Mü'minler kardeştir. Kardeşlik bedel ister!
Nahl suresinin 98. ayetinde Hak Teala, inananları karanlıktan aydınlığa çıkaracağını vaat ettiği, hikmeti içinde barındırdığı kitabı okunulacağı zaman, taşlanmış Şeytan'dan Allah'a sığınılmasını emretmiştir. Çünkü şeytan, ebedi düşman bellediği insanoğlunu doğrularla ve doğru yolun üzerinde olarak aldatacaktır. Öğretmeni Allah olan ilk insanı da Allah adıyla aldatmıştır.
Hayatta en zor şey insana aldatıldığını kabul ettirmektir. Her aklı başında olan kişi asla yanılmadığını ve kimsenin kendisini kandıramayacağını düşünür. Bu yazıların sahibi de bu düşüncelerden elbette beri değildir.
Hayatta herkesin bir hedefi vardır. Her hedef de uğruna gayret etmek gerekir. Rabbe kulluğu gaye edinip hem bu dünya hem de ahiret saadetine talip olanlar her şeyin tek sahibi olan yüce yaratıcıya gönül vermek zorundadır.
Hitabın gönle olması, kandırılmaların en fazla gönüllerdeki kaymalardan olduğundandır. Vicdanı içinde barındıran gönüller kirlenirse, geride elde hiçbir şey kalmamaktadır. Acıma duygusunu yani vicdanını kaybetmiş bedenlere artık anlatılacak pek fazla bir şey de yoktur.
Tarihinin tozlu sayfaları arasında asla tozlanmayan, kitapta övgü ile bahsedilen, hicretin akabinde muhacirlere kapılarını ve gönüllerini açan Ensarlar vardır.
Yardım eden, yardımcılar anlamında olan Ensar topluluğu olarak kimlik bulan Medine halkı, her gelen muhaciri sevmiş, her gelen muhacire kapısını açmış, yardım etmiş ve kardeşi bilmiştir.
Mekke'nin işkenceci polislerinden ve ölümden evlerini ve sahip oldukları her şeyi arkalarında bırakarak tıpkı diğer memleketini bırakmak zorunda kalan kardeşlerimiz gibi Medine'ye sığınmışlardır.
Hucurat suresinde Hak Teala ancak Müminlerin kardeş olduğunu belirtmiştir. Bundan dolayı aralarını bulma emri verilmiştir. Dünya ve ahiret saadeti hedefine koşmak isteniyorsa, Allah'tan çekinilmesi ve iyilik yapılması istenilmiştir.
Allah Resulü Buhari ve Müslim'in rivayet ettiği bir hadis-i Şerifte şu şekilde buyurur:
"Birbirlerini sevmeleri, birbirlerine merhamet etmeleri bakımından mü'minler bir vücudun azaları gibidir. Herhangi bir organ rahatsızlanırsa vücudun diğer azaları da ona iştirak eder."
Müslümanım diyen her fert bu grubun içindedir ve bu şekilde korunmuştur. Yine Buhari'nin rivayet ettiği "Komşusu aç iken yatan kişi bizden değildir." söylemi bize direk yakın komşu olan kardeşlerimizi daha çok gündeme taşımaktadır.
Enes bin Malik'ten den rivayet olunan hadis de ciğer parçalayıcıdır.
"Kulun kalbi dosdoğru olmadıkça imanı doğru olmaz. Dili doğru olmadıkça da kalbi doğru olmaz. Komşusu şerrinden emin olmadıkça da cennete giremez."
Taberani'de ki rivayet de yanımızdaki komşularımız ile hak hukuk üzerinedir. Hastalanırsa ziyaret edilmesi, ölürse cenazesine katılması, borç isterse verilmesi ve muhtaç duruma düşerse açığının örtülmesidir.
Talimini Allah'tan alan Allah Resulü hayatı ile bize örneklik göstermiştir. Elbette bunu da Allah'a kulluk için yapmıştır. Çünkü O Nisa suresinin 36. Ayetine gönülde inanmış ve cennete talip olmuştur.
"Allah'a kul olun. Hiçbir şeyi O'na ortak koşmayın. Anaya babaya iyilik edin. En yakınlara, yetimlere, çaresizlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve hakimiyetiniz altında bulunanlara (esir kadın ve erkeklere) da iyilik edin. Allah, kendini bir şey zannedip övünen hiç kimseyi sevmez. "
Görünen o ki; sadece Allah'a kulluk yapmadan, Allah'ı sevgide sözü tutulmada hayatın her alanında birinci sırada tutmadan, anne ve babaya iyilik yapmadan, yakınlara, yetimlere, yakın ve uzak komşuya, arkadaşa, yolcuya ve bizim altımızda kalan güçsüzlere iyilik yapmadan ne bu dünya ne de ahiret saadetine ulaşılabilir.
Allah (c.c.) kendini bir şey zannedip, her şeyi yapabileceğini düşünen, yeryüzünde küçük dağları yarattım edasıyla dolanan, gururlu, kibirli kendini bilmezleri sevmez. Sevmediklerini de kimseye sevdirmez.
Hasılı-ı Kelam; kardeşlik ulvi bir duygudur. Kardeş olmak için Ensar olmak gerekmektedir. Kardeşlik de bir bedel ödemeyi gerekli kılmaktadıru2026