MÜLTECİ
Mülteciu2026Aslında insan. Hepimiz gibi. Ülkesinde savaş olduğu için güvenli gördüğü yerlere doğru tüm koşulları zorlayarak sıcak bir yuvaya ulaşabilmek için hani şu yol kenarlarında ana haber ekranlarında yada internette fotoğraflarını gördüğümüz insanlar. Mülteci diyor hukuk nizamı onlara. Bazen Aylan bebek oluyor ve denizden kıyıya vuruyor cansız bedenleri kimi zaman Edirne'de yol kenarında sınır kapısı açılacak ve TV de gördükleri o "insan hakları savunucu" batı ülkelerine doğru yol alacağız umudu ile bekliyorlar.
Aslında sorunun çözümü basit. Ne Almanya'nın önerdiği gibi içinde Türkiye'nin de olduğu birkaç ülkeye yardım yapalım ve orada kalsınlar ne de yardım dernekleri vasıtası ile bu insanlara yardım paketleri verelim ve görevini yapmış bir insan edası ile akşam evimizde huzurla uyuyalım! Bu sorunun katlanılamayan bölümünün sebebi Suriye'deki iç savaş. Eğer bu savaş biterse insanlar kendi evlerine dönecektir. En azından büyük kısmı. Ondan sonra da belli bir plan içerisinde o insanlara orada yardım etmek en doğrusu.
Nasıl olacak bu peki. Ne güzel DEAŞ ve PKK ile Türkiye kendi içine hapsedilmişken bu ikisinden nasıl vazgeçecek oyun kurucular. Bu ikisinden vazgeçmeden adına MÜLTECİ denen İNSANLARDAN kurtulmanın da imkanı yok onlar için. AİHM kararları AİHS nerede kaldı. Yaşam hakkı nerede? Bu insanları ya ülkenize kabul edeceksiniz ya da PKK ve DEAŞ'a verdiğiniz desteği ortadan kaldıracaksınız ve bu insanlar ülkelerine geri dönecek ve de MÜLTECİ olarak değil İNSAN olarak yaşayacaklar!
Çabuk unuttuk Aylan bebeği ta ki Charli Hebdo denilen karalama sayfası tekrar çizene kadar. Charli Hebdo tamda Avrupa mantığını yansıtıyor. Hani bir kişinin ekmeği iki kişiye iki kişinin ki dört kişiye yeterdi. Nasıl 4 milyon kişiye bakamadık biz! Avrupa'ya gitmeye çalışan Suriyeli kardeşlerimizi yollarda, denizlerde gördükçe insanlığımdan utanıyorum. Zira bizim genlerimize işlemiş olan misafir perverlik, yolda kalana yardım etme hasletleri Avrupa'da bu güne kadar hiç olmadı. Bunda sorun yok. Ancak biz bu insanlara yetemiyor ekmeğimizi bölüşemiyoruz ya asıl sorun burada.
Konuyu uzatmanın manası yok. Zira konu insan ve yarın o insanın yerinde kimin olacağı belli değil. Çanakkale de Dumlupınar da bizimle savaşmış ve şu anda bu topraklarda yatan kişilerin torunları Avrupa'ya sığınmak için buradan gitmek zorunda kalıyor ya bunu kabul ettiremiyorum vicdanıma. Benim hakkım ne ise İstanbul üzerinde Halep'ten gelenin de aynısı. Halep üzerinde onun hakkı ne ise benim de hakkım o. Bunu anlamayan kafa hastalıklıdır. Bunun yolu da ümmet aşısı ile aşılanmaktır.@CavitTatli