Musul Kantonu ve Kantonlar Arası Savaşa Doğru
Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmeye çalışan güçler,u2026 ABD (İsrail, İngiltere/Vatikan,u2026) gibi güçler,u2026 ABD'nin önderliğinde Ortadoğu'yu küçük devletimsi (kantoncuk/küçük devletçikler) yapılara bölerek, ABD'nin Ortadoğu Kantonları Federasyonu/Konfederasyonu şeklinde yönetme stratejisi uyguluyorlar.
ABD görünen güç, İNGİLTERE ise görünmeyen güç olarak Ortadoğu'yu yeniden dizayn ediyorlar. İsrail ve Vatikan ise sessizce süreci takip ediyorlar. Çin uzakta ve müdahale edecek pozisyonda değil. Rusya ise süreci kendi lehine çevirmeye çalışıyor. AB ve Almanya da aynı şekilde süreçten faydalanmaya çalışıyorlar. Her zamanki gibi asıl belirleyici güç ABD.
ABD ve fazla ortalıkta görünmeyen ortakları; İsrail, İngiltere/Vatikan.
Önümüzdeki 100 yılı etkileyecek bir harita çiziliyorlar ve bu harita;
su, doğalgaz, petrol, bor, uranyum,u2026 gibi stratejik madenleru2026
Türk, Kürt, Arap, Fars, Ermeni, Çerkes, Çeçen,u2026 gibi etnisiteler,u2026
Alevi, Sünni,u2026 gibi mezhep yapılarıu2026 üzerinden ve
KANTON yapıları şeklinde çiziliyor.
KANTONLAR; denizlere (özellikle Akdeniz) çıkış olacak şekilde ve
Çift koridor; İran/Şii koridoru ve PKK (2. İsrail PKK Devleti,u2026) Koridoru şeklinde tasarlanıyor.
Kantonların rejimleri; mezhep ve etnisitelere göre belirleniyor.
Kantonların sınırları ileride anlaşmazlıklar çıkacak şekilde ve 2. Sykes-Picot Anlaşması yeniden güncellenerek çiziliyor.
Kimi kantonlar; İslam şeriatı, kimi Laik/seküler, kimi mezhep,u2026 formlu olarak dizayn ediliyor.
Her kantonun; bir askeri teşkilatı, ordusu, polisi, istihbaratı,u2026 olacak.
Bu devletimsi devletçik kantonları içişlerinde yarı bağımsız, dış işlerinde ise ABD gibi güçlere bağlı olarak kuruluyor.
Bu strateji MUSUL üzerinden kurulmaya çalışılıyor.
Musul tam bir model olacak çünkü; model olmaya en uygun kanton MUSUL.
Musul, kimsenin (Arap, Kürt, Türkmen, Şii, Sünni,u2026) tek başına sahip olamayacağı bir yapıya sahip. Paylaşılamayan bir toprak ya herkesindir ya da hiç kimsenin değildir. Bu durumda da garantör devletlerin sözü geçecektir.
Ortadoğu'nun kantonlaşmasını ve bu oyunu da ancak Türkiye ve Kürtler bozabilir.
Türkiye; Suriye, Irak, Libya, Yemen,u2026 dış politika stratejisini "ÜMMETİN BİRLİĞİ" üzerinden kurmalı.
Mezhep üzerinden dizayn siyaseti fiili olarak karşımıza çıkıyor. Defacto bir durum olarak mezhep ve etnisite üzerinden bir dayatma var. Türkiye mezhep üzerinden hareket etmek zorunda kalacak ve tercihini MEZHEP üzerinden kurmak zorunda kalacaktır. Çünkü, Türkiye için birinci dereceden tehdit etnisite üzerinden geliyor. Şu anda mezhep ikincil durumda.
Ortadoğu'da fiili durum oluşturma stratejisi uygulanıyor. Fay hatları keskinleştirilerek halklar bir araya gelemeyecek bir şekilde bölünüyor.
KANTONLARIN SAVAŞINA DOĞRU
Daha önce Milat Gazetesi ABD'nin Ortadoğu'yu, özellikle Suriye üzerinden, kantonlaştırma planı ile ilgili bir haber yapmış ve bu haber ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından (ABD'nin böyle bir planın olmadığı, 28 Eylül 2016 NTV) cevaplanmıştı. Açıklamayı bizzat, ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Antony Blinken yapmıştı.
Oysa sahada gördüklerimiz ve aldığımız duyumlar, ABD'nin yaptığı açıklamanın tam tersi yönünde.
Kantonlar arası savaşa doğru gidiyoruz. MUSUL, KERKÜK, ERBİL, TELAFER, BAĞDAT, ŞAM, CİZİRE, KOBANİ, AFRİN, HALEP, RAKKA, MEKKE, MEDİNE, HİCAZ, RİYAD, KUDÜS, SANA, TRABLUSGARP, BİNGAZİ, KAHİRE, KUM, TAHRAN,u2026 kantonlarının oluşmasına doğru gidiyoruz. Bu aynı zamanda Türk, Kürt, Fars, Arap,u2026 halklarının karşı karşıya gelip savaşması demektir.
VEu2026 Bu oyun bozulmalıdır. Bu oyun bozulmazsa İslam dünyasını büyük acılar bekliyor.
TÜRK-KÜRT BİRLİĞİNE, MİSAK-I MİLLİ'YE DOĞRU
MİSAK-I MİLLİ fiili bir durum olmaya doğru gidiyor. Biz istesek de istemesek de koşullar Misak-I Milli'yi bize dayatıyor.
Bugün Musul-Kerkük statüsünü tartışanlar, yarın; Diyarbakır, Van, Hatay, Tunceli, Gaziantep,u2026 hatta İSTANBUL statüsünü bile tartışabilirler.
Türkiye kendisine yönelen tehdidi sınırlarının dışında durdurmalıdır. Aksi halde;
İstanbul, Bursa, Kocaeli,
Adana, Mersin, Hatay,
İzmir, Antalya, Konya, Ankara,
Samsun, Trabzon, Rize,
Tunceli, Diyarbakır, Elazığ,
Van, Gaziantep, Şanlıurfa,...
Gibi illerinde hem statü tartışmaları hem de terör saldırıları ile karşılamak zorunda kalır.
Türkiye BOP'a dahil olup bu oyunu büyük ölçüde bozdu ama, tehlike devam ediyor. BOP oyununu, stratejisini,u2026 ancak Türkiye bozabilir.
Bu oyun bozulduğunda, Türk-Kürt birliği de sağlanır Ortadoğu da kantonlaşmaktan kurtulur.
Ortadoğu özellikle son 100 yıldır büyük ölçüde dışardan yönetiliyor. Ortadoğu, Türkiye sayesinde ve önderliğinde dışarıdan yönetilmeye itiraz etmeye ve kendi kendisini yönetmeye hazırlanıyor. Ortadoğu'ya Ortadoğu aktörleri; Türkiye,u2026 gibi aktörler yön vermelidir.
Ortadoğu'yu devletimsi kantonlara bölerek daha fazla sömürmeyi amaçlayanlar; belki de bir uyanışa sebep olup, bir asrı saadetin doğmasına da sebep olabilirler. İslam dünyası bu yaşananlardan bir ders alıp, AB benzeri bir sürece doğru da evrilebilir. Bütün bunlar, Türkişye'nin kurulan bu "kantonlaşma" oyununu bozmasıyla olur.
İzlenecek stratejiyi ve olayın özetini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk yapmıştır.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Misak-ı Milli sınırlarını tanımlarken: "bu hudut ordumuz tarafından silahla müdafaa olunduğu gibi aynı zamanda TÜRK ve KÜRT unsurlarıyla meskun vatan parçasıdır" demiştir.
Şİİ İRAN İLE Şİİ IRAK BİRLEŞMESİNE DOĞRU?
Irak ileride İran'a iltihak edebilir. Buna Esed Suriye'si ve Lübnan da eklenebilir.
IRAN sadece Akdeniz'e ulaşacak bir koridor peşinde değil. Aynı zamanda topraklarını genişletmek peşindedir. Fars İmparatorluğu peşindedir.
İRAN; Şiilik üzerinden iç-barışını tahkim etme, entegrasyonunu tamamlama, olası Barzani merkezli bir Kürt devleti için ön alarak Irak ile birleşip, bölünmesinin önüne geçmek. Azeri nüfus dengesini Şii Irak ile sağlamak, Akdeniz'e çıkarak bölgesel güçten küresel güce oynamak,u2026 gibi hedeflerin de peşindedir.
İran bu hedefler peşinde koşarken, ciddi bir bölünme riski ile de karşı karşıyadır. İran'ın birkaç parçaya bölünme ihtimali son derece yüksektir. İran da bunun farkındadır.
Ne Suriye'nin ne Irak'ın ne de herhangi bir Ortadoğu ülkesinin ATATÜRK, ERDOĞAN,u2026 gibi bir liderleri yok.
Ortadoğu'nun bu çıkmazdan kurtulmasının tek yolu Türkiye'dir.
KEMALİZİM u2013 ERDOĞANİZİM ÇATIŞMA MI UZLAŞMA MI?
Türkiye; Kemalizim ve Erdoğanizim arasında sıkışmamalıdır. Erdoğanizim ve Kemalizim çatışmamalı tam tersine uzlaşmalıdır. Türkiye'nin büyümesi, birlik ve beraberliği; İslam, Atatürk, Osmanlı saç ayakları olmadan olamaz. Bu realiteye göre hareket edilmelidir. Kemalizim ve Erdoğanizim'in çatışmasından hayır çıkmaz.
KOMPLO VAR MI?
Komplo uluslar arası ilişkilerde belirleyicidir ve vardır. Bizim komplo dediklerimiz dünyayı yöneten güçlerin stratejileridir. Dünyayı kim (ABD, İngiltere/Vatikan, İsrail,u2026) yönetiyorsa; komployu da kurar, stratejiyi de o belirler.
ANADOLU BARIŞI (PaxAnadolu-PaxTurkiye) STRATEJİSİ (MİLLİ STRATEJİ)
Türkiye her şeyden önce yoluna nasıl devam edeceğine karar vermelidir.
Bir ulus devlet olarak mı?
İmparatorluk olarak mı?
Milli imparatorluk olarak mı?
Başkanlık sistemi ile mi?
Yarı başkanlık sistemi ile mi?
Üniter yapı ile mi?
En az 100 yıllık bir strateji belirlememiz gerekir. Her şeyden önce Türkiye'nin; "MİLLİ STRATEJİ" gündemi belirlenmelidir.
Üst kimlik dar anlamda Türk üst kimliği mi olacak?
Kapsamlı bir Türk üst kimlik mi olacak?
Yeni bir üst kimlik (Anadolu Milleti) mi?
Büyüme Misakı Milli ile mi sınırlı olacak yoksa, Osmanlı coğrafyası etki alanı olarak mı olacak?
Topraklı büyüme mi yoksa topraksız büyüme mi olacak?
Türkiye bu sorulara net cevaplar üreterek yoluna devam etmelidir.
