Mutluluk nerede?
Mutluluğa ulaşmanın ancak özgürlükle olabileceğini savunanlardan, mutluluk kendiliğinden kendini gösterir diyenlere, bir kelebek misali kovalarsan kaçar, önemsemezsen başına konar diyenlerden, bulunduğun anda yaşamak ve o andaki şeylerle ilgilenmektir diyenlere, gittiğin yoldur mutluluk yolu diyenlere kadar herkese göre farklı tarifi vardır mutluluğun.
Kimisinin başına inciler misali dökülen kar tanelerinde göremediği, kimisinin gökyüzünden düşen bir yağmur damlasında, içtiği bir yudum sütte, sığındığı bir küçük kulübede bulduğu, kimisinin karnını doyurduğu bir dilim ekmekte, bir dilim ekmek için ihtiyaç duyduğu bir karış toprak parçasında, odasını aydınlatacak bir ışık huzmesinde, çocuklarına ışık olacak elektrik akımında aradığı, kimisin de aynı odayı paylaştığı başkasının eski bir bisikletinin kısmen parlayan jantlarında bulduğu mutluluk nerede
Kimisinin, arkadaşlarıyla yâd ettiği geçmiş günlerinde aradığı kimisinin hayatını adadığı çocuklarında, saçını süpürge yaptığı eşinin bir gülüşünde, torunlarının bir sarılışında bulduğu kimisinin bombaların yıktığı harabe caddelerin, sesi kesilmiş kimsesiz mabetlerin, ocağı tütmez virane evlerin arasında aradığı, kimisinin de barış yüklü bulutların ıslattığı topraklarda bulduğu mutluluk nerede?
Kiminin koşarak kucakladığı doğada, tırmanarak çıktığı tepede, yürüyerek geçtiği ırmakta aradığı, kiminin de elim bir kaza sonucu kaybettiği ayaklarından sonra yakaladığı görüş ve zihin gücünde bulduğu mutluluk nerede?
Kimisi ortasında olduğu ırkçı saldırılardan kaçma yollarında, gittiği evininin bombalarla yıkılmış kapısının arkasında, çıkar kavgalarıyla bölünmüş yurdun geleceğinde aradığı, kimisinin de parçalayıp bölmek için gittiği binlerce kilometre ötelerde ateş ettiği bir masum insanın yere düşüşünde bulduğu mutluluk nerede?
Kimisinin etnik bir savaşın ortasında sığındığı bir paltonun sıcak gölgesinde aradığı, kimisinin topyekûn bir milletin yok oluşunda bulduğu, kimisinin sımsıcak bir bakışın bir ömre bedel olduğu bir anda aradığı, kimisinin bir bakışıyla bir ömrü heba etmenin hazzında bulduğu, kimisinin bir an yaşayabilmek için bir ömür peşinden koşarak aradığı, kimisinin bir ömrün sığdırıldığı bir anlık bir zevkte bulduğu, kimisi doğuştan olmayan kollarının eksikliğini onları tamamlayan ayaklarında, elleriyle tutamadığı kalemi tuttuğu ayak parmaklarında aradığı, kimisinin kendini sımsıkı saran sevgilisinin kollarında bulduğu mutluluk nerede?
Kiminin kırk yıl bir yastıkta dörtdörtlük yaşarken hâlâ aradığı, kiminin kırkıncı yılında hizmete muhtaç eşinin olsa da kırk yıl hizmet etsem dediği anda bulduğu, kiminin bardağın boş tarafına bakıp kaçırdığı, kiminin aynı bardağın dolu tarafına bakarak bulduğu, kiminin doğup büyüdüğü, yiyip içtiği, uyuyup uyandığı mütevazı baba evinden daha güzel bir hayat için kaçıp düştüğü acımasız sokaklarda aradığı, kiminin de düştüğü sokakların ıstıraplı kaldırımlarından kurtulup sıcak bir aş bulduğu mütevazı bir sofrada bulduğu mutluluk nerede?
Kimisi babasına ikram ettiği bir bardak suyun verdiği serinlikte ararken, kimisi anne ve babasını huzurevine yatırdıktan sonra evine dönerek eşiyle karşılıklı oturup içtiği bir bardak çayda bulduğunu zannettiği, kimisinin düşeceği hapishaneleri hesaba katmadan hak etmediği şeyleri gasp peşinde ararken, kimisinin hapishane hücrelerinden kurtulup özgür hayata başlayacağı günlerin düşünde yakaladığı mutluluk nerede?
Kimisi can parçası evladıyla birlikte gelecek planları yaparken, kimisi doğuştan engelli evladıyla engelleri aştığında bulduğu, kimisi hayal ettiği geleceği uğruna hayat vereceği bir evlada kıyarak aradığı, kimisinin de can verdiği evladıyla kuracağı dünyanın hayalinde bulduğu, kimisi ailesiyle birlikte oturduğu ve eşinin hazırladığı sofrada aradığı, kimisinin de sofrayı hazırlayan eşine yardım ettiğinde bulduğu mutluluk nerede?
Kimin silahından çıkan kurşunların izlediği masum çocukların kaçışında aradığı, kiminin de bir saldırıdan daha kurtulmanın sevincinde bulduğu, kiminin demokrasi yalanıyla işgal ettiği ülkelerde milyonlarca insanın harap ettiği masumların hayatlarında ararken, kiminin de işgal edilen topraklarını terk etmek mecburiyetinde kalıp mülteci olarak ülke ülke dolaşarak bulmaya çalıştığı, kiminin azınlığın refahını çoğunluğun sefaletinde bulduğu mutluluk nerede?
Kiminin dünya hâkimiyetinde aradığı, kimin de bir gönülde bulduğu, kiminin okyanusları kulaçlayarak aradığı, kiminin de bir yudum suda bulduğu, kiminin bir yudum suda aradığı, kiminin de kulelerin her katının ayrı ayrı havuzlarında bulduğu, kiminin gurbette aradığı, kiminin sılada bulduğu mutluluk nerede?
Dünya bir yalanın peşinden koşu.
Anladım ki artık gerçek olan şu.
Secdede yaşanan bir anlık huşu
Ötelerden bana muştu bu sene…