Müneccimler muhalefeti
Bence de olayları 'astraloglara' bırakalım. Yani 'müneccimlere'. Artık sen, meşrebince birini seç.
Tam da ay 'kanlı ay' dönümüne girince, insanlarda böyle bir etki oluyormuş efendim. İnsanlar öfke patlamalarına giriyormuş. Güneşteki patlamalar dünyaya yansıyınca insanlarda da şiddete yönelimartıyormuş!
Bir tarafta merhum savcımız Selim Kiraz şehit edilsin ve olayın failleri muhalefet tarafından 'kahraman' ilan edilsin yahut hafifleştirip hükümet kabahatli gösterilsin! Diğer alçak ve utanmazlarca nerdeyse Erdoğansavcıyı bizzat katletti 'şerefsizliğine' hıyanetiyle damga vursun.
Teröriste terorist diyemezken öte yandan gerek Fransa'da yahut başka yerlerde vuku bulan hadiselere her türlü kınamayı yaparlarken her 'türlü ortamda' fikirlerini 'özgürce' dillendirirken, yine Erdoğan'ı diktatörlüklesuçlayacaksın....
Taşaron örgütün sözde başı Hüseyin Fevzi Tekin sabık Cumhurbaşkan'ı Ahmet Necdet Sezer tarafından affediliyor ve sonra bu alçak saldırıda amir oluyor, ne hikmetse maalesef kimse Ahmet beye 'görüşlerini' sormuyor! Ve fakat hükümetin ve Erdoğan'ın ihmalleri sorgulanıyor! Aslında sorgulama değil tabii, hükmü verip suçlu buluyor ve bunu da insanlara böyle yansıtıyorlar.
Dikkatimizi bu tür örgütlerin hemen hepsinin isminde bir 'halk' geçmesi çekiyor! Tıpkı CHP gibi! Burda kasıt herhalde 'halkı' en hafif ifadeyle nasıl aptal konumunda gördüklerine 'kinayedir'.
Yine sürekli kıyas yaptıkları Batı Demokrasisinden örnek vererek bir izah yapmakda fayda var.
Geçtiğimiz günlerde Amerika'da NSA, Milli Güvenlik binasına saldırı gerçekleşti va fakat Türkiye'de pek mevzuu edilmedi. Önemsenmediği için değil, bilakis 'önemsetilmediği' daha doğrusu 'özendirilmediği' içindir! Ben burda 'ukalalık' yapıp Amerika'da, Avrupa'da gazetecilik kural ve ölçülerini 'birilerine' öğretecek değilim ancak eminim hepsi benden çok daha iyi 'domuz' gibi biliyorlar ki, bu tür olaylarda 'milli menfaatler' herşeyin önündedir. Bilgiler, aktarımlar, paylaşımlar bu yönde yapılır!
Ve belki de işin özeti de budur, yani 'milli menfaat'! Türkiye'de patriot görünen her söylemin maalesef arkasında böyle bir 'eylem' gizleniyor işte!
Ay, yılda dört kez tutuluyormuş, azizim. Dünya güneşle ay arasına girince, cümle felaketlere davetiye çıkarıyormuş. İnsanda ve özellikle bir takım örgütlerde böylesine fevri, psişik ruh hallerinin müsebbibi, dolayısıyla gerçekleştirilen terör eylemlerinin sorumlusu bundanmış.
Tabii tabii, ne kelime! Bunun 'ilmi izahı, hatta doktirini' bile varmış. Tam ay tutulması esnasında dünyanın atmosferinden geçen güneş ışınlarında mavi ve yeşil renkler 'yok oluyormuş' ve kırmızı renkli 'enerji' ile aydınlanınca ay kırmızı oluyormuş ve altını da çizelim, ürkütücü olan bu 'ayın gerçek rengi değilmiş' işte tüm sorun da buymuş!
Hele hele yılın son ay tutulmasında yani 28 Ekim'de çok daha dikkatli olmalıyız! Bu özellikle Türkiye'yle sınırlı da değil ha! Çevredeki komşularımızı da etkisine alacakmış. Suikastler, eylemler, kazalar, belalar vesaire vesaireu2026
Olayların ve çözümlerin manasızlaştığı ortamda herhalde kendimizi sağlıklı tutmanın en iyi yolu bunlara itibar etmektir.
***
Bazan hayır şerdedir Dostum. Yücelik kadar sakit duvarlar, yüreğin kadar umutdur yarınlar.
Yazarımız Yakup Köse'nin yanındayız.
@yusufserce twitter.com/yusufserce
