Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.59
Gram Altın
2961.23
BIST 100
9896.97
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
01 Ocak 2019

Münbiç’in kahramanı


ABD ve müttefiklerinin Türkiye’yi terör örgütü PYD/PKK eliyle kuşatma girişiminde yeni safhaya geçildi. Suriye iç savaşı başlatıldıktan sonra devreye giren batılı güçler, 100 yıllık hayalleri olan bölge topraklarını parçalama girişimi için gerekli zemini terör örgütleri eliyle oluşturdular. Önce DEAŞ denilen bir terör grubu oluşturularak, Suriye Muhalefetinin üzerine salınarak Esed’in iktidarı sağlamlaştırıldı. Ardından da kendi ürünleri olan DEAŞ’ı bahane ederek PYD/PKK terör örgütü eliyle kantonları birleştirme çabasıyla Türkiye’yi kuşatma operasyonu başlatıldı.

Bölgenin kilit taşı niteliğindeki Münbiç 2014 yılında DEAŞ’ın eline geçti. 2015 yılında ise Süleymanşah Türbesi vatan toprağımızdan sınırdaki Eşme köyüne taşındı. Münbiç’in Karakozak köyündeki Ceber kalesi eteklerinde bulunan Süleymanşah Türbesinin sınırdaki Eşme köyüne taşınması Münbiç’in ABD destekli PKK/PYD teröristleri tarafından işgalinin yolunu açtı. Oysa Sülmeymanşah Türbesi etrafı hukuken Türkiye’nin vatan toprağı olduğu gibi çevrede bulunan onlarca Türk köyü de bu toprakların gerçek sahiplerinin kim olduğunu işaretiydi.

Kendilerine demokrasi havarisi gösteren İngilizlerin kurduğu tamamen batılı teröristlerden oluşan Rojova Aslanları, ABD şemsiyesi altında PKK/PYD terör örgütüne her türlü destek ve eğitimi vererek bugünlere taşıdılar. Kendilerine koalisyon gücü denen ve terör örgütlerinin içinde de bulunan batılı işgal güçleri bölgeden çekildiğinde her yer günlük güneşlik olacaktır. İngiltere bizlere her ne kadar demokrasinin beşiği olarak gösterilse de Emperyalizmin teşkilatlandığı merkezdir. Tamamı Kraliçe tarafından seçilen 800’ün üzerinde Lordlar Kamerası üyesi Kraliçe’nin dünya politikasına yön verir. Kimse bu ne biçim demokrasi demez. İngilizler sömürmek istedikleri her bölgeye bir Lord atarlar. Maurice Glasman da Kuzey Suriye’de Kraliçe’nin çıkarlarını korumak için atadığı Lord’dur.

Türkiye’nin Fırat kalkanı ve Zeytindalı harekatları sırasında Türkiye’nin gerçek düşmanı ABD, İngiliz, Fransız, Almanlar’dan oluşan Rojova Aslanları denilen haçlı güruhtu. Münbiç operasyonuna katılacak olan ÖSO birliklerinin kompozisyonuna bakıldığında Türkiye’nin amacının bu toprakların gerçek sahiplerinin vatanlarında özgürce yaşamalarını sağlamaktan başka bir şey olmadığı görülecektir. Türkiye ile birlikte 29 Tane ÖSO unsuru Münbiç harekatına katılmak için elleri tetikte beklemektedir. Bunlardan 11 tanesi Fırat Kalkanı operasyonu sonrasında kuruldu. 13 grup geçmişte bir şekilde ABD’den yardım ve destek aldı. Bu grupların 6 tanesi DEAŞ ile savaşmamış, 11 tanesi rejim ile savaşmamış, 2 tanesi ise PKK/PYD terör örgütü ile savaşmamış. Gruplardan 28 tanesinde hakim unsur olarak Araplar bulunuyor. 10 tanesinde Türkmen, 4 tanesinde ise Kürt gruplar bulunuyor.

Münbiç’te bulunan 7 bin PKK/PYD’li terör unsuruna destek olarak geçtiğimiz günlerde Arimah bölgesine bin civarında Rejim unsuru geldi. Bu grupların bölgeye gönderilen Türk ordusunun onda birine karşı koyma imkanı ise sıfır. 12 bin ÖSO askeri vatanlarını ABD/PKK işgalinden kurtararak Türkiye’de bulunan 4 milyon mülteci ile Suriye topraklarında çadırlarda sefalet hayatı süren 2 milyon mültecinin evlerine dönmelerini sağlamak için çalışacaklar. Mübniç’ten sonra da Suriye’nin doğusunun kurtarılması bu birlikleri bekliyor. Fırat Kalkanı harekatının komutanı Zekai Aksakallı, Zeytin Dalı Harekatı’nın komutanı ise İsmail Metin Temel olmuştu. Münbiç harekatı ise kendi kahramanını doğuracaktır.

Emperyalizmin oyunu ne kadar büyük olursa olsun, bu topraklarda onu bozacak bir kahraman mutlaka bulunacaktır. İslam’ın hür sedası olan ila-i kelimetullahın gönüllere nakşetmesi için kanlarıyla yıkanıp tenleriyle kefenlenerek bize bu toprakları vatan kılan isimsiz kahramanlara selam olsun. Süleyman Şah’ın ruhu şad olsun.

Vesselam.