Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.71
Gram Altın
2956.20
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Ağustos 2020

Müjde üstüne müjde

1999 depremi sonrasında çöken Türk siyasi atmosferinde kurulan AK Parti, toplumun hayallerini gerçekleştirebilecek umudu her daim diri tuttuğu için 18 yıldır Türkiye’yi yönetiyor.

1991 yılında başlayan Karadeniz’de petrol(enerji) arama işi 16 Temmuz 2003 tarihinde ete kemiğe bürünmüştü. Enerji Bakanı Hilmi Güler, Karadeniz’de petrol arayacak Ramform Challenger isimli gemiyi İstanbul’da törenle karşılamış, bulunacak milyarlarca varillik petrolün TPAO ve BP Exploratlon şirketi arasında yarı yarıya paylaşılacağını bile duyurmuştu.

Büyük Türkiye’nin habercisi

Türkiye’nin enerji umudunu Karadeniz’in sularına gömecek ayak oyunları Musul ve Kerkük gibi petrol denizlerini Anadolu’dan kopartan şeytani planın sahipleri için pek de zor olmadı. 2017 yılında satın alınan Fatih Sondaj gemisinin ardından, Yavuz, Kanuni sondaj gemileri ile Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis sismik araştırma gemilerine sahip olarak kötü komşunun bize layık görmediği toprak ve denizlerimizdeki enerji kaynaklarına ulaşma imkanı bulduk. Bulunan 320 milyar metreküplük gaz bulunacak trilyonlarca metreküp gaz ve trilyonlarca varil petrolün müjdecisi olarak önümüzde duruyor.

Damat güzellemesi

Karadeniz Sakarya havzasında bulunan gazın devreye alınacağı 2023’te, 3 Nisan 2018 yılında temeli atılan Akkuyu Nükleer santralinde de enerji üretimine başlanacağını hesap ederseniz, Aynı anda nükleer bir güç haline dönüşebilecek Türkiye’nin aydınlık geleceğine ışık tutan kişinin Berat Albayrak olduğunu anlar, damat güzellemelerinin arkasında kimlerin olduğunu görürsünüz. 1965 yılından 2018 yılına kadar ertelenen nükleer santral hayalimiz de 1920’lerden itibaren yaklaştırılmadığımız petrol (enerji) üreticisi olma umudumuz da Berat Albayrak’ın enerji bakanı olduğu dönemde gerçeğe dönüşmeye başladı.

Bu yürüyüşü durduramazlar

Milli Enerji hamlesiyle yenilenebilir enerji, bor, toryum, lityumun ekonomik olarak devreye alınması ile Türkiye’nin geleceği yeri siz hesap edin. Yani Türkiye’nin yürüyüşünü bu saatten sonra İsrail, ABD’ye ruhlarını satmış PKK/DEAŞ gibi terör örgütleri de, körfez sermayesi de, Biden’in dostu Kemal’in kuyruğuna takılan sözde muhalefet te, Sömürdüğü Afrika elinden Türkiye’nin hamleleriyle kayan Fransa da, Korsan devletler GKRY ve Yunanistan’ı maşa olarak kullanan AB de durduramayacaktır.

Türkiye devler liginde

Yüksek teknoloji ve silah sanayiinde dış bağımlılığı azalan Türkiye, Irak, Suriye, Libya, Azerbaycan’da operasyonları düveli muazzamayı karşısına alarak yapabildiği gibi, Enerji bağımlılığı ortadan kalkan Türkiye’nin de dünyanın en büyük ekonomik gücü olacağından kimsenin şüphesi olmasın.

Bulunan gazın cari açığımızı azaltmasının yanı sıra, dolara olan bağımlılığımızı da en aza indirerek kur-döviz operasyonlarını boşa çıkartarak otomatik olarak enflasyon ve faizleri de indirip fakir fukaranın sofrasına yansıyacağını görmemiz lazım.

2020 yılında müjde üstüne müjdeler alıyoruz. Yerli otomobil ile başlayan bu müjdeler, pandemi döneminde milli ilaç ve aşı çalışmalar, Akdeniz ve Libya’da donanma ve sihalarımızın yazdığı destan, Ayasofya’nın ibadete açılması heyecanımız son olarak da Doğalgaz umudumuzla taçlanmıştır.

Akdeniz’de yeni dönem

11 Ekim Pazar günü yapılacak KKTC cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Kapalı Maraş’ın açılması Rum-Yunan korsan devletlerine ciddi bir şok yaşatacaktır. Silahlandırdıkları 12 adanın statüsü de, Batı Trakya’da işgal ettikleri Türk toprakları da gerçek sahiplerine kavuşacağı günü özlemle bekliyor.

Günümüzde silah sanayi, yüksek teknoloji ve enerji de söz sahibi olmayan devlet bağımsız olmaz, hayalleri olmayanın da geleceği olmaz.

Selam olsun, Türk milletinin hayallerini her türlü zorluğa rağmen gerçekleştiren büyük lidere. Selam olsun mazlumların yanında hak ve adaletten milim ayrılmayan büyük devlete, selam olsun her türlü fitneye rağmen liderinin arkasında saf tutan yiğitlere.