Müttefik düşman-2
Önceki yazımda, Batılı kimi dost ve müttefik devletin Türkiye hakkında, Türkiye’nin Fırat’ın Doğusuna başlattığı Barış Pınarı Harekatı hakkında başlattıkları akıl almaz yalan ve iftiralarla dolu dezenformasyonlarının nedenini sormuştuk.
Neden?
Bu devletlerin amacı ne?
Bakınız,
Özgür olduğunu ifade eden sosyal medya platformu Twitter, bir haftadır bütün dünyaya İngilizce yayın yapan TRT World’a “uyarı sansürü” uyguluyor. TRT World, Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili görüntülü haberleri kendi ONAYLI hesabından paylaşınca Twitter bu paylaşımları, “Hassas içerik!” uyarısı ile takipçileri uyararak, TRT World’ün bu paylaşımlarına erişimi kısıtlıyor.
Geçen hafta Milli maçta gol atan oyuncularımız gol sevincini “asker selamı” ile kutladılar. Avrupa’da oynayan bazı futbolcularımız “asker selamı” olan bu paylaşımı beğendi diye takımlarından kovuldular. Avrupa’nın ortasında Nazi dahil her türlü şiddet ve katliamın sembolü işaretler serbest iken bize selamı yasaklayan bir Avrupa’dan söz ediyoruz.
***
Arap ve Avrupa’nın müstekbir devletleri birleşmiş, Türkiye aleyhinde yerin de göğün de kaldıramayacağı iftiralarla kirli algılar yaymaya çalışıyorlar. Televizyonlarında ABD’nin Hiroşima’ya attığı bombayı Türkiye’nin Kürtlerin üzerine attığını yayınlayacak kadar insanlıktan çıkmalarının sebebi sizce ne ola ki?
İngiliz basınının, İngiltere ve ABD’nın birlikte Irak’a yağdırdığı bombaları Türklerin Kürtlere attığını gazetelerine taşımalarının nedeni ne ola ki?
Bilhassa İngiliz ve Fransızların resmi kanalından özeline, resmi sosyal medya hesabından bot hesaplara kadar hepsi, İsrail’in Gazze’de, Ramallah’ta katlettiği Filistinli çocukları, ABD’nin Afganistan’da katlettiği sabileri “Bakın, Türkler Kürtlerin çocuklarını katlediyor” diye yayınlıyor, paylaşıyor.
Buna en son Trump da dayanamadı; “Bizim silah denememizi ABC Kanalı, ‘Türkiye’nin Suriye’ye attığı bomba’ diye vermiş, tam bir rezalet!” dedi.
Neden Avrupa olanı değil, üstelik Türkiye’ye korkunç iftiralar atarak olmayanı söylüyor, yayınlıyor?
İngiliz’in, Fransız’ın, ABD’linin Kürtlere bir diyet borcu olmadığı gibi, bu devletler Kürtlerin kaşına gözüne hayran da değildirler. Kaldı ki Suriye’de Kürt kalmadı. Suriye’de yaşayan Kürtlerin yüzde 60’ı YPG baskısından dolayı yerini yurdunu terk ederek ya IKBY’ye ya da Türkiye’ye sığınmak zorunda bırakıldılar.
O zaman neden?
Cevabını vereceğiz, ama önce Trump’a kulak verelim:
Trump, “Küreselciler bizi savaşa sokmak istiyor” diyerek olayın hangi düzlemde değerlendirmemiz gerektiğini ortaya koydu.
Trump, savaş isteyen, dünyayı kan gölüne döndürmek isteyen güçlerin kendisinin de Ortadoğu’da savaşan taraf olmasını istediğini açık ve net söylüyor.
AB başka dertte; hem Türkiye’nin hakimiyet zafiyeti içinde olmasını istiyor hem de Rusya ve İran’ın güç elde etmesinden endişe duyuyor.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, “Kürtlerin Şam ve Rusya ile yakınlaşmasını istemediklerini, Barış Pınarı Harekatı başlamadan önce Türkiye’yi bu konuda uyardık”larını belirtti.
Şimdi “neden” sorusunu cevaplamaya geçebiliriz:
“Türkiye, bölgesinde ve dünyada etkili bir konuma yükseldi. Tabi bu süreçte pek çok engeli aşmak mecburiyetinde kaldık. Attığımız her adımda engellerle karşılaştık. Her senaryonun amacı Türkiye'yi yeniden kendi içine kapatmaktı...”
Bu paragraf Cumhurbaşkanımız Sayın R. Tayyip Erdoğan’a ait. Yani bizi karalamak için her türlü ahlaksızlığa başvuran dost görünümlü düşman ülkeler, Türkiye’nin kurulacak yeni dünyada yerinin olmasını istemiyorlar. İstedikleri eski Türkiye!
El pençe divan duran, bir dış politikasına sahip olmayan, koca imparatorluk mirasının üzerinde devlet kuran Türkiye’nin sadece dış ilişkileri olan bir ülke olmasını istiyorlar.
Batılılar, bu Türkiye’nin ve Sayın R. Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu bu liderliğe tahammül etmediler.
Yeni duruma alışmaları zaman alır.