Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.82
Gram Altın
2966.39
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 May 2022

Mültecileriçin dönüş zamanı

2018 yılın Aralık ayı sonunda “Suriye petrolleri, bizim Suriyeli mülteciler için harcadığımız 40 milyar doları karşılamalı” diye yazmıştım. Madem Suriyeliler diktatör Esed’in zulmüne uğradı, yerini yurdunu terk etmek zorunda kaldı, o halde Türkiye’nin onlar için harcamaları Suriye’nin doğal kaynakları kullanılarak karşılanmalıydı.

ABD, Orta Doğu’da veya dünyanın herhangi bir yerinden bir operasyon düzenlediğinde bunun masrafını ilgili ülkeden söke söke alıyor. Irak’tan aldı, Suudi Arabistan’tan alıyor. Alamadığı zaman da ilgili ülkelere faturayı kesip tüm mal varlıklarına el koyuyor. Ukrayna için harcamak üzere ABD’deki Rusların mal varlığına el koyması gibi...

Biz Barış Pınarı Harekatıile Amerikan askerlerini geri itip Suriye’nin kuzeyinde 30 kilometre derinliğe inerek güvenli bir bölge oluşturduk. Akçakale’nin karşısındaki Telabyad ile Ceylanpınar’ın karşısındaki Rusulayn bölgelerini güvenli hale getirdik. Amaç, Türkiye’ye sığınan mültecileri buralara yerleştirmekti. Ancak bu konuda adeta karınca hızıyla yol alabildik.

***

Kuzey Suriye’deki petrol bölgelerini ABD kontrolündeki PYD’yekaptırmak hataydı. Operasyonun eksik kalan kısmı ise bu bölgenin doğu ve batısına yayılmamaktı. Suruç’un karşısındaki Kobani ile Nusaybin’in karşısındaki alanlara da Suriyeli mülteciler için el konulmalıydı. O zaman girilemediyse şimdi girilmeli, Türkiye sınırı boyunca 30 kilometre derinliğinde kesintisiz güvenli bir alan oluşturulmalıdır.

Türkiyegeçen zaman zarfında boş durmadı tabi, bir hayli mesafe aldı. O bölgelerde sistemi kurdu, düzeni sağladı; yarım milyona yakın mülteci döndü. Eğit donat programı ile Suriyelilerden yaklaşık 200 bin kişilik bir ordu kurdu. Bu bölgelerde güvenliği öncelikle işte bu Suriye Milli Ordusu sağlıyor.

Barış Pınarı bölgesinde PYD militanlarının gelip eylem yapmasını önlemek için geniş hendekler kazıldı. Teröristler bu hendekleri geçerek bölgeye ulaşamıyor. Zaman zaman ABD’nin verdiği ileri teknoloji ürünü silahlarla askerlerimize pusu kuruyorlar. Bazen oraya yerleşenleri bezdirmek ve kaçırmak için paklayıcı yüklü araçlarla eylem yapıyorlar. Ancak bu bölge halkını yıldırmıyor.

***

Türkiye’deki Suriyelileri,kendi topraklarına yerleştirmek önceliğimiz olmalıydı. Bunun için uluslararası destek de sağlamalıyız. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir milyon kişinin gönüllü geri dönüşü için proje hazırlandığını açıklaması geç de olsa önemli bir gelişmedir.

2019’un Kasım ayında yayınlanan bir yazımda şunları söylemiştim: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti sırasında Macaristan Başbakanı ViktorOrban’ın, güvenli bölgede yeni yapıların ve köylerin kurulmasına destek vereceklerini söylemesi diğer Avrupa ve Arap ülkeleri için örnek olmalıdır. Her bir devlet güvenli bölgede bir ilçe kurarak Suriyeli göçmenlerin kendi ülkesine, evine, yurduna dönmesine destek vermelidir.”

Suriyeli mülteciler bize sığındıklarında onları misafir etmemiz doğaldı. Ancak şimdi dönerek kendi vatanlarını da mamur etmeliler. ABD ve YPG’nin çöktüğü Suriye petrolleri de acilen kontrol altına alınıp işletilerek Suriyeliler için harcanmalıdır. Türkiye, öncelikle Suriye’nin kuzeyini tamamıyla kontrol altına almalı; YPG bölgeden temizleyerek Türkiye, Ürdün ve Lübnan’daki mültecilerin ikametine açılmalı, tarım ve hayvancılık teşvik edilmelidir.