Müjde fobisi
Milli birlik ve bütünlüğümüzün iyice dip yaptığı bugünlerde Cumhurbaşkanımızın müjdesi ile bir nebze olsun kalpler ferahlar derken, sağdan soldan gelen çatlak sesleri ve ciddi(!) yorumları okuyunca bir kez daha eyvah dedim.
Eyvah ki, ne eyvah.
Azıcık insaf ve iz’anı olan bir insanın ağzından çıkmayacak
lafları soysuz medya üzerinden paylaşanları görünce başka ne diyebilirdim ki.
Tam bir fobik durum karmaşası. Ağızdan çıkanları kulak
duymadığı gibi kaleme dökülenleri gözler görmüyor. Akıl dumura uğramış. Malum
kesim tam bir şaşkınlık ve hafıza paradoksu yaşıyor.
Fobinin kısa ve öz tarifi.
Kişinin ruh ve beden sağlığını bozan, hastalık derecesinde
korku içerisinde olması olarak tanımlanıyor.
İki gündür fobisi olan insanların yazdıklarını ve
çizdiklerini görünce içim bir kez daha karardı. Etrafa sadece olumsuzluk
saçıyorlar. Ağızlarından tek bir hayırlı kelime çıkmıyor. Müjdeden
cumhurbaşkanının istifasını bekleyenden tutunda maaşına zam bekleyen embesillere
kadar ne kadar uçuk kaçık yaratık var etrafta.
Fobi oluşturacak sayısız sebepler var. Yıllardır tıp
doktorluğu yapıyorum müjde haberinden fobi hastalığına tutulanı bugüne kadar
görmemiştim.
Cumhurbaşkanımız
sayesinde tıp literatürüne müjde fobisi
de girecek. Hiç müjdeden korkulur mu? Ülkemiz gerçekten çok enteresan. Tıp
literatürüne oldukça farklı şeyleri kaydettiriyor.
İslâmofobi, gavurlar sayesinde tıp literatürüne girmişti.
Müjdefobi de içimizdeki azgın azınlık sayesinde tıp literatürüne sokulacak gibime
geliyor.
Tüm hastalıklarda olduğu gibi, fobinin tedavi edilmesi için de kişinin
hastalığı kabul ederek tedaviye yardımcı olması gerekiyor. Bu tarz savruk ve
saçma düşüncelerin bir hastalık olduğunu, kişi fark ettiğinde tedavi
protokollerinden yararlanma ihtimali artıyor.
İçimizde kök salmış azgın azınlığın yüzyıllardır milletimize
neler yaptığını anlatmaya ne bu sayfalar nede kitaplar yeter. Orası derin bir
konu ancak ben bugün kısaca bu tarz bir duruşun hastalık olduğunu ve tedavi
edilmesi gerektiğini söylemekle yetiniyorum.
Allah aşkına müjdeden korkulur mu ya.
Hicri yeni yılın başında böyle müjdeli bir günde birazda
güzel şeylerden bahsedeyim.
Vatanına milletine aşık,
devletinin bekası için canı dahil her şeyini vermeye sevdalı bazı
insanların müjde ile ilgili paylaşımları doğrusu hoşuma gitti. Karınca
kadarınca müjdeyi doğru tahmin edecek vatandaşlara çeşitli hediye vaatleri
içerisinde nerede ise yok yok.
Kimisi elbise, kimisi tatil paketi, kimisi dondurma,
bisiklet ,benzin mazot akşam yemeği….. Daha neler neler…..
Milletimiz gerçekten çok ilginç şeylerin aynı zamanda
mucidi.
Cumhurbaşkanımızın vereceği müjdeli haberin milletimize ve
ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Bu müjdeye üzüleceklerden daha
fazla sevinenlerimiz olacak. Bizim neslin yaşadığı maddi manevi eziyetler
bundan sonra yaşanmasın ve bizden doğanlar daha güvenli daha omurgalı bir hayat
yaşasınlar temennisi ile sağlık ve mutluluklar diyorum.
******
Yanlıştan dönüldü.
Polsimize uzanan elleri kırmakta gösterilecek en küçük bir zaaf azgın
azınlığın ekmeğine yağ sürer. Devletimizi korumakla görevli polislerimizin kısa
süreli de olsa açığa alınmasını çok yadırgamış ve üzülmüştüm. Hatadan dönüldü.
Malum şahsın amacı üzerinden mesele irdelenerek bilinçaltlarını ülkemiz
aleyhine doldurmuş azgın azınlığa hiçbir müsamaha gösterilmemelidir diye
düşündüğümü beyan ediyorum. Devletimize ve onu korumakla görevi güvenlik
güçlerimize uzanan kötü emelli kollar derhal kırılmalı.
İstanbul sözleşmesinin gölgesine sığınarak birlik ve bütünlük hamurumuza
su katanların heveslerini kursaklarında bırakacak düzenleme daha fazla
uzatılmadan derhal yapılmalı. Durumdan vazife çıkarıcı güruh her yerde olduğu
gibi buralarda da non-stop görev başında. Aklımızı kullanalım. Provokasyonlara
karşı uyanık olalım. Kurtların sevdiği puslu havaya müsaade etmeyelim.