Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
30 Haziran 2024

​Musa aleyhisselam- 10

Yazımızın geçen haftaki bölümünü şöyle bitirmiştik: (Musa aleyhisselam, emr-i İlahî gereğince yetmiş kişi ile beraber Tûr’a gitti. Fakat nankör kavim, Allahü Teâlâyı görmek isteme cür’etinde bulundu. Bunun üzerine orada şiddetli bir deprem oldu ve bayılıp düştüler.)

Bundan sonra Musa aleyhisselam, Allahü Teâlâya şöyle yalvardı:

- Rabbim! Dileseydin onları da beni de daha önce helâk ederdin. İçimizdeki bir takım beyinsizlerin yaptıkları yüzünden mi hepimizi helâk edeceksin? Bu iş, ancak Senin bir imtihanındır ki, onunla dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola erdirirsin. Sen bizim dostumuz ve yardımcımızsın. Bizi bağışla ve bize merhamet et. Çünkü sen, bağışlayanların en hayırlısısın!

Allâh Teâlâ cevaben şöyle buyurdu:

- Azabım var, onu kimi dilersem onun başına dolarım. Rahmetim ise, her şeyi kuşatmıştır. Fakat rahmetimi özellikle bana karşı gelmekten sakınanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize iman edenlere nasip edeceğim.

***

İsrailoğulları’ndan çok zengin bir adam ölü olarak bulunmuştu. İnsanlar, Musa aleyhisselama müracaat edip katilin bulunmasını ve kısas yapılmasını istediler. Musa aleyhisselam ise, katilin kim olduğu konusunda tereddütte kaldı ve bir sonuca varamadı. Bunun üzerine Allâhü Teâlâya duâ etti. Allâh Teâlâ da, bir inek kurban etmelerini emretti. Bunun üzerine İsrailoğulları, Musa aleyhisselama:

- Katil ile inek kesilmesi arasında ne alaka var? Sen bizimle alay mı ediyorsun, dediler.

Musa aleyhisselam, onlara cevaben:

- Ben Rabbimin emrini bildiriyorum, câhillerden olmaktan Allah’a sığınırım, dedi.

Bunun üzerine İsrailoğulları:

- O hâlde bizim adımıza Rabbine duâ et; bize, onun ne olduğunu açıklasın, dediler.

Musa aleyhisselam şöyle cevap verdi;

- Allah buyuruyor ki: O, ne yaşlı, ne de körpe; ikisi arası bir inektir. Size emredileni hemen yapın!

İsrailoğulları, bu sefer:

- Bizim için Rabbine duâ et; bize, onun rengini açıklasın, dediler.

Musa aleyhisselam:

- O buyuruyor ki: Sarı renkli, parlak tüylü, bakanların içini ferahlatan bir inektir, dedi.

İsrailoğulları, bu özelliklere sahip bir ineği, yetimi olan bir kadında buldular. Kadın, kendisinin geçim kaynağı olduğu için, ineğe 1000 akçe gibi yüksek bir fiyat istedi.

Bunun üzerine Musa aleyhisselam:

- Kadının istediği meblağı verin ve ineği alın, demesi üzerine İsrailoğulları bin akçe vermeyi kabul ettiler. Ancak kadın bu sefer, ücreti iki bin akçeye çıkardı.

İsrailoğulları, ücreti çok yüksek bulduklarından bu sığırı almak istemediler ve tekrar Musa aleyhisselama müracaat ettiler:

- Ey Mûsâ! Bizim için, Rabbine duâ et de; onun nasıl bir sığır olduğunu açıklasın! Nasıl bir inek keseceğimizi anlayamadık. Biz, inşaallah emredileni yapma yolunu buluruz, dediler.

Bunun üzerine Musa aleyhisselam dedi ki:

- Allah şöyle buyuruyor: O sığır, henüz boyunduruk altına alınmayan, yer sürmeyen, ekin sulamayan, serbest dolaşan, renginde hiç alacası bulunmayan bir inektir.

Bu sefer İsrailoğulları:

- İşte şimdi hakikati getirdin, dediler ve bunun üzerine onu bulup kestiler, ama az kalsın kesmeyeceklerdi. Çünkü bu tarifler de yine yetimi olan kadının ineğini işaret ediyordu. Üstelik kadın, ücreti iyice artırmış on bin akçeye çıkarmıştı. Bir de kadın daha sonra:

- Hayvanı alıp kestikten sonra derisini tulum yapıp içini altın ile dolduracaksınız ve bana vereceksiniz! Ancak bu şekilde onu size satabilirim, demişti.

Bundan sonra İsrailoğulları, tekrar Musa aleyhisselama müracaat etti. O da:

- Ne pahasına olursa olsun, alın, dedi.

İsrailoğulları da:

Öyleyse şimdi alalım, emir yerine gelsin; yoksa sonra ödeyemeyiz, dediler ve ineği aldılar. Fakat bu sefer, ineğin ücretini ödemiyorlardı. Musa aleyhisselam:

- Ücretini ödemezseniz, ölü dirilmez, dedi. İsrailoğulları, bundan sonra, ineğin derisini tulum yapıp içini altınla doldurarak kadına verdiler. Bundan sonra Musa aleyhisselama şöyle vahiy geldi:

- Haydi, şimdi öldürülen adama, kesilen ineğin bir parçasıyla vurun!

(Devamı haftaya…)