişimdeki dönüşümün
seslerini duyar gibiyiz.