Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Mart 2023

​Mülakatların kaldırılmasında kim etkili oldu?

Okurlarımızdan gelen mesajlardan mülakatların mağduriyetler oluşturduğunu görünce vaktiyle pek çok kez bu satırlardan onların sesi olup mağduriyetlerini dile getirmiştim. Mülakatların kaldırılması gerektiğini yazdım pek çok yazımda. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un katıldığı “Ziya Hoca ile Öğretmen Buluşmaları” programlarının çoğunda da mülakatların mağduriyetler doğurduğu yönünde eleştiriler gelirdi kendisine.

Katıldığım bir iki tane buluşmada da Ziya Hoca’nın mülakatlarda sınavlarda alına puanlar ile eşdeğer puanlar verileceğini, artık mülakatlarda çok büyük oynamalar yapılmayacağını söylediğini gördüm. Sanırım 2018 yılındaydı. Nitekim de öyle olmuştu, o yıllarda mülakatlar artık eskisi kadar etkili olmamaya başladı.

Sanırım mülakat sistemine geçiş 2016 yılında yapılmıştı. O dönem Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk değildi. Ziya Hoca’nın bakanlık görevine geldiği 2018 tarihlerinde ise eskisi kadar etkili olmayan bir hale dönüştü. Sanıyorum şu anki Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer zamanında ise mülakat sistemi tamamen kaldırıldı.

Ben o dönem mülakatların etkisini yitirdiği, artık mağduriyetler oluşturmayacak bir formata sokulduğu haberini ilk Ziya Hoca’nın yaptığı bir açıklamada öğrenmiştim. Ve böyle bir girişimin Ziya Selçuk tarafından başlatıldığını düşünmüştüm. Doğrusunu söylemek gerekirse o dönem Ziya Hoca’ya olan sempatim artmış, köşemde kendisine ait övgü düzen yazılar yazmıştım. Ama geçen gün izlediğim bir TV programında olayın perde arkasının farklı olduğunu gördüm.

Habertürk TV’de programının konuğu Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın Mustafa Destici idi. Katıldığı programda mülakatların oluşturduğu mağduriyetlerin kendisi tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anlatıldığı ve Erdoğan’ın bundan haberi olmadığı, Bakan Bey’i çağırıp konu hakkında bilgi alıp konunun düzeltilmesi yönünde talimat verildiğini şu cümlelerle anlatıyordu. Kendisine sorulan soruyu ve cevabı aynen aktarıyorum:

Programda Gazeteci Nagehan Alçı soruyor: “Yeni dönemde, diyelim ki Cumhur İttifakı yeniden iktidara çıkıyor. O zaman dengelerde ne değişecek?”

Sayın Destici cevaplıyor: “Şundan hiç kimsenin rahatsızlık duymaması lazım. Üzüm yemek niyetiyle yapılan eleştirilerden, yani yol göstericilikle yapılan eleştirilerden kimsede rahatsızlık olmaması lazım. Biz zaten eleştirilerimizi büyük çoğunlukla kamuoyu önünde dillendirmiyoruz. Bunu kamuoyu dışında dillendiriyoruz. Çünkü niyetimiz üzüm yemek….”

Alçı soruyor: “Sizin tarif ettiğiniz yapıcı eleştiri. Ben buna çok inanırım ve çok değerli bulurum. Siz Cumhur İttifakının içinde bu tip yapıcı eleştirilere toleransın düşük mü olduğunu düşünüyorsunuz? İzleniminiz nedir?”

Sayın Destici: “Hayır, düşük olduğunu söylemiyorum. Her zaman seviyeli bir şekilde, bir lisan-ı münasip ile bütün bu düşüncelerimi ifadelerimi Sayın Cumhurbaşkanımız ile de paylaştım. Mesela bakın çok somut daha önce söylediğim bir şeyi söyleyeyim. 2018’deki bir görüşmemizde Sayın Cumhurbaşkanımıza, şahidi de vardır, dedim ki bu öğretmenlik mülakatlarında büyük haksızlıklar yapılıyor. Diyelim ki bir aday yazılıda 80 almış mülakata geliyor buna 60 veriyorlar, ortalaması 70’e düşüyor. Ama diyelim yazılıda 60 almış birisine de mülakatta 90 veriyorlar, onu 75’e çıkarıyorlar ve onu kazandırıyorlar. Dedim bu yanlış.(…) Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki, böyle bir şey olması mümkün değil. Ben de dedim ki ‘Hayır Efendim, böyle şeyler var’. Çağırdı arkadaşımızı. Sordu. Dedi ki ‘Sayın Genel Başkanın böyle bir şeyi var’. Sağ olsun arkadaşımız dedi ki ‘Evet, durum böyledir Sayın Cumhurbaşkanım’. Ve bakın 2018’den beri öğretmen mülakatlarında yarım puan bile oynamıyor. Doğruyu anlattığınızda Sayın Cumhurbaşkanımız bu tür şeylere çok açık. Kendisinin her şeyi görmesi her şeyi duyması her şeyi bilmesi her TV kanalını izlemesi mümkün değil ki (…) Haklı bir şekilde bu gördüğümüz eksiklikler yanlışlıklar dile getirildiğinde Sayın Cumhurbaşkanımızın bir neşter vurduğuna ben şahidim.”

Destici’nin anlattığına göre mülakatlar sisteminin kaldırılmasında kendisi önayak olmuş. Cumhurbaşkanını kendisi bilgilendirmiş. Doğrusu söylemek gerekirse Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan olmazsa mülakat sistemi halen devam ediyor olurdu. En büyük iradeyi kendisi ortaya koymuştur. Absürt bir sistem olan mülakatlar sisteminin kaldırılmasında etkili olan Destici’ye, mülakatları kaldırmakta çabası, gayreti ve emeği için Sayın Mahmut Özer’e, büyük bir irade ortaya koyan Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a öğretmenler teşekkürü bir borç bilir.