Dolar (USD)
35.24
Euro (EUR)
36.76
Gram Altın
2960.39
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Ocak 2020

Müminin Pâk Elbisesi: TAKVÂ-1

Takvâ, lügatte; sakınmak, korunmak ve korkmak gibi manalara gelir. Dinde ise takvâ ki-şinin; Allah korkusu sebebiyle günahlardan yani; dinen haram olan şeyleri yapmaktan kendini koruması ve böyle şeylerden uzak durması, demektir. Muttaki ise, takva üzere yaşayan; yani hiçbir şekilde büyük günah işlemeyan ve dahi küçük günahlara devam etmeyen mümin, demektir.

Takvâda ilk akla gelen şey, günahları yani haramları terk etmektir. Haram; Dinimizin kesin olarak terkedilmesini istediği davranışlardır. Haramlar; -dinen olduğu gibi aklen de- çirkin, yüz kızartıcı ve yakışıksız şeylerdir: Mesela içki, kumar, faiz, hırsızlık, zina, zulüm, aldatma, yalancı şâhitlik, gıybet, iftira ve benzeri şeyler dinen haram, aklen de çirkindirler.

Dinimiz, insan için dünya ve âhiret saadetini ister. Dolayısyla haramları terketmek, hem dünyada hem de âhirette insanın yararınadır. İnsanın fayda görebileceği bir haram yoktur. Bunun için haramların tamamı zararlı olan şeylerdir. Faydalı olduğu halde yasaklanan birşey de yoktur. Bir de şu var ki: Yüce Dinimiz, zararı faydasından çok olan şeyleri de haram kılmıştır.

Dinimiz; insanın haramdan uzak durmasına çok önem verdiği için bu konuda bazı tedbirler vazetmiştir. Mesela; fuhuşu önlemek için; harama bakmayı, dokunmayı, füzuli konuşmayı, kötü düşünceyi, kötü ortamı, kötü arkadaşlığı ve halveti yani karşı cinsle yalnız kalmayı yasaklamıştır. Böylece harama götüren vasıtaları da yasaklayarak, harama giden yolu tıkamıştır.

Ancak Dinimiz birşeyi yasaklarken, -insanları çaresiz bırakmamış- haram kıldığı şeylerin alternatiflerini de göstermiştir. Mesela; faiz yerine helal kazancı; zina yerine evliliği; içki yerine diğer temiz içecekleri helal ve serbest bırakmıştır.

Haramın terkinde sevab vardır ve devamı durumunda insanı takva mertebesine çıkarır. Çünkü haramın terk edilmesi farzdır. Bir farzı işlemek, çok sünnet işlemekten daha sevabdır. Bir haramı terk eden kimse; bir farz işlemiş gibi sevab alır. Böylelikle haramları terk eden bir insan; sevap kazanmak niyetiyle terk ettiği günahlar sayısınca farz yapmış gibi sevabı alır! Ne büyük nimet...

Kişi, yasaklardan kaçındığı müddetçe imanın gereğini yapmış; Allahü Teâlâya itaat etmiş, O’na kul olmayı kabul etmiş, kendini kötülüklerden arındırmış ve şeytanın yolundan gitmediğini göstermiştir.

Haramlardan uzak durmak, insanları çirkinliklerden ve aşağılık şeylerden korur. Haramları terketme şuuru; kişinin şeref ve namusunu koruyan, nefsini temizleyen ve imanını olgunlaştıran çok güzel bir vesiledir.

Haram işlenmesi halinde, kalblerin kararıp paslanması, imanın zayıflaması, huzur ve neşenin gitmesi, itibarın zedelenmesi, ibadetten zevk alma duygusunun yok olması gibi zarar ve kayıpların yanında, âhirette de çetin bir azaba düçar olma riskini ve tehlikesini barındırır. Dolayısıyla akıllı insan haramlardan uzak durur…

Haram olan birşeyi işlerken, haram olduğunu kabul etmek gerekir. Çünkü haramlığı kesin olan bir şeyi helal kabul etmek, -maazallah- insanı dinden çıkarır. Bunu içindir ki, mümin öyle kolay kolay ve bile bile hiçbir günahı işleyemez. İşlese bile, bunun çirkin birşey olduğunu; kalbiyle kabul, dili ile de itiraf eder. Âyet-i kerimede buyuruldu ki:

“Muhakkak ki; takva sahibi kimselere; (günah işleme konusunda) şeytandan, bir vesvese ilişince; hemen (Allahü Teâlâyı) hatırlarlar (ve bu konudaki gerçeği) görüp, (günah işlemekten derhal yüz çevirirler.) (Araf 201)

Takvâ sahibi bir mümin şayet; şeytana mağlup olup da günaha girerse, hemen tevbe istiğfar eder ve o günahtan sonra bir iyilik yapar. Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki:

“Onlar, bir kötülük yaptıkları veya kendilerine zulmettikleri zaman, Allâh’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe ve istiğfâr ederler. Zâten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar işledikleri günahta bile bile ısrar etmezler.” (Âl-i İmran 135)

“Hasenat (iyilikler), seyyiatı (kötülükleri) giderir.” (Hud 114)

Hadis-i şerifte de şöyle buyuruluyor: “Kötülüğün ardından hemen bir iyilik yap ki onu silsin!” (Tirmizî, Bir, 55) (Devamı haftaya…)

twitter.com/mehmedcanhoca