Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 May 2024

​Musa aleyhisselam-3

İki bayan, Musa aleyhisselamın sualine şöyle cevap verdiler:

- Babamız çok yaşlı ve halsiz. Bu sebeple koyunları biz sulayıp otlatmak zorunda kalıyoruz. Erkeklerin içine girmek istemediğimiz için, onlar çekilip gidince sürülerimizi suluyoruz. Fakat önce onlar suladığından bazen kuyuda su bitmiş oluyor ve o durumda hayvanlarımızı sulayamıyoruz, dediler. Bu iki bayan, Şuayb aleyhisselamın kızları idi. Bunun üzerine Musa aleyhisselam, kuyudan su çekti ve bayanların hayvanlarını suladı. Bayanlar da teşekkür edip oradan ayrıldılar.

Musa aleyhisselam Firavun’un şerrinden kurtulmuştu, ancak günlerdir bir şey yememişti; çok açtı. Allahü Teâlâya şöyle yalvardı:

- Ey rabbim! Bana lutfedeceğin her türlü hayra muhtacım!

Bu yakarış, Allahü Teâlânın kendisini kurtarmasına bir şükür ve açlığını gidermesi için de bir niyazdı.

Bu arada bayanlar evlerine vardılar. Şuayb aleyhisselam, kızlarının davarları sulamaktan erken döndüklerini görünce sebebini sordu. Kızları da, daha önce o beldede görmedikleri sâlih bir insanın kendilerine yardım ettiğini söylediler.

Bunun üzerine Şuayb aleyhisselam, Musa aleyhisselamı evine davet etmek için kızlarından birini gönderdi. Derken gönderilen kız, utana utana yürüyerek Musa aleyhisselamın yanına vardı ve:

- Babam, bizim için hayvanları sulamanın karşılığını ödemek üzere Sen’i çağırıyor, dedi ve beraber evin yolunu tuttular.

Eve varınca, Şuayb aleyhisselam, Musa aleyhisselama kim olduğunu sordu. O da:

- Ben Yakub aleyhisselam neslinden İmran oğlu Musa’yım, dedi ve başından geçenleri anlattı.

Bunun üzerine Şuayb aleyhisselam:

- Korkma! Burada Firavun’un hükmü geçmez. Sen, o zalim kavimden kurtuldun, dedi. Bundan sonra çok yorgun ve aç olan Musa aleyhisselam, kendisine ikram edilen yemeği yedi ve istirahate çekildi.

Daha sonra Şuayb aleyhisselamın kızlarından biri, babasına bu kimseyi ücretle tutmasını önerdi:

- Babacığım! O’nu ücretle çoban olarak tut! Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, güçlü ve güvenilir olandır, dedi.

Şuayb aleyhisselam, Musa aleyhisselamı çok beğendi ve yanında tutmak istedi. Bunun için de O’na şöyle bir teklifte bulundu:

- Bana sekiz yıl çalışman şartıyla şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer bu süreyi on yıla tamamlarsan, artık o da senden bir lütuf olur. Yoksa sana ağırlık vermek istemem. İnşaallah beni iyi kimselerden bulacaksın.

Musa aleyhisselam ise, bu samimi teklife:

- Bu, seninle benim aramdadır. Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım, bana karşı bir husumet duymak yok. Söylediklerimize Allah vekildir, diye cevap verdi ve çobanlığa başladı. Musa aleyhisselam çobanlık hizmetinde sekiz seneyi doldurdu. Fakat devam etti hizmetini on yıla tamamladı.

Musa aleyhisselam on yıllık müddetin dolması üzerine, Şuayb aleyhisselamdan izin istedi ve hanımı ile beraber Mısır’a dönmek üzere yola çıktı. Bir kış akşamıydı, her taraf zifiri karanlıktı ve şiddetli yağmur başlamıştı. Geceyi geçirmek için bir yerde durdular. Bu soğuk, karanlık ve yağmurlu gecede ateş ve ışığa ihtiyaçları vardı. Musa aleyhisselam, böyle sıkıntılar içinde iken Tur dağı tarafında parlak bir ışık gördü ve Ailesine:

- Bekleyin! Eminim ki ben bir ateş gördüm. Belki ondan size bir meşale getiririm veya ateşin yanında bir rehber bulurum, dedi.

Musa aleyhisselam, ışığın görüldüğü tarafa doğru gitti. Oraya varınca, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, oradaki ağaç tarafından kendisine:

- Ey Musa diye seslenildi: “Muhakkak ki Ben, evet Ben, Sen’in Rabbinim! Hemen ayakkabılarını çıkar! Çünkü sen, kutsal Tuvâ Vâdisi’ndesin! Ben Sen’i seçtim. Şimdi vahyedilene kulak ver! Muhakkak ki Ben, yalnızca Ben Allâh’ım! Ben’den başka ilâh yoktur. Bana kulluk et; Ben’im zikrim için namaz kıl! Kıyâmet günü mutlaka gelecektir. Herkes peşinde koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu kendimden gizleyeceğim. Ona inanmayan ve nefsinin arzularına uyan kimseler Sen’i ondan (kıyâmete inanmaktan) alıkoymasın; sonra mahvolursun!

(Devamı haftaya…)