Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.70
Gram Altın
2955.18
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
22 Ağustos 2020

Müjde fobisi

Milli birlik ve bütünlüğümüzün iyice dip yaptığı bugünlerde Cumhurbaşkanımızın müjdesi ile bir nebze olsun kalpler ferahlar derken, sağdan soldan gelen çatlak sesleri ve ciddi(!) yorumları okuyunca bir kez daha eyvah dedim.

Eyvah ki, ne eyvah.

Azıcık insaf ve iz’anı olan bir insanın ağzından çıkmayacak lafları soysuz medya üzerinden paylaşanları görünce başka ne diyebilirdim ki.

Tam bir fobik durum karmaşası. Ağızdan çıkanları kulak duymadığı gibi kaleme dökülenleri gözler görmüyor. Akıl dumura uğramış. Malum kesim tam bir şaşkınlık ve hafıza paradoksu yaşıyor.

Fobinin kısa ve öz tarifi.

Kişinin ruh ve beden sağlığını bozan, hastalık derecesinde korku içerisinde olması olarak tanımlanıyor.

İki gündür fobisi olan insanların yazdıklarını ve çizdiklerini görünce içim bir kez daha karardı. Etrafa sadece olumsuzluk saçıyorlar. Ağızlarından tek bir hayırlı kelime çıkmıyor. Müjdeden cumhurbaşkanının istifasını bekleyenden tutunda maaşına zam bekleyen embesillere kadar ne kadar uçuk kaçık yaratık var etrafta.

Fobi oluşturacak sayısız sebepler var. Yıllardır tıp doktorluğu yapıyorum müjde haberinden fobi hastalığına tutulanı bugüne kadar görmemiştim.

Cumhurbaşkanımız sayesinde tıp literatürüne müjde fobisi de girecek. Hiç müjdeden korkulur mu? Ülkemiz gerçekten çok enteresan. Tıp literatürüne oldukça farklı şeyleri kaydettiriyor.

İslâmofobi, gavurlar sayesinde tıp literatürüne girmişti. Müjdefobi de içimizdeki azgın azınlık sayesinde tıp literatürüne sokulacak gibime geliyor.

Tüm hastalıklarda olduğu gibi, fobinin tedavi edilmesi için de kişinin hastalığı kabul ederek tedaviye yardımcı olması gerekiyor. Bu tarz savruk ve saçma düşüncelerin bir hastalık olduğunu, kişi fark ettiğinde tedavi protokollerinden yararlanma ihtimali artıyor.

İçimizde kök salmış azgın azınlığın yüzyıllardır milletimize neler yaptığını anlatmaya ne bu sayfalar nede kitaplar yeter. Orası derin bir konu ancak ben bugün kısaca bu tarz bir duruşun hastalık olduğunu ve tedavi edilmesi gerektiğini söylemekle yetiniyorum. Allah aşkına müjdeden korkulur mu ya.

Hicri yeni yılın başında böyle müjdeli bir günde birazda güzel şeylerden bahsedeyim.

Vatanına milletine aşık, devletinin bekası için canı dahil her şeyini vermeye sevdalı bazı insanların müjde ile ilgili paylaşımları doğrusu hoşuma gitti. Karınca kadarınca müjdeyi doğru tahmin edecek vatandaşlara çeşitli hediye vaatleri içerisinde nerede ise yok yok.

Kimisi elbise, kimisi tatil paketi, kimisi dondurma, bisiklet ,benzin mazot akşam yemeği….. Daha neler neler…..

Milletimiz gerçekten çok ilginç şeylerin aynı zamanda mucidi.

Cumhurbaşkanımızın vereceği müjdeli haberin milletimize ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Bu müjdeye üzüleceklerden daha fazla sevinenlerimiz olacak. Bizim neslin yaşadığı maddi manevi eziyetler bundan sonra yaşanmasın ve bizden doğanlar daha güvenli daha omurgalı bir hayat yaşasınlar temennisi ile sağlık ve mutluluklar diyorum.

******

Yanlıştan dönüldü.

Polsimize uzanan elleri kırmakta gösterilecek en küçük bir zaaf azgın azınlığın ekmeğine yağ sürer. Devletimizi korumakla görevli polislerimizin kısa süreli de olsa açığa alınmasını çok yadırgamış ve üzülmüştüm. Hatadan dönüldü. Malum şahsın amacı üzerinden mesele irdelenerek bilinçaltlarını ülkemiz aleyhine doldurmuş azgın azınlığa hiçbir müsamaha gösterilmemelidir diye düşündüğümü beyan ediyorum. Devletimize ve onu korumakla görevi güvenlik güçlerimize uzanan kötü emelli kollar derhal kırılmalı.

İstanbul sözleşmesinin gölgesine sığınarak birlik ve bütünlük hamurumuza su katanların heveslerini kursaklarında bırakacak düzenleme daha fazla uzatılmadan derhal yapılmalı. Durumdan vazife çıkarıcı güruh her yerde olduğu gibi buralarda da non-stop görev başında. Aklımızı kullanalım. Provokasyonlara karşı uyanık olalım. Kurtların sevdiği puslu havaya müsaade etmeyelim.