Münbiç’te oyun içinde oyun
ABD, FETÖ bağlantılarını kullanarak Suriye üzerinde uçan Rus uçağını, Türkiye sınırını ihlal ettiği birkaç saniyelik zaman dilimini bahane ederek düşürdü. Türkiye ile Rusya’nın arası açıldı, iki ülke neredeyse savaşma noktasına geldi. Rusya, vatandaşlarının tatil için Türkiye’ye gelmesini yasakladı. Korku sadece dağları değil, sahilleri de sarmıştı. Diğer ülkelerden gelen turistler de çekinince Türk turizmi dibe vurdu.
ABD, bu kez FETÖ’nün ordu içindeki yapılanmasını harekete geçirerek 15 Temmuz darbe girişimini yaptı. ABD tarihinde ilk kez CIA’nın planladığı bir darbe girişimi başarısız oldu. FETÖ’nün üst düzey üyelerinin tamamı ABD ve Almanya’ya sığındı. Ama fitne kazanı kaynıyordu. FETÖ’ye bağlı gizli bir hücreyi harekete geçirerek Rus Büyükelçisi Andrey Karlov’u öldürdüler. Niyetleri yeniden Türkiye ile Rusya’nın arasını açmaktı. Bu kez tuzağı Putin de fark etti. ABD’nin hilesi direkten döndü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimleri ile ABD Başkanı Donald Trump, 19 Aralık 2018’de Suriye ve Afganistan’dan çekilme kararı verdi. Bu karar seçim taahhütleri arasında da vardı. ABD’nin dünya jandarmalığı için milyarlarca dolar harcamasını istemiyor, yeni başkan kendi parasını kendi insanı için harcaması gerektiğini savunuyordu.
***
Trump’un Suriye’den çekilme kararı başta İsrail ve ABD derin devleti olmak üzere Türkiye aleyhinde olanların işine gelmiyordu. ABD Merkez Güçleri’nin Komutanı Joseph Votel’in, Turump’un kararı üzerine “Mideme Yumruk yemiş gibi hissediyorum” demesi boşuna değildi. 15 Temmuz başarısız olunca da “Adamlarımız başaramadı” demişlerdi. İsrail de doğrudan kendisini hedef alan İran ve Hizbullah’ın karşısına dikilen DEAŞ’ın yok olmasını istemiyordu.
Trump’un kararından sonra YPG, hapishanelerdeki DEAŞ’lıları serbest bırakmaya başladı. Zaten tam olarak kökü kazınmamış olan katiller şebekesi, Münbiç’te canlı bomba patlatarak dördü ABD askeri olmak üzere 19 kişiyi katletti. Ölen askerlerden ikisi ABD, ikisi ise Suriye’de görev yapan paralı askerdi. Irak’ta da görev almış olan paralı askerler, ABD’nin çekilmesinden sonra Suriye’de kendilerinin görev almasını istiyordu. Ama bu da ABD’nin onlara para ödeyeceği anlamına geliyordu.
***
Münbiç, taa başından beri Türkiye’nin kırmızı çizgisi. Bunu ısrarla söylediği halde, ABD’nin gizli emelleri yüzünden YPG’yi Münbiç’ten çıkaramadı. YPG’liler de Türkiye’nin kararlı tutumu karşısında eninde sonunda Münbiç’i boşaltmak zorunda kalacaklarını anladılar. Şimdi hem batı ülkelerini, hem ABD’yi tehdit ediyorlar. Geri çekilirken DEAŞ’ın hapishanelerdeki paralı katillerini yanlarında taşıyamayacaklarını belirterek aba altından sopa gösteriyorlar.
Kışkırtıcılar boş durmuyor alttan alta İdlib’i de karıştırıyorlardı. Neyse ki Türkiye’nin sıkı şekilde kontrol ettiği İdlib’e sükunet çabuk sağlandı.
DEAŞ, insanlığın özellikle de İslam dünyasının başına sarılmış en büyük belalardan biri. Türkiye’de az katliam yapmadılar. Düğünlerde bile canlı bombaları patlatarak yaşlı, genç, çoluk çocuk demeden yüzlerce masum insanı katlettiler. Bu konuları iyi bilen ABD’nin üstü kapalı olarak istenmeyen adam ilan edilip Kabil’e sürülen Türkiye Büyükelçisi John Bass, giderayak “Son bir yılda Türkiye’de DEAŞ eylemi oluyor mu?” diye sormuştu. Bu sürgünü kendine yedirememişti.
Türkiye, dört bir yandan Münbiç’i çembere aldı. Şehrin kuşatıldığını fark eden insanlar toparlanıp Cerablus tarafına geçiyorlar. Afrin’i yeniden ayağa kaldıran Türkiye, Münbiç’te de sükuneti sağlamak için hazır. Bakalım ABD Başkanı Donald Trump da, Putin gibi provokasyonu anlayacak mı, yoksa derin devletin derin planlarına teslim mi olacak?