Muhterem Oğuzhan Asiltürk'e Mektup
Aziz ve muhterem Oğuzhan Beyefendi!Malumâliniz eskiden fıkra muharrirlerinin büyüklere hitap eden ‘açık mektup’ları olurdu. Köşe yazarları, uzun zamandır bu geleneği unuttu. Ben de naçizane,bu faydalı âdeti yaşatarak zât-ı âlinize mektup yazma ihtiyacı duydum. Sürçülisan edersem,affola!
15 Temmuz’da yaşadığımız FETÖ İhaneti’ni yıllar önce, basireti ve ferasetiyle fark eden merhum Necmettin Erbakan Hocamızın günümüzdeki hayrü’l halefi, manevi varisi ve dava arkadaşı olarak sizi gördüğüm için,hasbi bir sohbette bulunmak istedim. Gerçi bendenizi tanımazsınız, buna gerek de yok zaten. Ama ben zât-ı âlinizi eskiden, 70’li yıllardaki gençlik çağımdan beri tanıyorum. Bu ülkede siyaseti, Allah rızası için yaptığınızı da biliyorum.
Türkiye’nin yerli fikir hareketi“MillîGörüş”ün bugüne kadar geldiği yolun istikametinden ve istikrarından şüphem yok. Ama son yıllarda bu konuda fikir karışıklığı yaşandığı çok açık. Başından sonuna kadar problemli olan, kendi içinde sürekli huzursuzluk yaşayan ve bütün marjinal kesimlerle sıkı ilişkiler geliştiren eski bir partinin yanında durmak, Millî Görüş’ü temsil eden partimize hiçyakışmıyor. Niçin başkalarının hatalarına ortak, günahlarına şerik olunsun ki? Bu gereksiz duruştan, tabanın da cidden rahatsız olduğunu düşünüyorum.
Rahmetli Erbakan Hocamıza 28 Şubat’ın o karanlık günlerinde ecel teri döktürenlerle, başörtülü kızlarımıza‘ikna odaları’ndaişkence edenlerle, bugün dış mihrakların ve emperyalizmin umudu hâline gelenlerle nasıl yürünecek ki? İmam Hatiplere ve Kur’an Kurslarına yaklaşımı belli olanlarla ittifak kurmak reva mı? FETÖ ihanet hareketine kol kanat gerenlerle hangi zeminde uzlaşılacak? ‘Demokrat’ geçinen ancak bazı odakların payandası olduğu açık kişilerle aynı safta durulur mu? Bu küçük grup, daha1970’li yıllarda merhum Korkut Özal’a, sırf Milli Selamet Partisi’nde siyaset yaptığı ve Erbakan Hocanın yanında durduğu için bir Müslümana yakışmayacak şekilde çirkin iftiralar atmadı mı? Birileri dindarlar üzerinden geleceğini kurmak istiyor. Buna şuurlu hiçbir fert izin vermemeli. Zira bu büyük vebaldir. Malumunuz, sebep olan o fiili işlemiş gibidir. “Köprüden geçinceye kadar” denilemez. Allah korusun sonra zihin dağılır, kalp bozulur, ayaklar da o imtihan köprüsünden kayar gider.
Bu ülkenin valilerine, kaymakamlarına “militan” diyenlerle, devlet adamlarına, öğretmenlere, çiftçilere, askerlere, polislere devamlı hakaret edenlerle, FETÖ ihanetine “oyun”, “tiyatro” ve “kontrollü darbe” deme cüretinde bulunanlarla anlaşılabilir mi? Değerlerimize karşı olduğu için 70 yıldır iktidara getirilmeyen bir zihniyetle nasıl uzlaşılacak, hangi ortak zeminde buluşulacak?
Cumhurbaşkanımızla yaptığınız görüşmenin yüreklere su serptiğini söylemeliyim. Hepimiz derin bir nefes aldık, şükrettik. İnşallah ikazınız, millî ve manevi değerlere bağlıvatandaşlarımız nezdinde “köprüden önce son çıkış” olacaktır. Millî Görüş anlayışına bağlı olan inanmış milyonların vahim bir hataya düşmemesi için gösterdiğiniz bu hassasiyetten dolayı teşekkür ediyorum. Allah sizden razı olsun. Zira bu vebali ve günahı hiç kimse taşıyamazdı.
Yaşı 60’ı bulmuş, 60 kitabı neşredilmiş, torun torbaya karışmış, hiç kimseden beklentisi olmayan bu kardeşinizin samimiyetine inanmanızı isterim. Daha çok kültür sanatla ilgilendiğim hâlde bu mektubu yazma mecburiyeti hissettim. İnanıyorum ki Müslümanlar birbirlerinden mesuldür. Sizin gibi sorumluluk duygusu taşıyan büyüklerimizin de kardeşlerini uyarma hakkı, hatta vazifesi vardır. Son yıllarda dindar insanların siyaset yüzünden birbirlerine küsmesi, hatta husumet beslemesi üzücüdür. Bu hâl, inananlara hiç yakışmıyor.
Oğuzhan Beyefendi! Hepimiz bu üç günlük fani dünyada yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz salgın, bize bu hakikati bir kez daha hatırlattı. Vademiz belli, ömrümüz sınırlı, nefeslerimiz sayılıdır. Ardımızdan bırakacağımız iyi hizmetler ve hoş sedalarla yâd edileceğiz. Siz akl-ı selim ve kalb-i selim sahibi bir aksakalımızsınız. Ferasetinizle, basiretinizle ve üstün dirayetinizle, kurulan kirli oyunları, kumpasları ve tezgâhları bozacağınıza canıgönülden inanıyorum. Bugüne kadar mübarek milletimize ve İslam ümmetine yaptığınız hayırlı ve kıymetli hizmetlerinizi, lütfen ‘kutlu ihtar’ınızla taçlandırınız.Hürmetlerimle.